35,0122
36,7748
2.979,49
Bölgesel İstihdam Ofisi (BİO) İstanbul’un İstihdamına Katkı Ödül Törenine katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, açıklamalarda bulundu.
Ekrem İmamoğlu 2019 yerel seçim vaatleri arasında BİO’ların bulunduğunu ve 200 bine yakın İstanbulluya iş imkanı sağladıklarını ifade etti.
İMAMOĞLU’NDAN AKP’YE SEÇİM HATIRLATMASI
İlçe belediye başkanı iken, Kariyer Merkezleri kurarak, onun tadını almış, orada profesyonel çalışmanın mutlak iyi bir sonucunu elde etmiş kişi olarak, bunu İstanbul ölçeğinde çok daha güçlü yapabileceğimize inanmıştım. O gün masada birebir çalıştığımız Yiğit Bey arkadaşım burada. Seçim beyannamemize, ‘İstanbul’a BİO’lar kuracağız’ diye ilave etmişlerdi. Bu fikir ortaya atıldığında ve seçimde bunu seçim meydanlarına taşıyıp aktardığımda, rakibimden gelen ilk tepki, ‘Bu senin işin değil ki’ olmuştu.
“SENİN İŞİN DEĞİL DEMİŞLERDİ”
İlk seçim turunda, -turu diyoruz, adı da tur oldu ya neyse- 31 Mart seçimlerine kadar anlattığımız bu süreçte, hedefimiz, ilk 5 yıl 150 bin kişiye iş bulmaktı. Ama daha sonra seçim iptal olunca, bir baktık rakibimiz bu projeye dahil oldu. ‘Biz de kuracağız’ dedi. El yükseltti, ‘200 bin kişiyi işe alacağız’ dedi. Biz zaten temkinli davranmıştık. 150 binin üstüne çıkacağımızı umut ediyorduk. Ve 200 bin hedefini ortaya koyarak, 23 Haziran seçimlerine gittik” diye konuştu.
Bugün itibariyle BİO’ların büyük bir hizmeti gerçekleştirdiğinin altını çizen İmamoğlu, “Pandemiye rağmen… Pandemide malum bu alanda ne kadar uğraşsak da çok verimli işler yapamamıştık. Artı, seçim sonrası zamanımızın bir miktarının çalınmış olmasına rağmen, 200 bine çok yakın sayıda İstanbulluya iş imkanı sağlama becerisini ortaya koyduk. Ve 2019 yılından bu yana, bugüne kadar tam 227 bin istihdama aracılık etmiş durumdayız. Sadece 2024 yılında 57 bin insanı İstanbul’da iş sahibi yaptık.
“30’NCU BİO’YU KASIMPAŞA’DA AÇACAĞIZ”
Şu anda, İstanbul genelinde 29 şubesiyle, iş gücü piyasasına özenli bir fayda sağlamak ve aynı zamanda bunu ciddi bir sosyal projeye dönüştürmeyi başardık. Kısa sürede yakaladığımız bu ivme, bu iş birliği ortamı, ‘İyi ki bölgesel istihdam ofislerini kurmuşuz’ dedirtiyor bize. 2025 yılının ocak ayında, Kasımpaşa’da da 30’ncu ofisimizi faaliyete açmış olacağız. Tabii 30 ofisimizin yanı sıra, iki mobil ofisimiz de muhtelif alanlarda, nüfusun yoğun, hareketli olduğu bölgelerde insanlarımıza hizmet sunmakta. Özellikle kadın ve genç istihdamına önem veriyoruz. Bu kapsamda İstanbul ve ilçeler genelinde kariyer fuarları düzenlediklerini, bu sayede iş arayanlarla iş verenleri buluşturuyoruz. Down sendromlu vatandaşlar için ayrı bir çalışma içindeyiz. Enstitü İstanbul İSMEK’leri de süreçte etkin biçimde kullanıyoruz.
