34,6540
36,5484
2.951,45
T24 Kültür Sanat
KüçükÇiftlik Park’ın, kültür sanata ve tiyatro sanatının güçlenmesine destek vermek amacıyla hayata geçirdiği KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda dördüncü sezon biletleri satışa çıktı.
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Mey|Diageo kurumsal desteği ve URU organizasyonuyla gerçekleşecek KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu, Temmuz ve Ağustos ayları boyunca İstanbulluları açık havada 10 oyun ile buluşturacak.
Baba Sahne’nin 5-6 Temmuz’da iki gün üst üste sahneleyeceği ‘Taxim’ oyunuyla açılış yapacak olan KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu, yaz boyunca BKM, DasDas, Davran Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu, Kumbaracı50, Levent Üzümcü Tiyatrosu, Tiyatro HemHâl ve Semaver Kumpanya’nın en sevilen oyunlarının yer aldığı programıyla bir kez daha hem tiyatroların hem de tiyatro severlerin nefes almasını sağlayacak.
KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu 2023 Programı
5 Temmuz Çarşamba ve 6 Temmuz Perşembe | Taxim – Baba Sahne
Fotoğraf: Emre Mollaoğlu
‘Taxim Bistro’da yolları kesişen birbirinden farklı hayatlar… On farklı insan, on farklı kader. Bir araya gelmesi mümkün ama bir arada yaşaması imkansız olan bu insanların yolları, bir anda beliren ‘hayatta kalma’ kavşağında sınava tabi tutulursa neler olur?
‘Taxim’ sistemin baskıcı düzeni ile kişisel bencilliklerin ve önceliklerin kesiştiği Araf’ın oyunu. Kara komedinin doruklarından, ölümün kıyısına gelgitler yaşayan bir hikaye. Herkes yaşamayı hak eder mi? Yaşama hakkı taksim edilebilir mi? İşte bütün sorun bu!”
12 Temmuz Çarşamba | Ben Türkan Saylan – Levent Üzümcü Tiyatrosu
“Levent Üzümcü Tiyatrosu olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını ‘Türkan Saylan’la selamlıyoruz.
Fedakarlığın, aydınlığın, çağdaşlığın, cumhuriyet ilkelerine bağlılığın en önemli isimlerinden biri olan Türkan Saylan’ın hayatının ele alındığı ve Cengiz Toraman’ın yazıp yönettiği Ben Türkan Saylan’, Şenay Gürler’in incelikli ve içten yorumuyla seyirciyle buluşuyor.
‘Kiminiz “Türkan Hoca” dediniz bana, kiminiz Türkan Abla, kiminiz Türkan Anne. Lafı dolandırmadan söylemek gerekirse; kısaca, ben Türkan Saylan.’Işıklarla, bayraklarla süslenmiş, şenlikli bir vapurdur şu hayat. Türkan diye bir yolcusu vardı; Türkan diye bir yolcusu yok artık.’”
13 Temmuz Perşembe | Güzel Son – Semaver Kumpanya
“Orhan Veli, Melih Cevdet, Nurullah Ataç, Sait Faik, Suat Derviş, Halim Şefik, Lambo ve Aslında Hepimizin İhtiyacı Olan Bir Güzel Son…
Halim Şefik Güzelson arkadaşları Orhan Veli, Melih Cevdet, Sait Faik’ ve Nurullah Ataç’ı uğrak mekanları olan Mösyö Lambo’nun Meyhanesi’ne davet etmiştir. İmzalı davetiyelerin arkasında bir not; ‘Lütfen İçmeden Geliniz!’ Bu gizemli davet üzerine şans eseri Suat Derviş’in meyhaneye uğraması geceyi ayrı güzel kılar. Şimdi tek eksik geceye sürprizli bir ‘Güzel Son’dur.
Oyunun yazarı Hakan Tabakan şöyle yazıyor; ‘Orhan Veli, Melih Cevdet, Nurullah Ataç, Sait Faik, Suat Derviş, Halim Şefik, Lambo ve aslında hepimizin ihtiyacı olan bir güzel son… Yeni bir söz değil hayatın geçici ama sanat ve edebiyatın sonsuz olduğu. Şairler ölür, şiirler yaşar. Teselli edici bir söz değil bu. Hayatları olan bu insanları şimdi sadece eserleri ile biliyoruz ama evet onların kaygıları, hüzünleri, sevinçleri, güzel günleri de vardı. Kimisi uzun yaşadı, kimisi 35’ini ancak gördü fakat hepsi erken öldü. Peki hala yaşıyor olsaydı Orhan, Melih, Nurullah, Sait, Suat, Şefik ve hepsi Lambo’nun meyhanesinde bir akşam buluşsalardı, biz de orada olsaydık… Daha güzel bir son olmaz mıydı bu?’
