34,6594
36,6508
2.953,24
Trakya Üniversitesi (TÜ) Doğa Tarihi Müzesini ziyarete gelen ilk ve ortaöğretimin farklı kademelerinden öğrenciler, burada öğretmenleri eşliğinde görsel anlatımlarla ders de işliyor.
Geçen yıl ocak ayında eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un katıldığı törenle açılan Doğa Tarihi Müzesi, ilk yılında 25 bini öğrenci olmak üzere 65 bin ziyaretçiyi ağırladı.
Müze sorumlusu Özmen Yeltekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim elemanlarının 40 yılda biriktirdiği 734 türden 1923 örneğin sergilendiği söyledi.
Ziyaret noktası olmasının yanı sıra bir eğitim birimi işlevi de gören müzenin, ilk ve ortaöğretimin farklı kademelerinden öğrencilerin de yoğun şekilde geldiğini dile getiren Yeltekin, “Öğrenciler burayı ziyaret etmekle kalmayıp ders de işliyorlar. Çocuklar çeşitli projelerinin süreçlerinin aşamalarında müzeyi ziyaret ediyorlar. Burada bir canlı türü hakkında bilgi edinme şansları oluyor ya da bu canlı türünün anatomisi ve davranışları hakkında bilgi sahibi olup ödevlerine aktarıyorlar. Burada ders de işliyor öğrenciler. Bu da bizi çok mutlu ediyor.” dedi.
Yeltekin, aynı kampüsü paylaştıkları Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin de müzeyi bir ders ortamı olarak kullandığını belirtti.
Öğrencilerin müzedeki canlı türlerinin anatomik yapılarının çizimlerini gerçekleştirdiğini söyleyen Yeltekin, örneklerin desen ve dokularından faydalanarak ders işlediklerini kaydetti.
Yeltekin şunları kaydetti:
“Sosyal medyanın hayatımızda yer almasıyla birlikte görsel yönü yüksek müze materyallerimiz de çok fazla fotoğraf çekimine konu oluyor. Özellikle kelebekler bölümümüz içinde barındırdığı desenlerle bu canlı grubunun renkleriyle çok ilgi gören bir bölüm. Çok fazla fotoğraflanan bir bölüm. Müzemizin adıyla yapılan paylaşımlarda kelebekler bölümüzün ilgi gördüğünü ve aynı zamanda paylaşıldığını görüyoruz. Bizim amacımız bir yandan da örnek sayısını artırmak. Bunu tabii ki avlayarak yapmıyoruz.
Özellikle veterinerlik birimlerinden hayatını kaybetmiş canlılar ya da kaçak ava maruz kalmış devletin el koyduğu canlılar bize ulaştırılıyor. Biz aynı zamanda biyoloji bölümündeki derslerde bu müze örneklerini öğrencilerle beraber hazırlıyoruz. Birinci hedefimiz buradaki örnek sayısını artırmak. Böylelikle müzemizi bir yandan geliştirmiş oluyoruz. Burada biz tek çatı altında biyoçeşitliliği özetlemiş durumdayız. Müzemizde bazı materyali dinlendirip bazılarını tekrar sergiye alıyoruz. Ziyaretçilerimiz müzemize her geldiğinde farklı bir grupla da karşılaşma şansı buluyorlar.”