Teknolojinin hızla ilerlediği ve yapay zeka gibi farklı alanların öne çıktığı bir dönemde yaşıyoruz. Aslında bu bahsettiğim her hususu, bir emekleme dönemi diye de düşünebilirsiniz. Yani biz, aslında bundan sonra çok daha etkin eğitimleri, dijital eğitimleri, yapay zeka üzerine toplumsal eğitimleri, entegrasyonu sağlamak konusunda çok ciddi çalışmaları yapmak zorundayız. Dijital ve teknoloji üzerine seferberlik ilanı yapmak zorunda olduğumuz bir ortamda ve dönemdeyiz. Aksi takdirde, ülkenin bugünkü dünyada, dünyanın koştuğu istikamette çok geride kaldığı bir ortamda, ülkenin her insanına, her güzel ve yetenekli insanına yazık etmiş oluruz. O bakımdan ben, bu sahayı başından beri çok önemsedim, önemsemeye devam edeceğim. Bugünün özgürlüğü, toprak bütünlüğünü sağlamakla mümkün asla olmuyor. Aynı zamanda ekonomik özgürlük, aynı zamanda yetenekleriyle kendi milli sermayesini, milli üretimini destekleyen, yeni bir milli üretim, milli sanayi politikalarını ortaya koymasıyla mümkün olabilecektir. Dünyanın bu yeni düzenine ayak uydurmadığımız takdirde, tam anlamıyla bağımsız bir devlet, bağımsız bir millet olma şansımız ne yazık ki mümkün değildir. O bakımdan her yöneticinin, her çalışma arkadaşımın önemli bir sorumluluk alanı.
“CİDDİ KATKILAR SUNMA GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ Kİ…”
Fırsatları o kadar kovalıyoruz ki, insanlarımızın iş bulmasına o kadar ciddi katkılar sunma gayreti içerisindeyiz ki, hiç kimseyi bu çabadan geri bırakmamak adına çok özenli fırsat aralıkları yakalamaya çalışıyoruz. Mesela iş arama süreçlerinde bize gelen, o iş başvurusu yapan kardeşlerimize, işinin başına gitmek ya da işinin çağrısına gidip, iş görüşmesini yapmak için, 4 kez toplu ulaşımdan ücretsiz faydalanmasıyla ilgili katkılar sunuyoruz. Bu kadar detaylı düşünüyoruz aslında. Yine İBB’den sosyal yardım alan İstanbulluların, ‘Sistem Mezuniyeti Projesi’ aracılığıyla özel sektörde istihdam ederek, sosyal yardım alan vatandaş sınıfından, çalışan ve üreten vatandaş sınıfına dönüştürülmesi için gayret gösteriyoruz. Yani sürekli devletin katkı verdiği bir vatandaş olması değil, tam aksine, kendi ekmeğini kazanan, kendi özgürlüğünü elde etmiş bir birey olması noktasında, ona katkı sunmaya gayretli bir ekibiz. Ekonomik anlamda ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir birey olmasına destek oluyoruz.
“AMACIMIZ HEMŞEHRİLERİMİZİN HAK ETTİĞİ YAŞAMA DESTEK OLMAK”
İşte bu büyük metropolde, hemşehrilerimizin bu ekonomik koşullarda ayakta kalabilmek, kimseye muhtaç olmadan onurlu bir yaşam sürebilmesi için benzersiz mücadeleler verdiğini ve çok zorluklar içerisinde olduklarını biliyoruz. Amacımız; tam da işte bu hemşehrilerimizin hak ettikleri güvenli yaşamı, öz güvenli yaşamı sağlayabilmelerine destek olmak. Bu süreçte sizlerin iş birliğine, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yoğun bir biçimde ihtiyacımız var. Hayatlarına dokunduğunuz yüz binlerce hemşehrimizin, gerçekten yeni bir yaşama adım atar gibi mutlu olduklarını görüyorum ve yaşıyorum. Şunu da ifade etmek isterim: İstanbul’umuz ya da Türkiye’mizde, işinin sahibi olan, işini öğrenmiş, mesleğine tutkusu olan her insan, aynı zamanda mutlu insandır. Mutlu insan, huzurlu insandır. Huzurlu insan, hiçbir zaman herhangi bir aykırılığı ya da toplumsal anlamda topluma zarar vereceği hiçbir unsurun parçası olmaz. Öyle olursa, memleketimizin tamamı mutlu ve huzurlu olur. O zaman hiçbir ayrıştırıcı politikanın, insanları birbirine düşüren, kötü dilin hiçbir zaman karşılık bulmayacağı çağdaş bir toplum seviyesine hep beraber ulaşırız. İşte bu kadar çok yönlü bir sosyal projedir Bölgesel İstihdam Ofisleri”