35,4646
36,6189
3.075,59
“Dünden pahalı bugünkü
Zamlar tükenmiyor çünkü
Dar gelirli sen bu yükü
Çekemezsin demedim mi?“
Aşık Muhlis Akarsu
AKP-MHP iktidarının eli yurttaşın cebinden çıkmıyor. İktidar zam yapmadan da duramıyor.
İşçiler, memurlar ve emekliler maaşlarına yapılan ücret artışlarını daha alamadan zam yağmuruna tutuldular.
Peş peşe gelen zamlar karşısında yurttaş ne yapacağını, nasıl geçineceğini, nasıl besleneceğini kara kara düşünür oldu.
2025 yılı itibariyle geçerli olacak zamların Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmasıyla birlikte, gıdadan temel yaşam malzemelerine kadar her ürüne gelen zamların yaratacağı enflasyon da şimdiden büyük endişelere yol açtı.
Yurttaşlar yaşam kaygısına kapıldı.
Ekmeğe zam. Simite zam. Kiraya zam. Elektriğe zam. Hızlı Trene zam. Benzine, mazota 15 günde 3 kez zam. Toplu taşımaya zam.
Vergi, harç ve cezalara zam.
Plastik poşetlere yüzde 100 zam.
Akaryakıt, alkol ve tütün ürünlerindeki Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV) en az yüzde 6 zam.
Pasaport harcı, trafik cezası, ehliyet harcı, Zorunlu Trafik Sigortası, Motorlu Taşıt Vergisi’ne (MTV) zam.
Yapılan zamlar içinde en masumu Ekmeğe yapılan yüzde 25’lik zam oldu. Çarşı-pazara şimdiden gidilmez oldu. Fiyatlar el yakıyor!
İşçi, memur, emekli maaşlarına yapılan zamdan daha yüksek vergi ve köprü-yol geçiş ücretlerine zam yapıldı. Hükümetin işçilerin asgari ücretine, emeklinin maaşına yaptığı artışı daha cebine girmeden aldığına isyan etmemek mümkün mü?
Üretici için zorunlu hale gelen yola, köprüye, tünele, akaryakıta, elektriğe, doğalgaza, suya yapılan zamlar; başta gıda sektörü olmak üzere karayolu taşımacılığı hizmetlerine ihtiyaç duyan tüm sektörlere artı enflasyonun enflasyonu olarak yansımaktadır.
Son 1 yılda köprülere yapılan zam yüzde 288 ile yüzde 453 oranında, vergilerde ise son iki yılda yapılan artış yüzde 173 ile yüzde 289 arasında gerçekleşti.
Haziran 2023 tarihinde kötü giden ekonomiyi toparlaması için AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan tarafından verilen karar ile Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek, kötü gidişatı vergiler ve çalışanların maaşlarına düşük zam yaparak düzeltmeye çalıştı.
Şimşek, enflasyonu düşük gösterme hilesini de şu sözlerle itiraf etti:
“Enflasyon sepetinde bir karşılığı olmayan ürünleri Yeniden Değerleme Oranı’nda (yüzde 43,93) arttırdık. Enflasyon sepetinde ağırlığı olan, karşılığı olan ürünleri ise enflasyon hedefi ile tutarlı bir şekilde hatta onun altında arttırdık.”
Bu iktidarın marifetlerine şaşmamak elde değil…
Bunlar bütçe açığında da rekordan rekora koşmuşlar.
2024’te vergi gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 62,3 artarak 7 trilyon 304 milyar 863 milyon lira olduğu halde merkezi yönetim bütçesi 2024’te 2 trilyon 106 milyar 145 milyon lira açık vermiş.
Üstüne üstlük de Kamuda Tasarruf Paketi’ne aldıran yok. Merkezi yönetim bütçe giderleri her yıl artarak devam ediyor. Giderler Aralık 2023’te 1 trilyon 395 milyar 37 milyon lirayken, geçen yılın aynı ayında yüzde 22,3 artışla 1 trilyon 706 milyar 788 milyon liraya çıktı.
İğneden ipliğe koydukları vergiler hızla artarken, bütçe açığı da aynı hızla artmaktadır. Bu işine akıl erdirmek deveye hendek atlatmaktan daha zor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın şu sözleri de emekli maaşı ödemeleri konusunda endişelere neden oldu: “Emeklilerimize aylıkları düzenli nasıl ödeyebiliriz, sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz, bunun telaşı ve çalışması içerisindeyiz.”
Anlaşılan 2025 yılı işçi sınıfının, emeklilerin ve sayıları milyonları bulan işsizlerin kabus yılı olacak.