35,4627
36,5728
3.053,66
2025’te dünyada dikkat edilmesi gereken bulaşıcı hastalıklar arasında, tropikal vektörlerden kaynaklanan dang humması, chikungunya ve sıtma gibi hastalıklar öne çıkıyor. biobiochile’ye göre bu hastalıklar, Afrika ve Latin Amerika’da aktif olmaya devam ederken, iklim değişikliği ve küreselleşme nedeniyle Avrupa gibi daha önce bu hastalıklarla nadiren karşılaşan bölgelerde de tehdit oluşturabilir.
HMPV
Metapnömovirüsün (HMPV) yayılmasının hızlanması, dünya genelinde diğer bulaşıcı hastalıklarla ilgili endişelerin artmasına yol açmaktadır.
Bu senaryoda, bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi organizmaların neden olduğu pek çok hastalığın, gıda tüketimi veya çevredeki organizmalara maruz kalma yoluyla insanlara bulaşma riski bulunmaktadır.
Kuş gribi
Agencia EFE, 2025 yılı itibarıyla mevcut bulaşıcı hastalıkların kapsamını incelemek amacıyla İspanyol Bulaşıcı Hastalıklar Derneği (SEIMC) üyesi mikrobiyolog María del Mar Tomás ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Kuşları etkileyen ve şu anda memelilere ve insanlara yayılmaya başlayan kuş gribi, influenza A virüsünün insandan insana geçme olasılığı nedeniyle sağlık otoritelerini alarma geçiriyor. Bu durum, şu ana kadar gerçekleşmiş olmasa da bir pandemi riski oluşturabilir. Dr. María del Mar Tomás, EFEsalud’a yaptığı açıklamada, “2024’te kuş gribi ortaya çıktı. İlk başta kümes hayvanlarında görüldü, ardından yabani kuşlara, deniz aslanları gibi memelilere ve şimdi de inekler gibi insana daha yakın hayvanlara yayıldı,” dedi.
1 Ocak 2003 ile 1 Kasım 2024 arasındaki dönemde, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) bildirilen toplam 939 kuş gribi A(H5N1) insan vakası arasında 464 ölüm kaydedildi. Hastalık daha şiddetli semptomlara yol açsa da, genel enfeksiyon oranı şu an için düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor.
HIV, frengi ve bel soğukluğu
A Coruña Üniversite Hastanesi’nde görevli mikrobiyolog, özellikle gençler ve ergenler arasında frengi, bel soğukluğu ve klamidya vakalarının artışıyla birlikte, cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılma korkusunun giderek azaldığını belirtiyor.
Mikrobiyolog, risk gruplarında yalnızca kronik hastalıklar veya doğurganlık kaybına neden olabilecek enfeksiyonlar değil, aynı zamanda antibiyotiklere dirençli bakterilerin yayılmasının da ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Bu bakteriler, özellikle azınlık popülasyonlarında tekrarlayan enfeksiyonlara yol açabiliyor, bu yüzden önleme ve farkındalık kampanyalarının daha fazla önem kazandığını vurguluyor. HIV’in artık antiretroviral tedaviler sayesinde kronik bir hastalık haline gelmesiyle birlikte, yeni nesiller ve hatta yaşlılar arasında bulaşma korkusunun azaldığını ifade ediyor. Ayrıca, HIV’i önlemeye yönelik tedbirlerin diğer cinsel hastalıkları engellemediğine dikkat çekerek, bariyer doğum kontrol yöntemlerinin önemini vurguluyor.
Mpox
2024’te yeniden ortaya çıkan bir diğer enfeksiyon, virüsün yeni bir mutasyonundan kaynaklanan ve merkez üssü Demokratik Kongo Cumhuriyeti olan mpox (daha önce maymun çiçeği olarak biliniyordu). SEIMC sözcüsü, “Mpox’un Batı ülkelerinde bulaşma yalnızca cinsel yolla gerçekleşiyor, bu yüzden virüs mutasyona uğradıkça ve insanlara daha iyi adapte oldukça, buna karşı önlem almamız gerekiyor,” diyor. Afrika’da ise, virüsün anneler ve çocuklar aracılığıyla diğer bulaşma yolları ile yayıldığına dikkat çekiyor. Virüsün mutasyona uğraması nedeniyle, aşı kampanyaları ve önleme tedbirlerinin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
Dang humması, chikungunya ve sıtma
Dang humması, chikungunya ve sıtma, Afrika ve Latin Amerika’da hâlâ aktif olan ve 2025 yılında farklı ülkelerde salgınlara yol açmaya devam edecek tropikal bulaşıcı hastalıklardır. İklim değişikliği ve küreselleşme, bu hastalıkların vektörleri olan sivrisineklerin, endemik bölgelerinin dışına çıkarak, Avrupa gibi daha önce bu hastalıklarla pek karşılaşmayan bölgelere ulaşmasına neden olabilir.
Uzman, kovucuların, sinekliklerin ve herbisitlerin kullanımı gibi önlemlerin yanı sıra, sivrisineklerin en yoğun olduğu bölgelerde ve saatlerde maruziyetten kaçınılması ve larva üremesini teşvik eden alanlardan uzak durulmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor. Ayrıca, uzman, “Farklı aşıların önemli bir rolü vardır; bu, nüfus düzeyinde en etkili önleyici tedbirlerden biridir,” şeklinde ekliyor.