34,6218
36,6101
2.938,90
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 9. Olağan Büyük Kongre’de Genel Başkan seçilmesinden dolayı partililere teşekkür etti. Türkiye siyasetinde Saadet Partisinin özgül ağırlığının daha fazla hissedileceği bir döneme girileceğini dile getiren Arıkan, “Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İçimiz ve dışımız büyük bir sorun yumağına dönüştü. Önceliğimiz; güçlü ve sağlıklı bir muhalefet vizyonu inşa etmek olacak.” diye konuştu.
“İKTİDAR İÇİN HER YOL MÜBAH DEĞİLDİR”
Mahmut Arıkan, yeni nesil siyasetin ilk hedefinin siyaset dilini ve ahlakını özgürleştirmek olduğunu belirterek, “Milletimizin özlem duyduğu yeni bir siyaset anlayışıyla yola çıkıyoruz. Siyaset, temelde bir iktidar mücadelesidir. Ancak iktidar için her yol mübah değildir” ifadesini kullandı. Arıkan, siyasette çıraklık, kalfalık gibi süreçlere yer olamayacağını savunarak, “Siz usta oluncaya kadar hatalarınızın, yanlışlarınızın bedelini 17 bin lira asgari ücretle 15 bin lira kira arasında yaşam savaşı veren milletimiz ödüyor.” görüşünü paylaştı.
“MİLLİ GÖRÜŞ BÜTÜN BÖLGEDE İHTİYAÇ DUYULAN UMUTTUR”
Saadet Partisini iktidara taşıyacaklarını ifade eden Arıkan, “Ülkemizin bizden umudu var, beklentisi var, istedikleri var. Bizler bu beklentilere cevap vermekle mükellefiz. Milli Görüş bugün sadece Türkiye’de değil, bütün bölgede ihtiyaç duyulan o umuttur. Filistin’de, Türkistan’da, Yemen’de ve zulmün olduğu her yerde Türkiye’nin, Türkiye’de Milli Görüş’ün beklendiğini biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bir milletin onlarca yıl sonra nasıl olacağına, bugün verilen eğitimin kalitesinin karar vereceğine işaret eden Arıkan, eğitimin geçmiş ile gelecek arasında bir köprü olduğunu söyledi. Gençlerin, dijital ortamların karanlık dehlizlerine sürüklendiğini vurgulayan Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü; “‘Eğitimi şahlandıracağız’ dediler, bugün okuduğunu anlama noktasında OECD ülkeleri arasında sonlardayız. ‘Çağdaş eğitim’ dediler, ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan Fatih Projesi’yle kaliteyi 3. Dünya ülkelerinin gerisine götürdüler. 5 bin gencimizin hakkını mülakat diyerek gasbettiler. ‘Mülakat gibi mülakat’ diyerek hak yemeyi kanun haline getirdiler. Ne zaman kabine revizyonu fısıltıları dolaşmaya başlasa bizim bakanlara bir haller oluyor. Milyonlarca insanımızın hissiyatını, kendilerine cephe sağlama, yerlerini garantileme niyetiyle manipüle ediyorlar. Bir laiklik tartışması alıp yürüyor.”
“ASIL OLAN ASGARİ ÜCRET DEĞİL İNSANİ ÜCRETTİR”
Yeni asgari ücretin belirlenmesine ilişkin taleplerini de açıklayan Arıkan, şöyle devam etti; “TÜİK rakamları üzerine çalıştığımızda, düşük gelir grubunun maruz kaldığı enflasyonun yüzde 61 olduğunu tespit ediyoruz. Alım gücünün korunması için asgari ücrete en az yüzde 61 zam uygulanmasını teklif ediyoruz. Bunun altında hiçbir rakam gerçekçi, sağlıklı ve samimi bir rakam değildir. Ayrıca hiçbir ücretten kesinti yapılmamalı, brüt ücret ile net ücret arasında bir farklılık olmamalıdır. Ücret gelirlerinin tamamından vergi, SGK primi ve işveren işsizlik sigorta primleri gibi kesintiler kaldırılmalıdır. Bu teklifimiz, hem gerçekçi hem uygulanabilir bir ücret politikasıdır. Bu teklifle hem alım gücü erimeyecek hem de enflasyon tetiklenmeyecektir. Asıl olan asgari ücret değil insani ücrettir.”