İtiraf ediyorum;
stratejik iletişim modelleri
konusunda yazdığım kitapları, üniversite derslerinde anlattıklarımı, verdiğim seminerleri unutmaya hazırım…
İletişim konusunda tespit ettiğim üç
, büyük olasılıkla uzun vadede iflas edecek olsalar da kısa vadede iş yapar gibi gözüktüklerinden tüm kuramların bunlara göre yeni baştan gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu düşünmeye başladım…
Biri, tabii ki ülkesinde kan gövdeyi götürürken Vogue dergisine, eşiyle birlikte yıkılmış şehrin arka planda yer aldığı pozlar veren
…
Diğeri lafın nereye gideceğini hesap etmeden ağzına geleni söyleyen, sansasyondan beslenen, vasatlığın dilini bulma konusunda kimseye pabuç bırakmayan
…
Üçüncü olarak da sözünü, vaadini inkârda bir dünya markası, üretemediği işleri/ hizmetleri sahne performanslarıyla perdelemede usta
İmamoğlu var elbette…
Son numarası neymiş, biliyor musunuz…
belli olunca çıkmış ve tarihi(!) açıklamasını sosyal medya hesabından yapmış:
“
Hükûmet bu akşamki kararıyla 9 milyon asgari ücretli çalışan ve aileleriyle resmen alay etmiştir. 22.104 lira İstanbul’da sadece 1 aylık kira parası bile değildir. Belli ki sorumluluk bize düşmektedir. İBB olarak Sosyal Yardımlar bütçemizde ciddi oranda artışa gitmemiz gerekecek. Gerçeklerden ve halktan kopan Cumhurbaşkanı’na 2 önerim var. Çok sık kullandığınız ‘kararname’ kozunu hemen yarın kullanın ve asgari ücrette ek artış sağlayın. Ayrıca belirlenen rakamın 6 aylık olduğunu ve 6 ay sonra yeni bir düzenleme yapılacağını müjdeleyin. Kötü ekonomi politikalarınızın faturasını millete ödetmeyin.
”
Hazret, Suriye konusunda da verdiği peş peşe beyanatlarla döktürmüştü…
“Bizim anahtar ülke olmamız için sağlam bir duruş sergilememiz gerekiyor. Geçmişe dair hataları net olarak görüyorum. Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleri konusunda belediyeler de yetki almalı. Suriye’de yaşanan yeni ortam hayati bir meseledir.”
“Biz yerel yöneticilere çok önemli sorumluluklar düşüyor. …İstanbul, savaştan çıkan kentlerin sosyal ve ekonomik gelişmesinde Suriye’ye en üst düzeyde destek olmaya kararlıdır. Sevdiklerini, evlerini ve tüm mal varlıklarını bırakarak çevre ülkelere giden Suriyeliler yeni bir bedel ödememeli. Bu yüzden geri dönerek ülkelerini yeniden inşa etmek isteyenlere elimizden gelen her türlü desteğe hazırız.
Gönüllü olarak geri dönmek isteyenlere İBB sanat ve meslek kursları İSMEK’lerde, belediyecilikten zanaatkârlığa pek çok alanda güçlü eğitimler verebiliriz. Kardeş şehrimiz Şam’la çatışma sonrası kentlere yönelik bir eylem planını hazırlayabiliriz.”
Breh, breh, breh!.. Bir aslan mı kükredi ne?!
Kendisi bir de Mardin’de kükremişti… Hani
iltisakı nedeniyle görevden alınan
‘
’ gittiğinde… Ekrem Bey, Türk’ün evi olan Mardin’deki Kasrı Kanco adlı konakta ağırlanmıştı… Hani Ahmet Türk’ün
milletvekilliği döneminde PKK ile çatışan bir yüzbaşı, bir astsubay ve bir erin
düştüğü o evde…
İstanbul’un trafiğine, otobüslerine, metrobüslerine, bozuk metro merdivenlerine bir türlü çare bulamayan,
’ya borcunun ödeyemeyen İmamoğlu, Türkiye ve dünyadaki bütün sorunlara talip…
Kara komedi gibi izliyoruz…
Gıda israfını azaltmayı, sürdürülebilir kaynak kullanımını desteklemeyi, doğayı ve hayvan haklarını savunmayı hedefleyen bir oluşummuş; Sorumlu Restoran Hareketi…
Bünyesinde İBB Beltur’un restoran, kafe ve büfeleri ile Akkomarka Restoran Topluluğu’nun işletmeleri Köşebaşı, Ken Sushi, Snob Street Food, Ali Ocakbaşı, Lokanta Safderun, Yamo Sushi, Ristorante Umberto, Perihan, Mr. Meat Steakhouse, Yemek Hazır!, Donkey ve All Day Catering gibi işletmeler varmış.
Geçenlerde Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri öğrencileriyle bir araya gelmiş, üretilen somut faydaları ve toplumsal dönüşümleri örneklerle anlatmışlar…
BM’nin “Küresel Gıda Krizleri” raporuna göre 2023 yılında 59 ülkede yaklaşık 282 milyon insan akut açlıkla karşı karşıya kalmış. En büyük kıtlığın ise İsrail’in ablukası altındaki Gazze’de yaşanacağı belirtilmiş.
İsraf, tüketim toplumunun yıkıcı alışkanlıkları, kaynakların verimsiz kullanımı gibi üst başlıkların altında içimizi en çok gıda israfı acıtır… Bunu önlemek, müdahale ve rehabilite etmek için çalışan her proje çok önemli…
GoWit CEO’su Emrah Adsan 2025’te ‘perakende medya’nın perakendeciler ve markalar için reklam geliri elde etmenin vazgeçilmez stratejisi hâline geleceğini vurgulamış.
Perakende satış medya ağı; perakende satış şirketlerinin üçüncü taraf markaların farklı reklamcılık amaçları doğrultusunda kullanmaları için sunduğu dijital kanallar (web siteleri, uygulamalar vb.) koleksiyonundan oluşan bir reklam altyapısı, olarak açıklanıyor.
2024 yılında markalar, medya bütçelerini geleneksel kanallardan (TV ve basılı medya gibi) perakende medya ağlarına kaydırmışlar. Markaların yüzde 52’si televizyon reklamları yerine perakende medyayı tercih etmiş.
Ayrıca önümüzdeki dönemde global ölçekte reklamverenlerin yüzde 75’i, perakende medyaya yönelik harcamalarını ve yatırımlarını artırmayı planlıyormuş.
Enflasyonla mücadelenin baş rolünde 2025 yılında perakende sektörü yer alacak gibi görünüyor.
Dolar 35,1761 % -0.01
Euro 36,7640 % -0.01
İmsak Vakti 02:00
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
