34,5518
35,9827
3.000,59
(TBMM) – CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, “Yusuf Yerkel adlı şahsın, ki bu şahıs 301 madencimizi kaybettiğimiz o faciadan sonra hafızalarımıza madenci tekmeleyen birisi olarak kazınmıştır, mesela, ben Frankfurt’ta ticaret ataşesi olmasını içime sindiremedim, sindiremem de. Herhalde başarılı olmamış ki en son duyduğumuz kadarıyla ‘Sen bildiğin işi yap kardeşim, bırak ataşelikle falan uğraşmayı. Sen tekmelemeye devam et’ demişler, Futbol Federasyonu’na göndermişler ‘Futbol topunu tekmele’ demişler” şeklinde konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2025 yılı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Sayıştay raporu görüşüldü.
CHP Manisa Milletvekili Bakırlıoğlu, komisyonda şöyle konuştu:
“Schengen vize başvuru ret oranında hakikaten de çok ciddi bir artış söz konusu. 2023 rakamlarına baktığımız zaman, yüzde 16,1. Evet, genel itibarıyla bakıldığı zaman, bütün ülkelere totalde baktığınız zaman, Schengen vizesinde başvuru ret oranında ciddi bir artış söz konusu ama mesela, 2017 yılında totalde yapılan başvuruların yüzde 8’i, 2015 yılında yüzde 6,21’i reddedilirken totalde, Türkiye’nin ret oranı yüzde 3,9’muş; bugün bu oran yüzde 16,1’e çıkmış, bu da büyük bir problem. Şimdi, vize ret problemi var, bir de randevularda çok ciddi sıkıntı var; bunu siz de biliyorsunuz, benden önceki arkadaşlarım da bunu dile getirdi. Bazı ülkelerden bilhassa randevu almak bile neredeyse imkansız. ABD’ye ilk defa başvuran insanların 2025’in Ekim ayına randevu aldığı söylenmekte, Polonya’da çok ciddi sıkıntı var ve tabii, bu sıkıntılar da bir şeylerin karaborsasına… Ortada bir şey yoksa olmayan bir malın da karaborsası oluyor; bu, karaborsanın da çıkmasına sebebiyet vermiş. Basından takip ettik, ciddi iddialar var. Buna göre, Schengen vizesine başvuran yurttaşlar randevu alamadıklarından ve bu yüzden de randevuların karaborsaya düştüğünden bahsediliyor. Özellikle birkaç yıldır Polonya için vize başvurularında bu sorunu ortaya çıkmış. Vize başvuru merkezlerinin randevu sistemlerini yakalayabilmek için bot yazılımlar üretildiği ve acentelerin uyarı sistemi kurarak randevuları öncesinden satın alıp randevu arayan vatandaşlara yüksek fiyatlarla sattığı iddialar arasında; bunu da önemli olarak buluyoruz.
Kariyer dışı büyükelçi atamaları kamuoyunda çok ciddi şekilde tepkilere neden oluyor. Mesela, Yusuf Yerkel; ben bir Manisa Milletvekiliyim, Yusuf Yerkel adlı şahsın, ki bu şahıs 301 madencimizi kaybettiğimiz o faciadan sonra hafızalarımıza madenci tekmeleyen birisi olarak kazınmıştır, mesela, ben Frankfurt’ta ticaret ataşesi olmasını içime sindiremedim, sindiremem de. Herhalde başarılı olmamış ki en son duyduğumuz kadarıyla ‘Sen bildiğin işi yap kardeşim, bırak ataşelikle falan uğraşmayı. Sen tekmelemeye devam et’ demişler, Futbol Federasyonu’na göndermişler ‘Futbol topunu tekmele’ demişler.
Mesela, kamuoyunun gündeminde olan Egemen Bağış, biliyorsunuz, arkadaşlarımız da anlatmışlardır, Çek Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi olarak atandı. Bu ‘bakara makara’ ile bilinen arkadaşımız, eski milletvekili; daha sonra herhalde görevden alındı, onun yerine kim atandı diye bakıyorsunuz, onun yerine de eski Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu atandı yani gelen gideni aratır durumda.
Kimler var? Mesela, Şaban Dişli, çok tartışmalı isimlerden birisi; suçun şahsiliği ilkesi var ama Şaban Dişli’nin kardeşi eski milletvekili, bu FETÖ darbesinde yargılanmış ve 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış birisi. Lahey Büyükelçisi olarak atanıyor.
Mesela, Merve Kavakcı, çok tartışılan isimlerden birisi; ailesindeki herkes bir yerlerde, Merve Kavakcı da açıkta kalmamış, o da nereye atanmış? Kuala Lumpur Büyükelçisi olarak atanmış. Başka kimler var? Murat Mercan mesela, eski milletvekili.”
Gürer: “Aktif diplomatik pasaport sayısı, kırmızı, yeşil ya da diğer pasaportlar olarak ne kadar”
Komisyonda konuşan CHP Niğde Milletvekili Gürer de şunları kaydetti:
” Somali’ye Oruç Reis’i gönderiyoruz. Biliyorsunuz ‘Mavi Vatan’ dedik, ‘Türkiye çevresindeki denizlerden doğal gaz arıyoruz, petrol arıyoruz’ dedik ama soluğu Somali’de aldık. Uzun süreçte buralarda doğal gaz ve petrol araştırması yapılacak ama Somali benim izlediğim kadarıyla korsanlarıyla başı belada olan bir bölge. Denizde bu araştırma yapılırken orada bu güvenlik nasıl sağlanacak? Oradan çıkan gazın bölgeye satılması, petrolün satılması, Türkiye’nin gelir sağlaması hoşumuza gider de astarı yüzünden pahalıya gelir mi? Dışişleri’nin bu konuda düşüncesi ne? Çünkü daha önce Sudan’a gidildi ‘Tarım yapacağız’ dendi, gittiler, geldiler, heyetler, harcamalar derken Cumhurbaşkanımız bir gece kararnameyle ‘Sudan’la ilgili kurulan şirketi feshettim’ dedi. Şimdi, Somali yerine niye Türki Cumhuriyetlerine gidip doğal gaz-petrol aramıyoruz da daha Somali’de korsanların olduğu bölgede böyle arayışlar içindeyiz?
Aktif diplomatik pasaport sayısı, kırmızı, yeşil ya da diğer pasaportlar olarak şu anda ne kadar? Vize başvurularının olumsuz sonuçlanması yalnızca göçmenlere mi yönelik, yoksa Türkiye’nin siyasal dokusuyla ilgili de ülkelerin Türkiye’ye olumsuz yaklaşımının etkisi var mı? Ülkemiz yurt dışı ülkelerle ilişkilerin yanı sıra, çevremizde diğer ülkelerle sıfır dış politika noktasından kaçıncı evreye evrildiğini bilmediğim kadar politika değişkenliği yaratılıyor? Burada Türkiye’nin fayda ve menfaatler bu kadar değişkenlikle olumlu mu gelişiyor yoksa Türkiye bundan kaybediyor mu?
Sizin bazı değerlendirmelerinizde üçüncü dünya savaşına yönelik de yaklaşımlarınız var. Türkiye bu tür bir algıyı ve anlayışı kaldırabilecek ekonomik yapıya sahip olmadığı halde bunu niye kullanma ihtiyacı duyuyorsunuz?”