35,4809
36,5785
3.064,33
Belce ÖRÜ
Artan hayat pahalılığıyla gençlerin geleceğe dair umutlarının azalması 2001’de 2.38 olan doğurganlık hızını bugün 1.51’e düşürdü. Çocuk ve genç nüfusu azalırken, yaşlı nüfus tarihte ilk defa yüzde 10’un üzerine çıktı. Bu tablo karşısında ‘Aile Yılı’ ilan edilen 2025’in ilk zorlu müjdesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıkladı.
KREDİYİ KİM ALACAK?
Erdoğan, “Evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi desteğimizi 81 ilde genişletiyoruz” dedi. Erdoğan aynı zamanda gençlere tavsiyelerde de bulundu. Şatafattan uzak durun öğüdünü veren Erdoğan, boşanmaların bir nedeninin de ekonomik şartlardan ve borçlardan kaynaklandığını ifade etti.
Öte yandan artan hayat pahalılığı içerisinde en az 3 çocuk tavsiyesini de yineledi. Miktarı masrafları karşılamaya yetmese de faizsiz kredi imkanını duyan çiftler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sitesine girdiklerinde sevinçleri kursaklarında kaldı. Öyle ki başvuru şartlarını karşılayan çiftler krediyi alsalar bile evliliğin ilerleyen yıllarında borçsuz hayatlarına devam etmeleri çok güç. Şartlar arasında çiftlerin depremden etkilenen 11 il dışında taşınmaz sahibi ya da hissedarı olmaması ile çiftlerin son 6 aylık gelir toplamı ortalamasının ve son aya ait gelirleri toplamının 2 asgari ücretten fazla olmaması var. Ayrıca başvuru tarihi itibarıyla çiftlerin 18-29 yaş arasında olmaması gerekiyor. Türkiye’de çalışanların yarısının asgari ücret veya komşu ücretler aldığı düşünüldüğünde kredi başvurusu için kuyruklar oluşacağı da aşikar.
Şartlara bakıldığında mutluluk zor
Bugün şatafattan uzak ortalama bir düğün ve ev kurma masrafı 1 milyon lirayı buluyor. Şartlara göre ev sahibi olmayan evli çiftin ödeyeceği kira büyükşehirde 25-30 bin TL’den başlıyor. 150 bin TL’lik kredi ile ancak evin 1 veya 2 odası kurulabilecekken, 2 asgari ücretle toplamda 44 bin 208 TL alan çiftin borç batağına saplanmadan geçinebilmesi maalesef bu şartlarda zor. Hal böyleyken Erdoğan’ın ifade ettiği gibi evlenme oranları düşerken boşanma oranları artıyor.
Krediye başvuru şartları
Başvuru tarihi itibarıyla çiftlerin18-29 yaş arasında olması (30 yaşından gün almamış olmak).
Çiftlerin depremden etkilenen 11 il dışında taşınmaz sahibi ya da hissedarı olmaması.
Çiftlerin son 6 aylık gelirlerinin toplamının ortalaması ve son aya ait gelirlerinin toplamının 2 asgari ücretten fazla olmaması.
BU NASIL DESTEK?
Çiftlerin ortak bir geleceğe kök salma hayalleri hayat pahalılığı nedeniyle sekteye uğruyor. Devlet yardımları çiftleri desteklemede yetersiz kalırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan en az 3 çocuk tavsiyesini her fırsatta yineliyor. Oysa bir bebeğin sadece mama ve bez masrafı ayda 6 bin 500 TL’yi, yılda masrafı ise 77 bin lirayı aşıyor. Üstelik masraflar sadece bu harcamalarla sınırlı değil. Anneye yüklenen sorumlulukla çocuk bakımıyla ilgilenen kadın iş hayatından çekiliyor. Dolayısıyla hem istihdamın her alanında cinsiyet ayrımcılığı artıyor hem de hane geliri azalıyor. Anne çalışma hayatına devam etse bu kez de bakıcı masraflarını karşılayamıyor.
YARDIM YETERSİZ
Büyükşehirlerde bakıcı ücretleri sigorta prim ödemesi haricinde bile asgari ücretin en az 2 katına çıktı. Doğum yardımı ise birinci çocuk için bir defa ödenmek üzere 5.000 TL, aylık yardım olarak da ikinci çocuk için 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocukları içinse 5.000 TL oldu. Destek miktarları yükseltilse de bu hayat pahalılığında 3 çocuk değil tek çocuk dünyaya getirmek ve en temel ihtiyaçlarını karşılamak bile oldukça zor.
‘Kadın eş pozisyona dönmeli’
Sektörel Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, kadın istihdamının korunması ve annelerin iş hayatında ayrımcılığa uğramaması için şu tavsiyede bulunuyor: “Kadının doğum izninden sonra aynı veya eşdeğer pozisyona dönme hakkı yasalarla güvence altına alınmalı.”