Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İstanbul’da önemli açıklamalar: Mücadelemizin odak noktasına CHP zihniyetini koyduk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “40 Yıl, 40 Eser” Etkinliği Kapsamında “Bir Şiir Bir Hayat / Sakarya Türküsü” Dijital Sergi Açılışında konuştu.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 40 Yıl 40 Eser Etkinliği vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Bu sene Necip Fazıl üstadımızın ebediyete intikalinin 40. Sene devriyesini idrak ediyoruz. Rabbim ondan razı olsun. Üstadın eserlerinin yeniden tanzim ederek kitap severlere ulaştırılmasını da takdirle karşılıyorum. Üstadımızın emaneti Mehmet Kısa Kürek’i yürekten kutluyor ve emekleri için teşekkür ediyorum. Nitelikli özgün ve gençlerimize hizmet eden her türlü çabanızda yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.

Necip Fazıl Cumhuriyet tarihimizin en sancılı dönemlerine şahitlik etti. Fertlerin yaşdığı bütün ıstırapları bizzat görmüştür. Kültürel hegemonyaya teslim olmak yerine kalemi ve kelamiyle direnmeyi seçti. Şiirleri kitapları makaleleri ile “Durun kalabalıklar” dedi. Hiç kolaya kaçmadı zor olanı tercih etti. Allah demenin yasak olduğu yıllarda mücadelesiyle milletimizin ruh köküne sahip çıktı. Fikir cephesinde onun bileğini bükemedikçe daha da küstahlaştılar. Kültür sanat camiamızın bugün bile esaretinden kurtulamadığı mahalle baskısında Necip Fazlı on yıllarca maruz kalmıştır. Necip Fazlı Türkiye merkezli düşünce merkezinin vücut bulmuş haliydi. O hayatının en kıymetli yıllarını fikir Mehmetçik’leri yetiştirmeye adamıştır. Kimsenin ne dediğine bakmadan anlattı konuştu ve yazdı.

Anadolu’yu adım adım dolaşıp gençlerin zihniyle dokunmaya çalıştı. Üstadımızın çok yönlü kişiliğini burada anlatmaya çalışsak bırakın saatleri günler yetmez. Merhum Necip Fazıl’ın eserlerinin özellik bizim neslimizin üzerinde büyük yeri vardır. Onun her sözünün kalbimizde yaptığı tesir farklıdır. Tüm bunlarla birlikte Sakarya Türküsü şiirinin yeri müstesnadır.

Bu gençlik omuzlarına büyük bir davayı yükleyen bit gençliktir. Bu gençlik milletimizin varlık ve yokluk mücadelelerinde öne atılan gençliktir. Biz bu gençliği Çanakkale’de gördük. Biz bu gençliği müstevnilere Anadolu’yu dar ederken gördük. Biz bu gençliği 28 Şubat’ın karanlık günlerinde üniversite kapılarında baskıya direnirken gördük. Biz bu gençliği 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçakların ölüm kusan silahlarına göğüs gererken gördük. Biz bu gençliği afetzedelerimizin yardımına koşarken gördük. Biz bu gençliği 14 ve 28 Mayıs öncesi kapı kapı dolaşırken ve Seçim gecesi de sandığa sahip çıkarken gördük. Şimdi de bu gençliği Türkiye Yüzyılı inşasında görüyoruz.

Türkiye’yi her alanda büyük başarılarıyla tanıştırdık. Ayasofya davamızı da Necip Fazıl’dan öğrendik. Sultan Ahmet meydanında “Ayasofya açılacak ” derken bu manayı bu ruhu ondan yakaladık ve Ayasofya’yı da açtık. Bizden önce 70 senede yapılamayan hizmetlerin fazlasını 21 yılda yaptık. Milletimize yeniden özgüven kazandırdık. Ayasofya’yı 87 yıl sonra ezanı Muhammedîyle buluşturduk. Türkiye Yüzyılı’nın inşasıyla tüm kazanımlarımızı perçinleyeceğiz. Uğrunda ciddi bedeller ödediğimiz hak ve hürriyetlerimize kimsenin el süremeyeceği demokratik iklimi Türkiye’de tesis edeceğiz. Millî iradeyi tüm kurum ve kurullarıyla egemen kılacağız. İktidara giden yolun batı beklentilerinden terör örgütlerinin desteğinden değil milletin gönlünden geçtiğini herkese öğreteceğiz.

Üstada göre 1950 seçimleriyle birlikte millet başındaki CHP’yi atmıştı. Tam 73 yıl sonra 14 Mayıs’ta milletimiz başında CHP zihniyetini istemediğini çok net biçimde ortaya koymuştur. 28 Mayıs’ta da yarım kalan işi tamamlayarak CHP ideolojisi sandığa gömmüştür. Bir daha hiçbir güç CHP’yi o sandığın dibinden çıkaramayacaktır. Ne CHP genel başkanının koltuğunu korumak için attığı iftiralar bunu değiştirebilir ne seçim yenilgisini perdelemek için söylediği yalanlar bunu perdeleyebilir. Sandıktan çıkan iradeye saygı duymak yerine hala vatandaşa 500 liraya oylarını satıyor imasında bulunmak siyasi tükenmişliğin daniskasıdır.