35,2119
36,8053
2.978,52
Yaprak koyunları, genellikle Asya’daki sığ sularda ve Mercan Üçgeni olarak bilinen biyolojik çeşitlilik açısından zengin bölgede bulunuyor. Japonya’daki Kuroshima Adası açıklarında 1993 yılında keşfedilen bu minik canlılar, Filipinler, Endonezya, Singapur ve Tayland gibi ülkelerin sığ mercan resiflerinde yaşamını sürdürüyor.
NEDEN KOYUN SHAUN’A BENZETİLİYOR?
Bu sevimli deniz tavşanlarının beyaz yüzleri, küçük siyah gözleri ve iki “kulak” benzeri yapısı bulunuyor. Aslında bu yapılar, sudaki kimyasalları algılayarak besinlerini bulmalarına yardımcı olan rinoforlar.
Vücutlarını kaplayan yeşil yapılar ise “cerata” adı verilen ve onlara hem yaprak benzeri bir görünüm kazandıran hem de gaz alışverişini kolaylaştıran özel yapılardır.
GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ÇALIŞIYOR
Yaprak koyunlarının en dikkat çekici özelliklerinden biri, yosunla beslendiklerinde kloroplastları sindirim sistemlerinde tutarak fotosentez yapabilme yetenekleridir. Bu süreç, “kleptoplasti” olarak bilinir ve Yunanca “hırsız” anlamına gelen bir kelimeden türetilmiştir.
Yaprak koyunları, yosunlardan aldıkları kloroplastları 10 güne kadar vücutlarında saklar ve bu sayede güneş ışığıyla enerji üretir.
Filipinler’deki Batangas Devlet Üniversitesi’nden deniz ekolojisi uzmanı Miguel Azcuna, bu süreci şöyle açıklıyor: “Sanki bir salata yediniz ve kloroplastlarını sindirim sisteminizde saklayarak sadece güneşin altına çıkarak enerji ürettiniz. Hayatta kalmak için oldukça pratik bir yöntem.”
SADECE 8 MİLİMETRE UZUNLUĞUNDA
Yaprak koyunları, yalnızca 8 milimetre uzunluğa ulaşabiliyor. Yeşil renkleri sayesinde çevrelerindeki yosunlarla kamufle olarak yırtıcılardan saklanıyorlar. Bu özellik, onlara hem hayatta kalma hem de besin üretimi açısından büyük avantaj sağlıyor.
Yaprak koyunları, mercanlar, benekli semenderler ve dev midyelerle birlikte, fotosentez yapabilen nadir hayvan türleri arasında yer alıyor.