34,9194
36,7004
2.974,72
T24 Haber Merkezi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Esad’ın çöküşüne giden sürece işaret ederek, “Minimum can kaybı olması için 2 önemli önemli aktör (Rusya-İran) ile görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık” dedi.
Bakan Fidan, katıldığı canlı yayında “İsrail ordusu Golan’da içeri girdi, önemli startejik tepeleri kontrol altına aldı. İsrail’in amacı fırsattan istifade toprak kazanmak mı?” sorusuna, “Bu strateji çok tehlikeli bir starteji, kendilerine haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vazgeçin” yanıtı verdi.
Türkiye’den 12 yıl sonra Şam Büyükelçiliği’ne ilk atama: Neden ‘büyükelçi’ yerine ‘geçici maslahatgüzar’ atandı?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan özel bir röportajla konuk olduğu NTV’de Seda Öğretir‘in sorularını yanıtladı.
Fidan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekle kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye’ye gelirdi”
“14 yıl boyunca bu konuyu milletimize nasıl anlatırız, tedbirlerimiz ne olacak, sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik.
Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib’e çekilmemiz vs tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekliştirdi.
Astana süreci başlayıp Helep boşaldaktan sonra Suriye’nin Dostları Platformu Suriye’nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu Suriye Milli Ordusu’na dönüştürüldü. Biz Suriye’deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekle kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye’ye gelirdi.”
Fidan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan o dönemde riskleri görüyor muydu?” sorusuna ise “Türkiye riskleri görüyordu. Bizim niyetimiz Suriye halkını mutlu eden bir Suriye’nin ortaya çıkması. Baktık ki gerçekten durum çok kötü. Cumhurbaşkanımız elini uzattı. Uzun yıllar boyunca rejim kendi eksiklerini gördü. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Biz kendilerinden bir şey istemeyecektik. İnsani isteklerimiz vardı. Kendi hakkını düşman olarak gördükleri için bi konulara girmediler. Rusya ve İran’ın etkisi altındaydılar ve bu aşamaya geldik” yanıtı verdi.
“Rusya ve İran ile görüşerek kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık”
“Rejim çöktüğünde siz Doha Forumu’ndaydınız. Bu gelişme arifesinde Doha’da neler yaşandı? Sizce oraya gelen ülkeler Esad’ın gideceğini biliyor muydu?” sorusuna Fidan’ın yanıtı şu şekilde oldu:
“Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Yapılması gereken en hayeti konu Rusların hayati olarak denkleme girmemeleriydi. İran Dışişleri Bakanı geldi, Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik bazı konuları konuştuk. Rejim destek görseydi çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar ki bunu sürdürmenin bir anlamı yok, yani bi muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir haremat oldu. Minimum can kaybı olması için 2 önemli önemli aktör (Rusya-İran) ile görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık.
“Gereken diplamatık ve istihbari adımları atmak gerekiyor”
Fidan, Öğretir’in “Bugüne dönersek, muhalif güçlerin Şam’ı ele geçirmesiyle birlikte devlet kurumlarının işlerliğini devam ettirmesi yönünde hızlı ve önemli adımlar atıldı. Örneğin Başbakan hemen atandı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“4 milyon nüfusa hizmet etme durumları oldu. Muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılanmasının asli hükümlülüklerinin farkındalar, bunlar İblid’te yürüttükleri hizmetleri bütün ülkeye yaygınlaştırmaya çalıştılar. Öncelikli olarak ülkede bütünlüğün sağlanması gerek, bizim için çok yoğun bir mesai başlıyor. Bu risk her zaman var, onun için yapıcı davranmak gerekiyor. Biz bu konuda çok duyarlıyız. Gereken diplamatık ve istihbari adımları atmak gerekiyor.”
“İsrail’e haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vazgeçin.”
Fidan, Öğretir’in “Bu arada İsrail ordusu Golan’da içeri girdi, önemli startejik tepeleri kontrol altına aldı. İsrail’in amacı fırsattan istifade toprak kazanmak mı?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“İsrail burada olabilecek en kötü senaryoyu belirleyip tedbir paketi geliştirmiş. Esad rejiminin kabiliyetlerini İsrail biliyordu. İsrail yeni yönetimin durduğu yerden emin olmadığı için bir strateji geliştirdi. Bu strateji çok tehlikeli bir starteji, kendilerine haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vazgeçin.”
