34,9859
36,7453
2.984,14
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları programına katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen programda emeklilerle bir araya gelen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nın taşlarını döşediniz, gücümüze güç kattınız” dedi. Emeklilere vefa borçlarını layıkıyla ödeyebilmek için göreve geldikleri günden itibaren yoğun ve samimi bir gayret içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, 2002’de 6,5 milyon olan emekli sayısının bugün 16,6 milyon olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Emeklilerimizi sosyal güvenlik sistemimiz için asla bir yük olarak görmedik, bugün de görmüyoruz” diye konuştu. 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan ederek Türkiye Yüzyılı’nın emektarlarına verilen önemi gösterdiklerini belirten Erdoğan özetle şunları kaydetti:
“Emekli vatandaşlarımızın temel haklarını kullanmaktan yoksun bırakıldığı, sağlık ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamalarını ve geleceğe güvenle bakmalarını temin ettik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte yol yürümeyi güçlü şekilde sürdüreceğiz.”
“Elbette ‘Her şey güllük gülistanlık’ demiyoruz. Emeklilerimizin yaşadığı bütün sıkıntıların farkındayız. Emeklilerimizin yükünü hafifletmek için samimi gayret gösterdiğimizi biliyorsunuz. Toplumun tüm kesimleri gibi emeklilerimizi de enflasyona ezdirmeme prensibimize bağlıyız. Önümüzdeki süreci bu hassasiyetle sürdüreceğiz. Enflasyondaki düşüş eğilimi hızlanarak sürecek. Enflasyon geriledikçe alım gücü de artacağı için bundan en fazla emeklilerimizin başında olduğu sabit gelirli vatandaşlarımız faydalanacak.”
Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin, emeklilerin sıkıntılarının en fazla istismar edildiği dönem olduğunu vurguladı: “Muhalefet seçim propagandasını, emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzere kurguladı. Şimdi emeklilerimizle yan yana gelmek bile istemiyorlar. Bırakın sözlerini tutmayı, SGK’ya olan prim borçlarını dahi ödemiyorlar. Kule dikmeye, şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince paraları var. Ama SGK’ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar. Devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca rahatsız oluyorlar. ‘Borcunuzu ödeyin’ demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?”