35,0009
36,7521
2.980,07
TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılı bütçesi üzerinde milletvekilleri söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanı Özdağ şunları söyledi:
“*2017 yılında yüzde 11,92 olan tüketici enflasyonu, 2024 Kasım dönemi için yüzde 50’lerde ki bu TÜİK’in makyajlı rakamları; herkes biliyor ki halkımızın yaşadığı gerçek enflasyon yüzde 100’lerin üzerindedir.
*2017 yılı sonunda 3,77 lira olan dolar kuru, şimdilerde 35 TL ki onu da niçin baskıladıklarını biraz önce açıklamıştım. Ülkemizde et, süt, yağ gibi en temel gıdalar lüks tüketim hâline geldi. İktidar mensupları “Eskiden kuyruklar vardı, karneyle yağ dağıtıyorlardı; tüp gaz kuyrukları vardı. Şimdi pahalı ama bu tür ürünler raflarda mevcut.” diyorlar.
*Ne muhteşem bir savunma(!) Yahu, eskiden mal bulunamıyordu, şimdi ise vatandaşın parası yok! Ne değişti? Dar gelirliyi geçtik, Merkez Bankasının kurtarıcı Başkanı bile kiralık dairede oturduğunu ve pahalı olduğunu itiraf etmedi mi? Ardından da bu hanımefendiyi görevden çok alelacele almadınız mı?
*Güya daha da güçleneceği, Hükûmeti daha iyi denetleyeceği ve saygınlığını daha da artıracağı söylenen Meclisimizin düçar bırakıldığı hâl tam olarak devasa bir çaresizliktir. Bakınız, birçok değerli hatip söyledi, bu bütçeyle ilgili Komisyonda ve Genel Kurulda muhalefeti boş verin iktidar milletvekillerinin bile talep ettiği en küçük değişiklik olmamıştır.
*Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin bu 7’nci bütçesi, bundan önce Türkiye Büyük Millet Meclisinin uhdesinde olan bütçe hakkı Külliyedeki danışmanlara verilmiş durumdadır. Bu bütçenin sahibi de belli değil, kime hesap soracağımız dahi belirsiz çünkü seçimle işbaşına gelmiş kimseyi karşımızda göremiyoruz, sözlerimiz havada yankılanıyor ama muhatabına bir türlü ulaşmıyor, resmen boşluğa konuşuyor gibiyiz.
*Aslında bütçenin bir sahibi var ama o da lütfedip gelmiyor; sanırım, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde hesap veren değil sadece hesap soran bir makamda olduğunu ve bu nedenle biz fânilere hesap vermek gibi bir sorumluluğunun olmadığını bize hatırlatıyor; öyle tahmin ediyorum. O böyle düşündüğü için de maalesef, bu bütçe de öksüz ve yetim olarak birtakım memurların, bürokratların elinde, suni solunumla ayakta tutulmaya çalışılıyor.
*Elbette ki memurlara, bürokratlara bir sözümüz yok, neticede onlar da emir kulu ama biz de burada milletin vekilleri olarak milletimizin hakkına ve hukukuna sahip çıkmakla yükümlüyüz; kimse alınganlık göstermesin ama sahibi olmayan bütçeye bizim onay vermemiz de mümkün değildir.
*Yani özetle, zaten zar zor ayakta duran demokrasimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle felç edilmiştir, muhatapsızlık bir yönetim tarzı olmuştur. Özetle, bu, bir zam bütçesidir, vergi bütçesidir, faiz bütçesidir; zengine selam, yoksula ölüm bütçesidir; adı sana, tadı bana saray bütçesidir bu bütçe.”