Waşington’ın YPG ile ilişkisi nasıl şekillenecek?
“Yeni dönemde sizce Waşington’ın YPG ile ilişkisi nasıl şekillenecek? Bugün Blinken ile yaptığınız görüşmede bu konuyu ele aldınız mı? Amerika’nın Suriye’deki son gelişmelere yaklaşımı nasıl?”sorusuna da Fidan şu yanıtı verdi:
“Bizim pozisyonumuz değişmedi. ABD’den ve bazı Avrupa ülkelerinden muazzam bir destek almıştır PKK. Suriyeli Muhalifler yıllardır savaşıyorlar, bundan sonra Şam’daki yönetimin atacağı adamlar neticesinde YPG’nin çok fazla bir zemin bulamayacağını düşünüyoruz.
YPG’nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Biz Suriye’deki kardeşlerimizin kendi topraklarındaki tehditi elemine etmesini bekleyeceğiz. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG’nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmeleleri gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor.
Batılılar DEAŞ’lı olanları kendi vatanlarına getirmemek için başka bir terörist örgütü kullanıyorlar, bunun bize ürettiği yükü umursamıyorlar. Avrupalı devletlerin kendi DEAŞ unsurlarını alıp götürmesi gerekir. Avrupa’nın YPG tarafından sürekli şantaja tutulması akıl tutulması. DEAŞ’la mücadele dedikleri aslında DEAŞ tutuklarına yapılan gardiyanlık işi.”
Türkiye’nin Nuakşot Büyükelçisi Burhan Köroğlu, Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirildi. Köroğlu’na yeni görevi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından tebliğ edildi.
Köroğlu’nun Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak görevlendirilmesinin ardından T24‘e bilgi veren resmî kaynaklar, Şam’a neden geçici maslahatgüzar düzeyinde atama yapıldığına ilişkin açıklamada bulundu. Kaynaklar, büyükelçi değil de geçici maslahatgüzar atamasının nedeninin Heyet Tahrir Şam’ı (HTŞ) tanıma veya tanımama konusundaki tartışmanın önünün kesilmesi olduğunu ifade etti.
Türkiye ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin teknik olarak hiç kesilmediğini çünkü Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu faaliyetlerine sürekli olarak devam ettiğini aktaran resmî kaynaklar, geçici maslahatgüzarların güven mektubu sunmadığının altını çizdi. Kaynaklar, “teknik olarak kesilmemiş olan diplomatik ilişkilerin kaldığı yerden devam edeceğini” aktardı. Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği 2012’de faaliyetini durdurmuştu Suriye’nin Şam’da bulunan Türk Büyükelçiliği 26 Mart 2012’de günlük faaliyetlerini durdurmuştu. Son büyükelçi Ömer Önhon‘du. Büyükelçilik çalışanları ve aileleri de Türkiye’ye dönmüştü. Suriye’nin İstanbul Başkonsolosluğu ise faaliyetlerine devam etmişti.
|
Bir trafik kazası Suriye’nin ve Orta Doğu’nun kaderini nasıl değiştirdi? |
Günün öne çıkan haberleri… TIKLAYIN – Tolga Şardan | 98 milyonluk mal varlığını açıklayamayan Vali Bilgin’e yargı yolu! TIKLAYIN – Hücreler, mayınlar ve gizli dosyalar: Esad yönetiminin acımasız istihbarat kuruluşları TIKLAYIN – 14 saat içinde 101 erkekle birlikte olan OnlyFans modeli: Ailem başta endişeliydi TIKLAYIN – Araç sahibi olan herkesi ilgilendiriyor: Trafik sigortasına yüzde 10 artış TIKLAYIN – Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde play-off’u garantiledi TIKLAYIN – Ertuğrul Özkök: Rahmi Koç Bilim Ödülü Big Lebowski filminden çıkıp Metallica konserine giden bir bilim insanına verildi Suriye’deki gelişmeler sonrası ilk seçim anketi: AKP’nin oyu ne kadar oldu? |