19 Temmuz Çarşamba | Neyzen Tevfik “Hiç” – BKM
“Kimine göre aklın sınırlarını zorlamış bir deli, kimine göre meyhanede bir veli, serseri ruhundan üflediği ‘ney’i, içmeden duramadığı ‘mey’i ile, iç yolunda bir melami, hiç yolunda bir derbeder… O, ‘Hiç’liğin Kralı: Neyzen Tevfik…
Elinde ney, dilinde taştan kelimelerle; haksızlığa, yobazlığa, zulme başkaldıran, toplum kurallarını hiçe sayan, başına buyruk, sınır tanımaz şair, müzisyen, hiciv ustası Neyzen Tevfik’in, Bektaşi tekkesinden akıl hastanesine uzanan hiçlik yolculuğu bu…
Oyun, Hiç’in peşinde alemlerde bazen mecnun bazen meczup gezerken Marmara Denizi kadar rakı içtiği rivayet edilen, veli ile deli arasında ince çizgide tekkesi kalbi olarak yaşamış Neyzen’in hayat hikayesini dünyasını, dostlarını; anekdotlarla hicivlerle şiirlerle anlatırken, sivri dilli sarhoş bilgenin tarifsiz ruhunun derinliklerinde hiçten hepe varmaya çalışıyor.”
20 Temmuz Perşembe | Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit – Tiyatro HemHâl
Roman Hakkında
“Gerçekleşmeyen düşler, aralarında doğup büyüdüğüm insanları paramparça etti… Kente ayak uydurabilmek için boğuşup durdum. Her yanım yara bere içinde kaldı. Boğuşurken birlikte doğup büyüdüğüm insanlardan ayrı düştüm. Ama kendi öz değerlerimi, dilimi ve o insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim. Bu roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır.” Latife Tekin
Süreç Hakkında
“Oyun, romanın oyuncu kişisine dokunduğu yerden Dirmit’i, Dirmit’in anlatısı üzerinden ise romandaki diğer karakterleri tanıma ve romanın yazar-anlatıcı yoluyla kurulmuş büyülü gerçekçi dilini, karakter-anlatıcıyla en yalın halde sahneye taşıma araştırmasının bir ürünüdür.”
2 Ağustos Çarşamba | Deli Bayramı – DasDas
“Bazı şeyler vardır, asla zamanın gölgesinde yok olup gitmez. En çok da çocukken sevdiğimiz şeyler peşinizi bırakmaz. Tıpkı bir izleyenin onlarca kez izlemek istediği Devekuşu Kabare gibi.
Turgut Özakman‘ın 1987 yılında kaleminden dökülen ‘Deliler’ oyunu günümüzde oynansa… Üstüne üstlük tüm karakterler DasDas’ı ele geçirse neler olur? Tüm bu deliler arada bir dönüp, 1980’li yıllara göz kırpsa bir de? DasDas’ın yeni oyunu ‘Deli Bayramı’nda tüm bu soruların cevabını bulacak, komedinin gücünü yıllar sonra yeniden yaşayacaksınız. Öyle ya ne diyordu Deliler ‘Kimi turşu kurar kimi fabrika Ama biz deliyiz, hayal kurarız.'”
3 Ağustos Perşembe | Tek Kullanımlık Hikâye – Kumbaracı50
“Kumbaracı50’nin yeni sezon oyunlarından ‘Tek Kullanımlık Hikaye’; matrak, dinamik ve sımsıcak bir oyun. Hikaye iklim krizinden yola çıkarak dallanıp budaklanıyor. Melih, Cevdet ve Orhan‘ın kendi hikayelerinin de iç içe geçtiği, üç kişinin oynadığı çok kalabalık bir oyun.
Oyun başlar başlamaz seyirci kendini o çok bildiği mahallelerden birinin içinde buluyor. Melih, Cevdet ve Orhan kendi dertlerine Dünya gezegeninin de derdini eklediğinde ortaya çıkan kaos oyun boyunca devam ediyor.
Volkan Çıkıntoğlu’nun yazdığı, Gülhan Kadim‘in yönettiği, İsmail Sağır, Murat Kapu ve Meriç Rakalar‘ın oynadığı bu kara komedi oyun boyunca, seyirci de yüksek tempolu yolculuğa ortak oluyor.”
4 Ağustos Cuma | Üçü Bir Arada – Davran Tiyatrosu
“‘Üçü Bir Arada’ hiç kimsenin hiçbir yere gitmediği bir yol hikâyesi. Kaybedenlerin anlatılmayan hikâyesi!
Hiç yaşanmamış aşkların düşüyle mahvolmuş hayatların, unuttukça kabuk bağlayan yaraları hatırladıkça kanatanların, babasını sevmenin yollarını ararken yolda helak olan oğulların, bitiş çizgisini göğüsleyemeyenlerin, mutsuzluğa abone kaybetmeye yazgılı doğanların, erkeklikle sınanan erkeklerin hazin anlatılmayan mütevazı hikayesi. Bu oyunda dikkatli bakarsanız kadınları, zaferleri, kayıpları, aşkları, aileleri, ölümleri, platonik sevdaları, futbolu ve hatta akıllı bir çocuk olursanız şirinleri bile görebilirsiniz…
‘Üçü Bir Arada’ kapı önünde zifiri karanlıkta kalanların karanlıktan başka kaybedecek bir şeyi kalmayanların yaşamak için hep bir bahane bulanların hikayesi. Her şey ve herkes hızla devam ederken bir yerde takılıp kalanların, şehirler büyüdükçe küçülenlerin, en çok kalabalıkta yalnızlaşanların, kendi içinde kaybolanların, yaşadığı zamana yabancılaşanların hikâyesi.
Sevip kavuşulamayan, kavuşulup elde tutulamayan kadınların, kıymeti bilinmeyen, erken kaybedilen annelerin, en büyük yaralarının kaynağı ve tüm yaraların merhemi kadınların, kaybetmeye fanatik, ağır hasarlı adamların hikâyesi…”
16 Ağustos Çarşamba | N’Olcak Bu Yusuf-Umut’un Hali – Tiyatro HemHâl
”’Ben Yusuf Umut. Genelde böyle söyleyince hangisini kullanıyosun diye soruyolar. Ben ikisini de sevmiyom diyom. O yüzden ikisini de kullanıyom. Dedem demiş illa Yusuf koyun. Peygamber ismi, mübarek olur. Annem de Umut istemiş. İşte Yusuf Umut. Ben olmuşum.’’
Yusuf Umut, tanımlayamadığı ama vaz da geçemediği bir özgürlüğün peşinde kendi yolculuğunu anlatıyor. Acaba bu özgürlük, sınırlarından taşan Yusuf Umut’u en sonunda aradığı ortama yakınlaştırabilecek, onu çekyatların, kuralların, sınırların dünyasından kurtarabilecek mi?
Bi’ de buradan soralım;
Ne Olacak bu Yusuf Umut’un Hali?”
17 Ağustos Perşembe | İmparator – Dostlar Tiyatrosu
“Dostlar Tiyatrosunun yeni oyunu, Ryszard Kapuscinski’nin aynı adlı kitabından Colin Teevan’ın uyarladığı ‘İmparator’, Etiyopya İmparatoru Haile Selasiye’nin 44 yıl süren saltanatını ve sonunu anlatıyor.
Oyunu dilimize çeviren, dramaturjisini yapan Genco Erkal aynı zamanda yönetiyor ve Enes Sarı’yla birlikte oynuyor. Giysi tasarımı Özlem Kaya, müzik Nâzım Çınar imzasını taşıyor.
Bütün diktatörler üç aşağı beş yukarı birbirine benzer. Kumaş aynı kumaştır. Bakalım Haile Selasiye’nin yaşamı bize neler düşündürecek.”
Mey|Diageo kurumsal desteği ve URU organizasyonuyla düzenlenen Bahçe Tiyatrosu’nda kapı açılış saati 19.30, oyunların başlama saati ise 21.00.
Oyunların biletleri biletinial.com ’dan ve KüçükÇiftlik Park gişesinden temin edilebilir.