Şara’dan BM’ye anayasa mesajı

Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara ile Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen arasında Şam’da gerçekleşen görüşmenin detayları ortaya çıktı. Bu görüşmede, Suriye’nin geleceği ve BM’nin önderliğinde devam eden siyasi süreç masaya yatırıldı. Ahmed Şara, görüşmede BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki sorunun çözümü için aldığı 2254 sayılı kararının, mevcut şartların çok gerisinde kaldığını ve Suriye’nin bugünkü gerçekliklerini yansıtmadığını dile getirerek, kararın güncellenmesini istedi. Suriye’nin anayasasının Suriyeliler tarafından yapılabileceğini vurgulayan Şara, aksi takdirde bu kararı tanımayacaklarının altını çizdi. Görüşmede, BM’nin 2254 sayılı kararıyla Suriye’nin iç meselelerine karışabileceğine dair endişelerini dile getiren Şara, Bu karara dayalı olarak BM’nin Suriye’nin anayasa yapım sürecini yönetebileceğini ve bunun Suriye’nin egemenliğine zarar verebileceğini söyledi.

Ahmed Şara, 2254 sayılı kararın güncellenmesi gerektiğini, aksi takdirde tamamen değiştirilmesini talep etti. Bu bağlamda, yeni bir siyasi yaklaşımın ve daha şeffaf bir yol haritasının benimsenmesi gerektiğini söyledi. BM Temsilcisi Geir Pedersen ise, BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarının uluslararası meşruiyeti ve kapsayıcılığı üzerinde durdu. Pedersen, 2254 sayılı kararın Suriye’nin geleceği için çok kritik bir yol haritası sunduğunu ifade etti ve bu kararın çerçevesinde hareket edilmesinin önemine dikkat çekti. Ancak, Suriye’nin yeni liderinin görüşlerini ve çekincelerini anladıklarını da söyledi. Görüşme sonrasında, taraflardan herhangi bir resmi açıklama gelmedi ancak kulislerde, Ahmed Şara’nın Suriye’nin geleceği konusunda Suriye halkının daha etkin bir rol almasını istediği belirtiliyor. Görüşmenin, uluslararası toplumun yeni Suriye liderliği ile ilişkilerini şekillendirmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğu ifade ediliyor.

Suriye’de 18 Mart 2015’te BMGK tarafından ilan edilen 2254 sayılı karar, 5 aşamadan oluşuyor. Karara göre, ilk aşamada ateşkesin ilan edilmesinin ardından Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun muhalefet ve Esed rejiminden “Eli kana bulaşmamış” kişilerce oluşturulması ön görülüyor. Kurulun mültecilerin geri dönüşü için güvenli ortamı sağlaması, BM gözetiminde anayasa yazımı ve seçimlere gitmesi karara bağlanıyor. Bonra uluslararası toplumun yeniden imara destek vermesi ön görülüyor. Kararın alınmasının üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen BM, Esed rejiminin devrimciler tarafından yıkılana kadar bu karara uymaya mecbur edememişti.