35,1176
36,5622
2.971,61
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun, 2025’ten itibaren yıllık 5 bin kilowatt saatten fazla tüketimi olan mesken abonelerinden sübvansiyonu kaldırmasıyla ilgili getirdiği yeni düzenlemeyi Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eleştirdi.
Tüm Türkiye’ye sübvansiyon ve tarifelerle ilgili aynı düzenlemenin uygulanmasının adil olmayan sonuçlar doğurduğunu, düzenlemelerin şehirlerin, bölgelerin kendine has koşullarına göre yapılması gerektiğini savundu.
ANTALYA’DA ELEKTRİK TÜKETİMİ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Şaban Tat, düzenlemenin ülke genelinde her şehrin üzerine uygun olmadığını, Antalya gibi özel koşullara sahip illerde olumsuz sonuçları olacağını savundu.
Tat, Antalya’da yıllık enerji tüketiminin yıl boyunca hem ısınmada hem de soğutmada elektrik enerjisi kullanılması nedeniyle yıllık 5 bin kilowatt saat üzerinde olan abone sayısının neredeyse Türkiye ortalamasının 3 kat üzerinde olduğunu belirterek, sübvansiyonun kesilmesinin Antalyalı vatandaşa maliyetinin ağır olacağını söyledi.
“İKLİMLENDİRME İÇİN DE ENERJİ YARDIMI YAPILMALIDIR”
Tat, özellikle de vücut ısısının korunması için ısınma ve serinlemede iklimlendirme teknolojisinde kullanılan elektrik enerjisinin bir insan hakkı olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin pek çok ilinde insanların vücut ısısının korunması, yaşamlarının devam edebilmesi için kömür dağıtımı yapıldığına işaret etti.
Tat, Antalya’da da yazın aşırı sıcaklarda serinleme ve kışın daha ılık havalarda ısınmak için elektrik enerjisine başvurulmasından dolayı tüm Türkiye’ye uygulanan sübvansiyon modelinin Antalya gibi illere uygun olmadığını, Antalyalı’ya artan elektrik maliyeti karşısında vatandaşlara destek olunması gerektiğini savundu.
BU DÜZENLEME ANTALYA’DA HAVA KİRLİLİĞİNİ ARTIRIR
Antalya’nın turizm ve tarım ihracatı ile Türkiye’nin cari açığını kapatmada lokomotif illerden biri olduğunun altını çizen Tat, “Artan elektrik maliyetleri nedeniyle vatandaşlarımızın ısınmada alternatif kaynaklara yönelmesi, fosil yakıt kullanımını artıracak ve hava kirliliğini ciddi şekilde yükseltecektir. Böylesine turizmin ve tarımın başkenti olan bu şehirde bu durum, hem halk sağlığını tehdit edecek hem de çevresel sorunlara yol açacaktır. Ayrıca da Antalya tarımı ve turizmi de bu durumdan etkilenecektir” diye uyardı.