“Hazreti Mevlana’nın hikmet pınarından süzülen tavsiyelerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. 7 Ekim’den beri Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan vahşeti, katliamı ve barbarlığı içimiz yanarak takip ediyoruz. Kendilerini insan hakları ve özgürlükleri savunucusu olarak gösteren kimi ülkelerin koşulsuz desteğini alan İsrail yönetimi zulmün çıtasını sürekli artırarak kan dökmeye, can almaya, çocukları katletmeye devam ediyor. Gazzeli mazlumların arşıalayı titreten feryatları karşısında, görevi, barışı ve güvenliği sağlamak olan uluslararası kurumlar, hiçbir adım atmıyor. Çoğu çocuk ve kadın, 19 binden fazla masumun şehit edildiği, 1 milyondan fazla insanın evinden, yurdundan, yuvasından edildiği bu vahşetin faillerini ve destekçilerini insanlığın vicdanına havale ediyoruz. Daha fazla kan dökerek kendilerine ikbal kurmaya çalışanlara ‘Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur’ gerçeğini tekrar hatırlatıyoruz. Türkiye olarak İsrailli yöneticilerin hukuk ve tarih önünde hesap vermeleri için mevcut tüm mekanizmaları kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Hazreti Mevlana’nın izinden giderek, dinine, kökenine, rengine, kimliğine bakmadan mazlumun ve mağdurun yanında olmayı sürdüreceğiz.”