Saray’da yazılan Öcalan senaryosu

BEĞENDİM

Mehmet Tezkan

Yolda gören, lokantada karşıma çıkan, metroda yanıma dikilen kısaca herkes soruyor; Ankara’da ne oluyor?

Fırıldak mı dönüyor diye yaklaşan da var, havanda su dövülüyor diyen de… Keşke silah bıraksalar diye umutla yaklaşan da var, temkinli duran da… Her kafadan bir ses çıkıyor, ama kimse ne olup bittiğini bilmiyor…

Soran öğrenmeye çalışan, merak edenler çoğunlukta. Bu toplum adına iyi…

Gördüğüm, izlediğim, satır aralarını okuduğum kadarıyla izah etmeye çalışıyorum…

Diyorum ki…

Bahçeli DEM Meclis’te sıralarına gidip el sıkarken bir süreç başlattı… Bu birinci aşamaydı. Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e gelsin DEM’ in grup toplantısında PKK’yı lağvettiğini açıklasın çağrısı yapması ikinci aşama…

Bahçeli bu adımla DEM/Öcalan birlikteliğinin kapısını araladı.

Sonrası malum DEM heyeti İmralı’ya gitti, Öcalan muhalefetin devreye sokulmasını bu işin Meclis’te kotarılmasını istedi. Erdoğan ve Bahçeli’nin güç verdiği yeni paradigmaya olumlu anlamda katkı vermeye hazır olduğunu ilan etti…

Bundan sonraki gelişmeleri biliyorsunuz. DEM heyeti partiler turu attı, yarın da Edirne Cezaevine giderek Demirtaş ile görüşecek… Sonra ne olacak?

Heyet yeniden İmralı’ya gidecek ama sonra ne olacağını kimse bilmiyor…

DEM heyeti de bilmiyor, muhalefet partileri de bilmiyor… Çünkü yeni paradigma diye bir şey yok. Olsa ucundan kıyısından bir şeyler sızar…

Dudaklar kilitlenmezdi!

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; Erdoğan temkinli yaklaşıyor, hatta soğuk bakıyor, uzak duruyor diyebilirim… Muhalefetin devreye girmesinden, Selahattin Demirtaş’a gidilmesinden hoşnut değildir…

Çünkü anladığım kadarıyla Saray’ın niyeti başkaydı….

Öcalan ‘PKK’yı lağvettim, silahları bırakın, silahlı mücadele devri bitmiştir’ diyecek bunun karşılığında umut hakkı kapsamında veya sağlık nedeniyle Öcalan İmralı’dan çıkarılacak ev hapsi dönemine geçilecekti…

Senaryo bu kadardı…

Diyelim ki böyle oldu gerçi hala sapmalar olsa bile gidişatın böyle noktalanması kuvvetle muhtemel…

Peki bunda amaç ne?

PKK Öcalan’ın çağrısına uyup silah bırakırsa ballı börek. Suriye’dekiler de uyarsa yemede yanında yat. Ekonomik kriz nedeniyle irtifa kaybeden AKP ve MHP ikilisi yükselişe geçer… Memlekette başka bir hava eser…

Öcalan lider pozisyonunda Kürt siyasi hayatına geri döner…

PKK silah bırakmaz ama silahlı mücadeleye son verdiğini açıklarsa…

O da olur… PKK tehdidinin, terör tehdidinin ortadan kalktığının ilanı Ankara’yı rahatlatır…

Ev hapsine çıkan Öcalan temas imkanına kavuşunca DEM ’e hakim olacak, izlenecek yeni politikalarda belirleyici rol oynayacak. Saray’ın istediği, beklediği bu. Öcalan’ın DEM’ e ve oy veren kitleye hakim olmasını sağlamak…

Sonraki aşama belli; Anayasa değişikliği…

Peki ya Kandil ‘silah bırakmıyorum, Öcalan 25 yıldır tutsak sözleri geçerli değildir’ derse ne olur?

Oyun bozulmaz mı?

Hayır, Öcalan yine ev hapsine çıkar, projektörler DEM partisinin üzerine döner. DEM tercihe zorlanır. Kandil’in yanında dururlarsa terörist ilan edilirler, İmralı’yı tercih ederlerse Kürt meselesinde bir numaralı muhatap ilan edilirler. İktidarın bakışı/tutumu değişir. Bu durumda artık biraz Kandil, biraz İmralı diyerek arada duramazlar. Bugün izledikleri politikayı sürdüremezler…

Tercih zorlaması karşısında DEM çatırdayabilir. Bu da Saray için, Erdoğan için önemli değil.

Çünkü Saray’ın nihai hedefi Öcalan’ın DEM’ e sözünü dinletmesi, liderlik yapması…

Bence meselenin özü bu…

Saray’da yazılan senaryo bu kadar…

Peki ya sonrası?

Sonrasına sonra bakacaklar!

Benim okumam bu…