35,5862
36,9798
3.118,32
Ayna bakteriler, doğal bakterilerin moleküler yapılarına ters bir şekilde tasarlanmış, yapay organizmalardır. Bu organizmalar, doğal biyolojik parçalanmaya dirençli ve mevcut algılama sistemleri tarafından tespit edilemez özelliklere sahip olmaları nedeniyle potansiyel olarak tehlike oluşturabilir.
DOĞAL DENGELERE TEHDİT
Bengaluru merkezli Ulusal Biyoloji Bilimleri Merkezi’nden evrim biyoloğu Deepa Agashe, ayna bakterilerin doğal avcılarının ve parazitlerinin olmayışı nedeniyle ekosistemlerde ciddi tehditler yaratabileceğini belirtti. Agashe, “Bu organizmalar, düşük doğum oranlarına rağmen avcı ve parazit eksikliği nedeniyle ekosistemlerde baskın hale gelebilir,” dedi.
Saha Nükleer Fizik Enstitüsü’nden sentetik biyolog Sangram Bagh, NASA’nın temizlik ürünlerini tüketerek hayatta kalmayı başaran bir toprak bakterisi örneğini vererek, evrimin gücünün hafife alınmaması gerektiğini ifade etti. Bagh, ayna bakterilerin de serbest bırakıldıklarında adapte olup yayılma potansiyeline sahip olduklarını vurguladı.
ANTİBİYOTİKLERE KARŞI DİRENÇ RİSKİ
Ayna bakterilerin mevcut antibiyotiklere karşı dirençli olabileceği belirtiliyor. Çoğu antibiyotiğin etkinliği, moleküler yapıların “kiralite” adı verilen özelliğine bağlıdır. Ayna bakteriler bu özelliği ters çevirdiği için antibiyotiklerin etkisiz hale gelme riski bulunuyor.
Bilim insanları, ayna bakterilerin yaratılmasını engellemek için erken önlemler alınması gerektiğini savunuyor. Agashe, “Bu tartışma sadece bilim insanlarıyla sınırlı kalmamalı, politika yapıcılar ve toplum da dahil edilmeli,” dedi.
Ayna moleküller, uzun ömürlü ve bağışıklık sistemi tarafından reddedilmeyen tedaviler geliştirmek için umut vaat ediyor. Ancak uzmanlar, bu moleküllerin üretiminde ayna bakterilere gerek olmadığını ve alternatif yöntemlerin kullanılabileceğini belirtiyor.
Genom düzenleme teknolojilerindeki tartışmalardan ders alınması gerektiğini belirten bioinformatikçi Ragothaman Yennamalli, “SARS gibi pandemiler önceden tahmin edilmişti ancak COVID-19’a kadar bu uyarılar unutuldu” diyerek, erken tartışmaların önemini vurguladı.