35,4686
36,5904
3.074,15
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmelerinde; “Bu teklif, 2022 yılında ‘Dezenformasyonu nasıl önleyeceğiz’ diye Meclis’e getirilen ve TCK’ya halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu eklediğiniz sansür yasasından farksız bir yapı sergilemekte. Siber tehdit, siber olay, veri sızıntısı, algı operasyonu gibi muğlak ve yasal olarak belirsiz ifadelerle tamamen keyfi uygulama ve yaptırımlara açık bir düzenleme ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor.
“Siber güvenlik alanındaki suçun unsurları ağır ama kapsamı dar”
Teklife ilişkin bilgi veren ve teklifin ilk imza sahiplerinden AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise konuşmasında şunları kaydetti:
“Ülkemizde kara vatan, mavi vatan ve gök vatandan sonra inşallah yeni bir kavramı daha bu kanunla ilave ediyoruz. Siber vatan veya siber uzay vatan kavramını da bugünden itibaren çok daha sık kullanacağımızı ve bu kanunun ülkemizin siber güvenliği açısından önemli bir süreci başlatacağını düşünüyoruz.
Ülkedeki siber güvenlikle sık sık saldırılar yapıldığı, finans kuruluşlarından enerji altyapılarına kadar sürekli saldırıların olduğu ya da saldırı olduğu iddiası ve algısının oluşturulduğu gündeme geliyor. Bu alandaki suçun unsurları çok ağır ama kapsamı çok dar. Bugünkü sosyal medya ve dijitalliğin geldiği noktada mevcut suç, bu amacı karşılamıyor. Burada bir değişikliğe ve yeni bir ilave hükme ihtiyaç olduğu kanaati var.”
“AKP’nin getirdiği her kanunda demokraside kısıtlamaya gidilmekte”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, konuşmasında şunlara değindi:
“Meclis’e ifade ve basın özgürlüğünü iyileştirecek hiçbir kanun gelmedi, gelmiyor. AKP’nin getirdiği her kanunda demokraside, özgürlükler alanında adım adım kısıtlamaya gidilmekte. Önümüzdeki Siber Güvenlik Kanunu da bunların sonuncusu. Gerekçesinde ‘Ülkemizin siber güvenlik ile ilgili stratejisini belirleyeceğiz’ denmekte. ‘Siber güvenlik yaklaşımını yeniden yapılandıracağız’ denmekte. Evet doğrudur. Bunlara ihtiyaç var mıdır, vardır. Ancak teklifin içeriğine baktığımızda ifade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere özel hayatın gizliliği, kişisel verilerin korunması gibi temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından büyük risk ve tehditler barındırdığı kanaatindeyiz.
Bu teklif, 2022 yılında ‘Dezenformasyonu nasıl önleyeceğiz’ diye Meclis’e getirilen ve TCK’ya halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunu eklediğiniz sansür yasasından farksız bir yapı sergilemekte. Siber tehdit, siber olay, veri sızıntısı, algı operasyonu gibi muğlak ve yasal olarak belirsiz ifadelerle tamamen keyfi uygulama ve yaptırımlara açık bir düzenleme ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Örneğin, algı operasyonu gibi belirsiz bir kavram eleştirel haber yapan gazetecilerin veya sosyal medyada fikirlerini paylaşan kişilerin kolaylıkla hedef alınmasına yol açılabilir. Bu tarz muğlak ifade en başta demokratik toplumların temel değerlerinden biri olan öngörülebilirlik ve hukuki güvence ilkelerine aykırıdır.
Madde madde baktığınızda ise teklifin 6’ncı, 8’inci ve 16’ncı maddelerinin ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması açısından ciddi sorunlar yaratabileceği hususunda genel bir algı bulunmaktadır. Özellikle veri sızıntısı olmadığı hâlde veri sızıntısı yapılmış bir algı oluşturan suçu ve bu suçu işleyenlere 2-5 yıl arasında hapis cezasının öngörülmesi basın özgürlüğüne yönelik sistematik bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Kişisel verilerin kötüye kullanımının önüne nasıl geçilecek?”
Teklifin 6’ncı maddesiyle Siber Güvenlik Başkanlığı’na, kamu kurumları ve kritik altyapı kuruluşlarına veri ve kayıtları toplama, 2 yıl süreyle saklama ve çalışma süresi sonunda imha yetkisi öngörülüyor. Peki bu veriler nasıl korunacak, hangi koşullarda imha edilecek? Kişisel verilerin kötüye kullanımının önüne nasıl geçilecek? Ortada büyük bir belirsizlik vardır. Gazeteciler için haber kaynaklarından alınan veriler, belgeler, kayıtlar nasıl korunacak? Bu düzenleme sadece gazetecilik için değil, özel hayatın gizliliği için de oldukça kaygı vericidir. Hangi tarihte, hangi uygulamalar üzerinden, hangi sitelerin ziyaret edilmiş olduğu öğrenilebilecektir. Siber Güvenlik Başkanlığı’na geniş yetkiler verilirken, bu bilgilerin üçüncü kişilerce kötüye kullanım riskine karşı nasıl bir denetim olacak, bu bilinmemektedir.
“Bu düzenlemeyle gazetecilerin mesleki gizliliğini ihlal etmektesiniz”
Teklifin 8’inci maddesinin 5’inci fıkrası ile Siber Güvenlik Başkanlığı’na gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hakim onayı olmaksızın arama yapma, dijital materyallere el koyma ve veri toplama yetkisi tanınmaktadır. Bu düzenleme de özellikle araştırmacı gazetecilik için büyük tehdit oluşturmaktadır. Gazetecilerin haber kaynağından aldığı belgeler, iletişim kayıtları, bu yetki kapsamında erişilebilir hâle gelecek. Gazeteci haber kaynağını açıklamaya zorlanamaz. Siz bu düzenlemeyle gazetecilerin mesleki gizliliğini ihlal etmektesiniz, edeceksiniz. Bu sadece zor koşullar altında, halkın haber alma hakkı için mücadele veren gazetecilerin değil, haber kaynaklarını da büyük riske atacaktır.
Teklifin 16’ncı maddesinin beşinci fırkasında yer alan algı yaratılması gibi tamamen muğlak ifadeler, eleştirel içerikler cezai yaptırıma neden olacaktır bu düzenlemeyle. Bu madde bu haliyle doğrudan gazeteciliği basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını hedef almaktadır. Tıpkı 2022 yılında ‘Dezenformasyonla mücadele edeceğiz’ dediğiniz ama aslında bir sansür yasası olan düzenlemede olduğu gibi yine bu tür olayları sosyal medyadan tartışan yurttaşların cezalandırılması da mümkün olabilecektir.” (ANKA)
2024’ün gözden kaçan 26 dizi ve filmi |
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – Zahide Yetiş canlı yayında cinsel ilişki videosu izletti, “Sizin karınız mı?” diye sordu! TIKLAYIN – Adana ve Mersin’de aile katliamı: Polis memuru, eşi dahil 5 kişiyi öldürdü! TIKLAYIN – AİHM ‘Cumhurbaşkanına hakaret’e “ifade özgürlüğünün ihlali” dedi, mahkeme “dostane çözüme gidilmemiş” diyerek reddetti TIKLAYIN – İstanbul’da son 72 saatte sahte içki nedeniyle 19 kişi öldü TIKLAYIN -Serenay Sarıkaya, Ayşe Barım soruşturması kapsamında ifade verdi: “Dişimle, tırnağımla bugünlere geldim; hukuki süreç başlatacağım” TIKLAYIN – İstanbul’da ulaşım ücretlerine yüzde 35 zam! |