Kediler yavaş yavaş bu adanın kontrolünü ele geçiriyor: Adada sadece 4 kişi yaşıyor

Japonya'nın Aoshima Adası, sadece dört insanın yaşadığı, ancak yüzlerce kedinin adeta kontrolü ele geçirdiği bir yer haline gelmiş durumda. Bu ilginç ve dikkat çekici durum, adanın hem sakinleri hem de ziyaretçileri için benzersiz bir yaşam biçimini temsil ediyor.

BEĞENDİM

Japonya’nın Aoshima Adası, sadece dört kişinin yaşadığı, ancak yüzlerce kedinin bulunduğu ilginç bir duruma ev sahipliği yapıyor. The Guardian, adanın adeta bir peri masalı gibi görünebileceğini, ancak gerçekte bu durumun demografik bir kriz sonucu ortaya çıktığını belirtiyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Aoshima Adası’nda neredeyse 900 kişi yaşıyordu, ancak on yıl önce balıkçılar, kedilerini geride bırakarak aileleriyle birlikte ana karaya taşındı. Bu taşınmanın ardından ada nüfusu hızla düştü ve 80 kişiye kadar indi. 2017 yılına gelindiğinde ise adada sadece 13 kişi kalmıştı. Bu dramatik azalma, adanın yalnızca kedilerle dolan bir yer haline gelmesine yol açtı.

2024 yılı itibariyle Aoshima Adası’nda yalnızca dört kişi yaşıyor: Naoko ve ortağı Hidenori ile başka bir çift, ve tabii ki sayısız kedi. Önceki hesaplamalara göre, son sakinlerin 2018 yılında adayı terk etmiş olmaları gerekiyordu, bu yüzden o dönemde kediler üzerinde toplu bir kısırlaştırma programı yürütülüyordu. Ancak bu programa karşı çıkan ve bazı hayvanları müdahaleden koruyan bir sakin vardı. O günden bu yana adada tek bir yavru kedi bile doğmadığı belirtiliyor.

Yaşlandıkça kedilerin sağlık sorunları arttı

Kediler de insanlar gibi yaşlanır ve Aoshima Adası’nda yaşlanan kediler, artık sadece bakımlarını üstlenen yaşlı mahalle sakineleri tarafından ilgileniyor. 4 yaşlı sakin, adada doktor ve sağlık hizmeti bulunmadığı için, kedilerle ilgilenmeye devam etseler de, er ya da geç adayı terk edeceklerini belirtiyorlar. Yaşlandıkça kedilerin sağlık sorunları artıyor, aralarında birçok kör kedi yavrusu bulunuyor. Adanın gerilemesi de dikkat çekiyor; camları kırık, boş evler, çürümüş ahşap korkuluklarla çevrili evler ve terk edilmiş kilise ile okul, adanın geçmişinin izlerini taşıyor. Zaman zaman turistler, kedilere hayran olmak için adayı ziyaret ediyor, ancak Naoko’nun dediği gibi, burası bir kedi eğlence parkı değil, yaşayan bir ada.

Naoko, kedileri günde iki kez besliyor ve gerekirse onlara ilaç veriyor, ancak kocasıyla paylaştığı eve kedilerin girmesine izin vermiyor. Kendisi de belirttiği gibi, kedilerin tüyleri çok dökülüyor ve zaten herkesin kendi yaşam alanı olduğu için, hem Naoko’nun hem de kedilerin ayrı bir alanı bulunuyor.