35,6192
36,9122
3.115,89
Donald Trump’ın ABD’nin 1800’lü yıllardan kalma Manifest Destiny (Açık Kader) esintili Yemin Töreni hayli eğlenceliydi bana sorarsanız. Din adamlarının şairlerin, kendinden geçercesine dua ya da şiir okumaları, onları dinlerken Başkan’ın kasılmaktan bir hal olması “çocukluk evresini” yeni tamamlamış ergenler görmemize yol açtı. Gülünçtü, açık söyleyeyim.
Trump’ın ikinci kez, ABD’nin 47. Başkanı olarak göreve başlarken yaptığı konuşma, ABD’nin Tanrı tarafından batıya yönelmesi gerektiğini vurgulayan yayılmacı kutsal doktrin Manifest Destiny’den izler taşıyordu. Hayli mesianik konuşmasında seçim kampanyası sırasında Pennsylvania’da uğradığı suikast girişimine atıfta bulunarak, Amerika’yı yeniden büyük yapmak için Tanrı’nın inayetiyle “hayatının kurtulduğunu” söylemesi bu “kutsal doktrin”e çok uygundu doğrusu. Trump suikast girişiminin ardından dini imgeler kullanmış, destekçileri hayatta kalmasını ilahi bir müdahale olarak değerlendirmişti.
Trump, konuşmasında birkaç adım ötesinde oturan Joe Biden’a da laf atarak Biden yönetimini “evdeki basit krizleri yönetemediği” için eleştirdi. Biden da az değil bu arada. Yeni yönetim işe başlamadan önce, General Mark Milley, Dr. Anthony Fauci ile 6 Ocak soruşturmasını yürüten komitede görev yapan Kongre üyeleri için af çıkarıverdi.
Trump’ın başlangıçta Kongre Binası’nın açık hava platformunda yapılması planlanan yemin töreni, hava muhalefeti nedeniyle Kongre Binası Rotunda gerçekleşti. Hep Cumhuriyetçi başkanlara mı denk geliyor nedir, Ronald Reagan’ın 1985’teki yemin töreni de yine hava muhalefeti nedeniyle Rotunda’da gerçekleştirilmişti.
Yemin töreninden önceki açıklamalarından başkanlığı sırasında neler yapacağını söylemişti Trump. Yasadışı göçmenlerin sınır geçişlerini hızla kapatma sözü verdi bir kez daha. Ayrıca ülke tarihindeki en büyük sınır dışı işlemini de planladığını duyurmuştu. Törenden bir gün önce şunları söylemişti: “Sınırda yaşanan olaylar ülkemizin gücü hakkında büyük bir memnuniyetle düşünmenizi sağlayacak. Yarın akşam güneş battığında, sınırlarımızın işgali duracak, tüm yasadışı sınır ihlalcileri şu ya da bu şekilde evlerine dönüyor olacaklar”
Yemin törenindeki konuşması da tabii ki ondan beklendiği gibiydi. “Amerika’nın altın çağının başlayacağı” sözünü verdi örneğin. “Altın çağ”da bakın şunlar olacakmış; Beyaz Saray yetkilierinin verdiği bilgiye göre, doğuştan gelen vatandaşlığı sona erdirecek bir süreç başlayacak, ABD-Meksika sınırında ulusal acil durum ilan edilecek, 6 Ocak isyancılarından bazılarını hem de ilk gün, affedecek.
Yemin töreninin yapıldığı 20 Ocak 2025’i “kurtuluş günü” ilan eden Trump eğitimle sağlık sistemini eleştirerek ülkenin şu anda düşüşte olduğunu söyledi konuşmasında. Tüm bunların bugünden itibaren değişeceğini hem de çok hızlı değişeceğini vurgulayan Trump, “Yakın zamanda seçilmem, korkunç bir ihaneti, yaşanan pek çok ihaneti tamamen tersine çevirme ve insanlara inançlarını, zenginliklerini, demokrasilerini ve aslında özgürlüklerini geri verme yetkisidir. Bu andan itibaren Amerika’nın düşüşü sona ermiştir” dedi. Çok iddialı laflar ama salonun yarısından fazlası ayağa kalkıp alkışladığına göre bunları yapabileceğine inananların sayısı az değil.
Ne yapacağını hemen görebileceğiz aslında. Göreve başlar başlamaz yaklaşık 100 icra emri yayınlayacak örneğin. Bunlar arasında ABD-Meksika sınırının kapatılması, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, Biden dönemindeki iklim politikalarının tersine çevrilmesi de yer alıyor.
İlk gün alacağı kararlardan birinin iki önemli doğal yapının ismini değiştirmek olacağını da söyledi Trump konuşmasında. Meksika Körfezi’nin adını Amerika Körfezi yapacak. Kuzey Amerika’nın en yüksek zirvesi olan Denali Dağı da önceki federal adı olan McKinley Dağı olacak. McKİnley dağının adını Denali yapan Barack Obama’ydı.
O kadar büyük vaadleri arasında öncelik verdiği konulara bakar mısınız?
“Ergen” derken ciddiydim.