35,1410
36,7068
2.977,33
Araştırmacılar, 30 farklı mikrodalga fırını inceledi. Bunlardan 10’u ev mutfaklarından, 10’u ortak kullanım alanlarından (örneğin, ofis mutfakları veya üniversite kantinleri), 10’u ise biyoloji laboratuvarlarından alındı. Sonuçlar, bu cihazların içinde hayatta kalmayı başaran mikrop topluluklarını ortaya çıkardı.
DİRENÇLİ MİKROPLAR HAYATTA KALIYOR
Araştırmaya göre, mikrodalgalar tarafından üretilen elektromanyetik dalgalar bazı mikroorganizmaları öldürse de, birçoğu bu koşullara direnç gösterebiliyor. Özellikle Brachybacterium, Micrococcus, Paracoccus ve Priestia gibi insanlarla yakın ilişki içinde yaşayan mikroorganizmalar her üç kategoride de yaygın olarak bulundu.
Ev tipi mikrodalgalar, genellikle diğer mutfak yüzeylerinde bulunan bakterilere benzer mikroplar barındırıyor. Bunlar arasında Klebsiella, Enterococcus ve Aeromonas gibi sağlık riski oluşturabilecek türler de var, ancak bu mikropların miktarı diğer mutfak yüzeylerinden farklı değil.
Laboratuvar mikrodalgaları ise çok daha geniş bir biyolojik çeşitlilik sergiledi. Bu cihazlar, yemek yerine kimyasal çözeltiler veya biyolojik örnekler ısıtmak için kullanıldığından, bu koşullara dayanıklı bakteriler içeriyor. Örneğin, laboratuvar mikrodalgalarında bulunan Deinococcus, Hymenobacter, Kineococcus ve Sphingomonas gibi türler, yüksek radyasyon ve ısıya karşı dirençli olmalarıyla biliniyor.
DÜZENLİ TEMİZLENMELİ
Ev mikrodalgalarındaki mikrop çeşitliliği genellikle daha düşüktü ve Shannon çeşitlilik indeksine göre puanları dörtten azdı. Bu, daha az kontaminasyon kaynağının olmasıyla açıklanabilir. Ancak, cihazın düzenli temizlenmemesi durumunda potansiyel sağlık riskleri artabilir.
Araştırmacılar, mikrodalga fırınların düzenli olarak deterjanla temizlenmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle dökülen yiyeceklerin hızlıca temizlenmesi, mikropların üremesini engellemek için kritik öneme sahip.