35,2077
36,6762
2.977,73
6 Şubat depremlerinin ardından binlerce kişi farklı illere taşındı. Birçoğu KYK yurtlarına yerleştirilen depremzede Hataylılar memleketlerine dönmeye başladı.
Barınma sorununun sürdüğü şehirde onların kalacak yerleri yok. Eskişehir’den Hatay’a dönen Yusuf Demirel de mağduriyet yaşayan depremzedelerden.
Ailesiyle birlikte geldiği memleketinde barınma için çaldığı kapılar açılmadı. Konteyner talebinde bulunan ailenin isteği reddedildi. Gerekçe olarak alınan kira yardımı gösterildi.
Konteyner kente geçiş talebi reddedilen aile çadırda yaşıyor. Yemeği kendi imanlarıyla yaptıkları derme çatma mutfakta, banyoyu da depremde ağır hasar alan akraba evinde yapıyorlar.
Ailede yaşça küçük bir çocuk ve üniversiteye hazırlanan öğrenciler var. Şartlar özellikle çocuklar için çok zor.
Yaz mevsimini haşereler, yılanlar, sineklerle geçiren aile, kış mevsiminde ne yapacağını düşünüyor.
Baba Yusuf Demirel, seyyar tuvaleti dahi kendi imkanlarıyla satın aldı. Çünkü aileye o da verilmedi.
Babanın depremde işini de kaybetmesi sebebiyle ailenin geliri yok. Sahipsizlik, hüzünle birlikte öfkeye de dönmüş durumda.
Yusuf Demirel KYK yurdunda yardımların bir süre sonra azalmaya başladığını ifade etti.
Demirel, Eskişehir’de yaşadıklarını; “İlk gittiğimizde yardımlar vardı ancak sonra kesildi. Kesilen yardımlarla ilgili müdürle konuştum, Vali kesti dedi. Vali’nin yanına gittim, müdürün yalan söylediğini söyledi. 3 ay orada kaldık, yardımlar kesildikten sonra buraya geldik” sözleriyle anlattı.
KİRA YARDIMI ALDIĞI İÇİN KONTEYNER TALEBİ REDDEDİLDİ
Yusuf Demirel, şöyle konuştu:
-Akrabalarının arazisinde çadırda kalıyorlar. “Burada da maalesef istediğimiz yardımı bulamadık. Nereyi arasak biz sizi ararız diyorlar. Hiçbir şekilde hiçbir yerden yardım alamıyoruz. Kızılay’ı, AFAD’ı aradım, kaymakamlığa gittim…
-Dilenci gibi her yeri dolaştım, hiçbir Allah’ın kulu bize yardım etmedi. Bir vantilatörü bize çok gördüler. Kendi imkanlarımızla mutfak yaptık. Banyo yapamıyoruz, kendi imkanlarımızla yapacağız.
-Yıkılan evdeki banyoya korkarak giriyoruz çünkü. Konteyner istedim, bana 5 bin lira para veriyorlar diye konteyner vermeyeceklerini söylediler.
-Konteyner kente gitmek istediğimi söyledim, geçişlerin durdurulduğunu söylediler. Ne buraya alabildim ve kente gidebildim.
-Verdikleri 5 bin lira neye yetecek? İş arıyoruz iş bulamıyoruz. Ev kirası 10-15 bin olmuş. Ev tutamayacağım, çocuklarıma bir şey alamayacağım ama devlet kimsenin çadırda kalmayacağını söylüyor.
“NE GELİR VAR NE DE EV”
Yusuf Demirel açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
-Bunu diyen gelsin bizim yaşantımızı görsün. Gelsin burada bir gün geçirsin. En büyük korkumuz kış. Çadırların içi su dolacak. Her yer çamur olacak. Şimdi bile yılanların arasında yaşıyoruz. Kira yardımı alanların konteyner kente girişleri yasaklanmış.
-Olsa bile önümüzde 6 bin kişi varmış. Gittim başvurdum, kent olmuyorsa seyyar duşakabin verin, tuvalet verin dedim.
-5 bin lira kira yardımı aldığım için bunları da vermediler. Gelin 5 bin lirayla siz yaşayın ya. Kira yardımı aldığım için hiçbir yardımdan faydalanamadım. Seçimden önce söz verdiler, iş bulacaklarını söylediler, seçim bitti telefonlara dönüş yapılmadı.
-İsterdik ki depremden sonra 3 gün boyunca ölüp dirildiğimizi, serada 40 kişi kaldığımızı görsünler… Arabam gitti, işim gitti, evim gitti. Ne yapacağımı bilmiyorum. Nasıl geçineceğiz? Devlet bize birini göndersin de nasıl geçineceğimizi anlatsın da biz de geçinelim.
“TEK İSTEDİĞİM ÖLMEK ARTIK”
Anne Ayfer Demirel, “Ölümü tercih ediyorum. Çünkü bu durumda yaşanmaz. Bıktım artık, dayanamıyorum. Bize bir çare bulun. Tek istediğim ölmek artık. Çünkü elimden bir şey gelmiyor. Günler çok zor geçiyor. Hiçbir şeye yetiştiremiyoruz. Devlet hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Mutluluğumuz özlüyorum.” dedi.