35,1895
36,7272
2.968,33
(ANKARA) – Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, “22 yıldır bu ülkeyi yöneten emek düşmanı bu zihniyet maalesef emekten yana hiçbir davranışta bulunmamıştır. Haklarımız sürekli geriye gidiyor. Elbette sermayenin temsilcisi olduğu için biz şaşırmıyoruz. Yapısı gereği sermayenin yararına ne varsa yapıyor ama emekten, emekliden, halktan yana hiçbir gelişme yok” dedi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu 6. Olağan Genel Kurulu çalışmalarına başladı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer ve Suat Özçağdaş ile bazı partilerin milletvekilleri ve diğer davetliler kalıdı.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Emek mücadelesinde emekçi çok zor durumda, halkımız çok zor durumda, emeklimiz çok zor durumda. 22 yıldır bu ülkeyi yöneten emek düşmanı bu zihniyet maalesef emekten yana hiçbir davranışta bulunmamıştır. Haklarımız sürekli geriye gidiyor. Elbette sermayenin temsilcisi olduğu için biz şaşırmıyoruz. Yapısı gereği sermayenin yararına ne varsa yapıyor ama emekten, emekliden, halktan yana hiçbir gelişme yok.
Şu salonda yoksulluk sınırının altında çalışmayan bir insan yok. Yoksulluk sınırı 70 bin lirayı bulmuş. Tahmin ediyorum burada 70 bin lira ücret alan kimse yok. Bizim sizden ricamız, bizden sonra gelecek arkadaşlardan ricamız bağlı sendikalara özelikle il başkanlarımızın aracılığıyla destek olunması, üyenin de 1 milyona çıkarılması lazım. Yetkili olmamız lazım. Bunların düzelmesinin bir tek yolu yetkili sendika olmamızdır. Hepimizin her noktada söylediği bir kere grev hakkını kullanmadan, grev yapmadan kimse bize o hakkı oturduğu yerden vermez. Bugün emekten yana ne kadar bir kazanım varsa hepsi direnişlerle, eylemlerle elde edilmiştir.”
“Tek adam rejimine dayalı bir parti devleti anlayışının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz”
CHP’li Gamze Taşçıer de genel kurulda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Devletin kurumlarının adeta parti kurumlarına dönüştürüldüğü, halkın bütçesi yerine sarayın bütçesinin onaylandığı, halkın tüm kesimlerinin geçinemiyoruz diye haykırdığı, esnafın siftahsız kepenk kapattığı, kayyımların seçilmiş yerel yönetimlerin halkın iradesine gasp yoluyla atandığı, belediyelerin vergi darbeleriyle baskı altına alınmaya çalışıldığı, en ufak bir sese ve farklılığa tahammül edilemediği, toplumsal nefretin körüklendiği, barışın ve adaletin sadece sözcüklerde kaldığı, özcesi tek adam rejimine dayalı bir parti devleti anlayışının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz.
Polonez işçileriyle ilgili şöyle bir aslında acı verici bir tabloyu sizinle paylaşmak isterim. Çoğu kadın olan, hayatları boyunca ilk defa eylemle karşı karşıya gelmiş olan ama karşılarında Vali’yi, İçişleri Bakanı’nı, Kaymakamı görüp onların baskısıyla susturulmaya çalışılan ama buna rağmen 150 gündür emeklerinin, haklarının mücadalesini veren kadın emekçileri gördük. Yine yıllardır bu ülkenin kalkınması için emek veren Birleşik Metal işçilerinin Anayasa’dan kaynaklı grevlerini devletin milli güvenlik sorunu var gerekçesiyle engellendiğini gördük.Tabii özel sektörde bunlar yaşanırken aslında kamuda sizlerin verdiği mücadelenin ne kadar meşakatli ve zor olduğunun bir göstergesiydi bu. Çünkü atamaların, görevde yükselmelerin sadece liyakata değil, sadakate dayalı bir yönetim tarafından kamunun nasıl içinin boşaltığını en iyi sizler biliyorsunuz.”
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu 6. Olağan Genel Kurulu, yarın yapılacak seçimlerle çalışmalarını tamamlayacak.