34,5946
36,5534
2.937,60
(TBMM) – Gelecek Saadet Grubu Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, Adalet Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde; eski milletvekili Can Atalay’ın hukuki süreçte yaşadığı haksızlığa dikkati çekerek, “Can Atalay’la ilgili verilen üç karar hukuk fakültelerinde ders materyali olarak okutulmaya layık kararlardır. Türkiye Anayasa’sının emredici hükümlerini yerine getirmemekle anayasal çürüme denilen bir süreç yaşanıyor. Bu tehlikeli bir süreçtir. Hepimizin anayasanın üstünlüğüne sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
Özbudun, Adalet Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi’nin mahkeme heyetinin değişmenin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdiğini belirterek, “Anayasamızın 153’üncü maddesi ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. Bu kararlar yasama, yürütme ve yargı organlarını, idari makamları bağlamaktadır’ hükmüne yer veriyor. Dolayısıyla bu AYM’nin kararı bakımından yasama organı olarak bize düşen önemli bir yükümlülük var. Bu kararın gereği olan coğrafi teminatı Anayasamızın 139’uncu maddesine eklemek ve bunu aynı yasal plana aktarmak gerekiyor. Eğer böyle bir reformu gerçekleştirecek olursak, AYM’nin bu önemli kararının gerekleri sadece ceza yargılamaları bakımından değil özel hukuk yargılamaları bakımından da güvence kazanmış olacak. Özel hukuk yargılamalarında da aynı problemin yaşandığını görüyoruz. Delilleri değerlendiren, tanıkları dinleyen mahkeme heyeti karar aşamasında değiştiğinde kararı veren mahkeme heyetinin kararları gerçeklerle örtüşmüyor. Bu nedenle yargı sürecinin uzamasına neden oluyor. Ben böyle bir Anayasa değişikliğinin yapılmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.
“Hukuk devleti erozyona uğradı”
Özbudun, AK Parti iktidarının ilk 10 yılında yargıda reformlara imza attığını belirterek, “Özellikle iktidarınızın ilk 10 yılı bakımından gerçekten Türkiye’de temel hak ve hürriyet alanlarının genişlemesini, hukuk devleti güvencelerinin güçlenmesini sağlayan çok önemli reformlara imza attınız. Bizlerde bütün demokratikleşme reformlarına yürekten destek verdik. Ne var ki ikinci 10 yılda tam tersine bir süreç yaşandı. Bugün Türkiye için hukuk devleti mekanizmalarının ciddi anlamda erozyona uğradığı bir süreçle karşı karşıyayız. Bu husus Türkiye’nin temel sorundanlarından birini oluşturuyor” diye konuştu.
“Türkiye’de anayasal çürüme denilen bir süreç yaşanıyor”
Özbudun, Can Atalay’ın 14 Mayıs 2023’te Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay Milletvekili seçildiğini hatırlatarak, “Anayasamıza göre dokunulmazlık güvencesi kazandı. 2 Haziran 2023’te gelip yemin ederek görevine başlaması gerekiyordu. Bu olmadı. Bunun için bir bireysel başvuruda bulundu. AYM, 27 Ekim 2023’te hak ihlali kararı verdi. Gene bu kararın bütün sonuçları Anayasamızın 153’üncü maddesi gereğince bağlayıcı olduğu halde dikkate alınmadı. Bu kez ikinci bir başvuru yaptı. AYM, 27 Aralık 2023’te yayınladığı bu kararında sayın Atalay’ın seçilme hakları, siyasi faaliyette bulunma hakları, kişi güvenliği hakları ve bireysel başvuru hakkınında ihlaline karar verdi. Kararların gereğinin yerine getirilmesi konusunda mahkemelerin bir takdir yetkisinin olmadığını bunu emredici bir Anayasa hükmü olduğunu ifade etti. Maalesef bu da yerine getirilmedi. 30 Ocak 2024’te Can Atalay’ın milletvekilliği TBMM’de düşürüldüğü ifade edildi. Bunun üzerine de mahkemeye bir başvuru yapıldı. Mahkeme ‘ortada kesinlemiş bir yargı kararı yoktur. Milletvekilliği statüsü düşürülemez. Bunun olgusal temeli yoktur. Yargılamaya yer yoktur’ dedi. Bu üç karar hukuk fakültelerinde ders materyali olarak okutulmaya layık kararlardır. Türkiye Anayasa’sının emredici hükümlerini yerine getirmemekle anayasal çürüme denilen bir süreç yaşanıyor. Bu tehlikeli bir süreçtir. Hepimizin anayasanın üstünlüğüne sahip çıkmamız gerekiyor.”