35,4118
36,3931
3.080,73
Peki Samsung, Galaxy S serisi ile hangi yenilikçi teknolojileri telefonlarına dahil etti? Kullanıcı deneyimlerini nasıl arşa çıkardı?
Gelin, dünden bugüne Samsung’un neler yaptığına bakalım.
2010: AMOLED Ekran
Samsung, AMOLED ekranını tanıtarak akıllı telefon sektöründe büyük ekran çağı trendini başlattı. Aktif Matris Organik Işık Yayan Diyot (AMOLED) teknolojisi kullanılarak geliştirilen bu ekran, birçok farklı özellik ile ön plana çıktı.
Bu özellikler arasında ise kendi kendine ışık yayma özelliği, net görüntü kalitesi ve daha büyük ekran boyutu var. Öyle ki Samsung Galaxy S, daha az güç tüketen, daha canlı, daha keskin görüntü kalitesi sunan ve ultra ince bir ekran olan Super AMOLED ile piyasaya sürülen ilk telefondu.
2010‘da Galaxy S’in piyasaya sürülmesiyle birlikte kullanıcıların ilgi odağı, diğer telefonlardaki geleneksel 3 inçlik ekranlara kıyasla, AMOLED ekranlara kaydı. Bu ekranlar 4 ila 5 inç arasındaydı.
Samsung’un bu yenilikçi teknolojisi, daha büyük ekranlarda kesintisiz kaydırma ve görüntüleme deneyimini kullanıcılara sunmuş oldu.
2011: Galaxy Note: Dijital Cihazlara Analog Dokunma Özelliği
2011’de S Pen ile donatılmış Galaxy Note’un piyasaya sürülmesiyle, basit bir nottan gelişmiş bir çizime kadar her şeyi doğrudan akıllı telefonların ekranlarına kaydetmek ve paylaşmak mümkün hâle geldi.
Bundan yaklaşık 13-14 yıl önce Galaxy Note, cihaz ekranına 256 basınç seviyesini destekleyen bir S Pen ile piyasaya sürüldü ve o zamandan beri hem S Pen hem de Note ayrılmaz bir ikili hâline geldi. Seri geliştikçe de ikisinin gelişimleri devam etti.
Örneğin Samsung, Galaxy Note 3 için S Pen’leri ekran üzerinde gezdirdiklerinde kullanıcıların imza niteliğindeki S Pen özelliklerine kolayca erişmelerini sağlamak amacıyla Air Command özelliğini tanıttı.
Daha sonra Samsung, Galaxy Note 9 S Pen’e, Bluetooth Low Energy (BLE) teknolojisini de dahil etti. Böylece bu kalem, uzaktan kumanda işlevi de görebildi.
2013: Samsung Knox: Güvenilir Mobil Koruma
Galaxy Note 3’ten itibaren tüm Galaxy cihazlarına yüklenebilen Samsung Knox, yonga setinden işletim sistemine kadar cihazları adım adım korumaya devam etti. Aynı zamanda bilgisayar korsanlığını ve yetkisiz erişimin de önüne geçti.
Ayrıca Samsung, 2021’de verilerin korunmasını kapsamlı bir şekilde sağlamak için Galaxy S21 ile Samsung Know Vault’u piyasaya sürdü. Bu sistem kullanıcılara, sektörün en yüksek güvenliğe sahip yonga setini ve donanım düzeyindeki saldırıları önleyen güvenli bir işlemci sundu.
2014: Toz ve Suya Karşı Üstün Koruma
Samsung 2014’te Galaxy S5 ile su geçirmez ve toz geçirmez işlevlerini nihayet kullanıcıların hayatına soktu. 2017’deki Galaxy S7’den itibaren de cihazların performanslarını güçlendirmek amacıyla en yüksek su ve toz geçirmezlik derecesi olan IP68’i uyguladı.
Yani Samsung kullanıcıları 2017’den beri, su ve toz geçirmezlik teknolojileri sayesinde akıllı telefonlarını büyük bir rahatlıkla kullanabiliyor.
2015: Samsung Pay: Cep Telefonunda Mobil Cüzdan
2015’te Samsung, bir insanın cüzdanındaki kredi kartı veya nakitin yerini alan ve bir mobil ödeme hizmeti olan Samsung Pay’i tanıttı. Galaxy S6 ile tanıtılan bu hizmet, toplu taşıma kullanırken veya alışveriş yaparken kullanıcıların ödeme yapmak için cüzdanlarını çıkarmak zorunda kalmak yerine yalnızca akıllı telefonlarına dokunarak işlerini halletmelerine olanak sağladı.
