34,6064
36,3382
2.929,05
Milyonlarca emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Emekliler ve uzmanlar, bu sorunun temel kaynağının 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasa olduğuna işaret ediyor. Emekliler, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istiyor.
Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik, Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel ve DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“EMEKLİ AYLIKLARI BİR YASA DEĞİŞİKLİĞI SONUCUNDA DÜŞÜRÜLDÜ”
Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik, ”Emekli aylıkları Türkiye’nin en önemli problemi durumundadır. Emekli aylıklarının düşüklüğü, sık sık emekli aylıklarının artırılma talebini gündeme getirmektedir. Nitekim seçimler öncesinde de bu talep yeniden yoğunlaşmıştır” dedi.
”Sanılanın aksine emekli aylıklarındaki düşüşün temel sebebi son yıllarda emekli aylıklarına az zam yapılması değildir” diyen Çelik, şöyle konuştu:
”Emekli aylıkları 2008’den bu yana sistemli olarak, bilinçli olarak 2008 yılında gerçekleştirilen bir yasa değişikliği sonucunda düşürülmüştür. Yani bir tesadüfle karşı karşıya değiliz. 2008 yılında yapılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki düzenlemeler sonucunda emekli aylıkları sistemli bir biçimde düşmüştür. Bugün yaşadığımız sorunun temelinde 2008 yılında yapılan 5510 sayılı yasa yatmaktadır. Bu yasayla emekliliğe erişim güçleştirilmiştir. Yani emekli olma yaşı yükseltilmiştir. Bu yasayla emekli olduktan sonra bağlanacak emekli aylıklarının düşmesi sağlanmıştır.”
”GÜNCELLEME KATSAYISI, AYLIK BAĞLAMA ORANI DÜŞÜRÜLDÜ”
Emekli aylıklarının hesaplanmasında ve emekli aylıklarının ödenmesinde 4 faktörün önem taşıdığını vurgulayan Çelik, ”Birincisi güncelleme katsayısıdır, ikincisi aylık bağlama oranıdır, üçüncüsü aylıkların alt sınırıdır, dördüncüsü de aylıklar bağlandıktan daha sonra nasıl artırılacağına ilişkin yöntemdir” dedi.
2008 yılında çıkan yasayla emekli aylık hesaplamasında güncelleme katsayısının düşürüldüğünü hatırlatan Çelik, ”2008 öncesinde güncelleme katsayısında enflasyon büyüme oranının yüzde 100’ü dikkate alınıyordu. 2008’de yapılan değişiklikle büyümenin sadece yüzde 30’u dikkate alınmaya başlandı. Yani yüzde 70’i dikkate alınmaz duruma geldi” diye konuştu.
Aylık bağlama oranın da düşürüldüğünü dikkat çeken Çelik, ”Aylık bağlama oranları 1999 öncesinde yüzde 75’in üzerine çıkabiliyordu. Daha sonra bu yüzde 65’e düşürüldü. 2008’de de yüzde 50’ye düşürüldü. Yani güncellenmiş kazancınızın yüzde 50’si size aylık olarak bağlanacaktır. Dolayısıyla bir güncellenmiş kazancınız düşürülüyor bir yandan, öbür taraftan da aylık bağlama oranı düşürülüyor” ifadelerine yer verdi.
”BU DURUMUN TEMEL SORUMLUSU AKP HÜKÜMETLERİDİR”
Emekli aylıklarının alt sınırının yüzde 70’lerden yüzde 35-40’lara düşürüldüğünü kaydeden Çelik, ”Türkiye’de emekli aylıkları bir kez bağlandıktan sonra sadece enflasyon dikkate alınarak artırılır. Yani tüketici fiyatları endeksi dikkate alınır. Büyümeden herhangi bir pay verilmez. Yani emeklinin aylık hesapları hesaplanırken büyümenin sadece yüzde 30’u dikkate alınıyor. Ancak aylık hesaplandıktan sonra büyümeden sıfır pay veriliyor. Emekli aylığı sefalet aylığı haline geliyor. Kısacası emekli aylıklarının bugün gelmiş olduğu durumun temel sorumlusu AKP hükumetleridir ve hükümetlerinİN 2008 yılında çıkarmış olduğu 5510 sayılı yasadır” diye konuştu.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel de ”Eğer 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun çıkarılmasaydı bugün en düşük SSK emekli maaşı 25 bin TL olacaktı. Bu rakam her yılın Ocak ve Temmuz’un da enflasyon kadar artırıldığında bugün gelecek rakam yaklaşık 25 bin TL’dir. Şu an taban aylık 10 bin lira ama… Bir kişinin ağzına bakıyor. Ama gerçek yasal olanı şu an 25 bin lira olacaktı” diye konuştu.
“11 MİLYON EMEKLİ VE HAK SAHİBİ 10 BİN LİRANIN ALTINDA MAAŞ ALIYOR”
DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender de Türkiye’de 16 milyonun üzerinde emekli ve hak sahibinin olduğunu belirterek, ”Yaklaşık 11 milyon emekli ve hak sahibi 10 bin TL’nin altında maaş almaktadır. 2008’den sonra çıkartılan yasa gereği de kök aylık ücreti uydurdular. Ona baktığımızda da şuan en düşük emekli aylığı 6 bin-7 bin 300 lira arasında değişiyor. 10 bin TL’ye de Hazine’den tamamlanıyor” dedi.
Emeklilere milli gelirden pay verilmediğini de vurgulayan Kalender, şöyle devam etti:
”1999 öncesinde 4447 sayılı yasayı 2008’den itibaren değiştirdiler. Bu yasanın içeriğinde ne vardı? Emekli aylıklarının belirlenmesiyle ilgili güncelleme kat sayısı vardı, emekli aylıklarının alt sınırı vardı, emekli aylıklarının alt sınırını belirlerken aylık bağlama oranlarının hesaplanması vardı. 2008’de çıkartılan 5510 sayılı yasayla öncelikle güncelleme kat sayısını düşürdüler, daha sonra aylık bağlama oranlarını düşürdüler. Dolayısıyla emekli aylıkları sürekli sistemli bir şekilde aşağıya doğru düşmeye başladı. Bugün geldiğimiz noktada da asgari ücretin neredeyse 3’te 1’ne yaklaştı.
”ESKİ SİSTEM OLSAYDI EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 26 BİN 500 LİRA ALACAKTI”
Biz DİSK Emekli-Sen olarak şunu talep ediyoruz; öncellikle güncelleme kat sayısının, aylık bağlama oranlarının, emekli aylıklarının yeniden hesaplanma oranlarının 2008 öncesi seviyeye çekilmesini istiyoruz. Bugün kök aylık denilen o ucube aylık bağlama oranının da en düşüğünün asgari ücret olmasını talep ediyoruz. 2008’den bu tarafa doğru eğer bugün güncelleme kat sayısı düşmemiş olsaydı, aylık bağlama oranları düşmemiş olsaydı, şuanda bir emekli en düşük 26 bin 500 lira para alacaktı.”
Emeklilerin yaşadığı sorunlara ilgili verilen araştırma önergelerini AKP ve MHP’nin reddettiğini hatırlatan Kalender, ”Her şeyden önce emekliler insanca yaşam hakkını almak istiyor. Emeklileri devletin üzerinde yük sayanlar, saraylara başka yerlere para buluyorlar, bütçeyi ayırıyorlar ama emekliye gelince kaynak yok diyorlar. En düşük emekli aylığının asgari ücret olmasını istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz” dedi.