2016: Gelişmiş Kamera Teknolojisi: Dünyanın İlk Çift Piksel Sensörü
Samsung bundan yaklaşık 9 yıl önce Galaxy S7 ile sektörün ilk çift pikselini takarak akıllı telefonlarda kamera işlevini yeni bir seviyeye taşıdı. Bu cihaz ile hem ön hem de arka kameraların aldığı ışık miktarı artılarak, karanlık ortamlarda bile net fotoğraflar elde edilmeye başlandı.
Sonrasında Samsung, Galaxy S10’da ultra geniş açılı bir lensi ve akıllı SW’yi birleştirerek, kullanıcıların daha da keskin ve net fotoğraflar çekmesine olanak tanıdı. Yine Galaxy S20 Ultra ile de kullanıcıların, gece gökyüzünde net fotoğraflar çekmelerine imkân sağlayan ve 100 kata kadar yakınlaştırma yapılan Uzay Yakınlaştırma işlevi devreye sokuldu.
2018: One UI
Samsung Galaxy’nin kullanıcı deneyimini arşa çıkaran bir diğer özelliklerinden biri olan One UI, Kasım 2018’de tanıtıldı. One UI, kullanıcıların görüntüleme ve dokunma alanını bölerek, tüm işleri tek elle rahatça halletmesini sağladı.
Ayrıca geçtiğimiz yıl tekrar güncellenen One UI 4, bir cihazın simgelerini, bildirimlerini, ekranını ve duvar kâğıtlarını, kullanıcıların kendi zevklerine göre dekore etmek için tamamen farklı bir renk paletini hayata geçirdi.
2019: Galaxy Z Serisi: Katlanabilir Akıllı Telefonların Başlangıcı
Samsung 2019’da 7,3 inçlik Infinity Flex Ekranla donatılmış, ilk katlanabilir akıllı telefon alanında öncü oldu. Samsung’un yeni geliştirdiği bu teknoloji, akıllı telefonu âdeta bir kitap gibi tekrar açıp kapatmayı mümkün kıldı.
Ayrıca Samsung, bu teknoloji ile daha fazla kullanım senaryosuna olanak sağlayan Flex modu ve katlanabilir ekran için optimize edilmiş uygulamaları, aynı anda açıp çalıştırarak bölünmüş ekran görünümü sağlayan Multi-Active Window gibi işlevlerle yeni kullanabilirlik seçenekleri de sundu.
2021: Yapay Zekâ Destekli Silgi: Fotoğraflardan İstenmeyen Nesneleri Silme
Samsung’un yenilikçi yapay zekâ teknolojilerinin uygulama alanını tüm akıllı telefonlara genişletme misyonunu üstlenen şirket, fotoğraflardan istenmeyen nesnelerin tek bir dokunuşla kaldırılmasını sağlayan Nesne Silgisi özelliğini tanıttı.
İlk olarak 2021’de Galaxy S21’de tanıtılan bu işlev, yapay zekâyı kullanan bir fotoğraf düzenleme aracı. Bir fotoğraftan kaldırmak istediğiniz nesneye dokunup, ‘nesneyi sil’ butonuna basmanız, ayrı bir düzenleme programına gerek kalmadan nesneyi siler.
Şu anda bu işlev, Galaxy S20 ve Galaxy Z Fold 3 gibi One U1 3.1 veya üzeri sürüme sahip akıllı telefonlarda mevcut.
2021: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Plastik Azaltımı
Samsung, Galaxy S21 ambalajında kullanılan plastiklerin yüzdesini, toplam ağırlığın sadece %4’ü oranında bıraktı. Bu da ambalaj birimi başına üretilen atığın, Galaxy S7’ye kıyasla %49 oranında azaltılması anlamına geldi.
Ayrıca Galaxy S21’in ambalajı, Galaxy S7’de kullanılan kağıdın yalnızca %58’ini içerir ve bu da yılda ortalama 44.800 ağacın kurtarılmasına yardımcı olur. Yine marka, 2025 yılında da ürün ambalajlarından plastik malzemeleri büyük oranda çıkarmayı ve MX bölümündeki tüm ürünlerine geri dönüştürülmüş malzemeler kullanmayı planlıyor.
Özetle Samsung, 2010 yılından beri aslında bu sektöre birçok yeniliği getirdi. Öyle ki Samsung’un başlattığı bu teknolojiler ile birçok şirket de ürünlerine bunları dahil etti ve kullanıcı deneyimleri yavaş yavaş arşa çıkmaya başladı.
İlginizi çekebilir: