34,5570
36,2514
2.996,75
(ANKARA) – Özelleştirme nedeniyle kendilerini madene kapatan Ankara Çayırhan Termik Santrali madencilerine destek için Ankara’daki Madenci Anıtı’nda eylem düzenlendi. Devrim Hareketi tarafından düzenlenen eylemde yapılan açıklamada, “Ankara’nın karanlıkta kalmaması için kendilerini yerin altına, karanlık madenlere kilitlemekten çekinmiyorlar. Santraller, işçinin emeğidir. Ülkenin bağımsızlığının güvencesidir, satılamaz” denildi.
Devrim Hareketi, Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali’de çalışan 500 madencinin özelleştirmeye karşı kendilerini 350 metre altındaki maden ocağına kapatma eylemine destek amacıyla Madenci Anıtı önünde eylem düzenledi.
“Madenler satılamaz. Direnen Çayırhan işçilerinin yanındayız” sloganıyla düzenlenen eylemde “Çayırhan işçisi yalnız değildir”, “Madenler halkındır satılamaz”, “Madencinin öfkesi patronları yenecek”, “AKP elini madenlerden çek” ve “Yoksulluğun kaynağı patron düzeni” sloganları atıldı.
Devrim Hareketi MYK üyesi Şevket Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, “Çayırhan işçileri, bugün bir milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılayan Çayırhan santralinin kar hırsına bırakılamacağını hatırlatıyorlar. Ankara’nın karanlıkta kalmaması için kendilerini yerin altına, karanlık madenlere kilitlemekten çekinmiyorlar. Santraller, işçinin emeğidir. Ülkenin bağımsızlığının güvencesidir, satılamaz” ifadelerini kullandı.
“İş cinayetlerine kurban gitmemek için direniyorlar”
Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Ankara’nın Nallıhan ilçesinde yer alan Çayırhan Termik Santrali ve ona bağlı maden sahalarının özelleştirilmesine karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Dün sabah saatlerinden itibaren madende direnişe geçen işçilerin çağrısına katılmak için toplandık. Çayırhan işçileri öncelikle emekleri, hakları için direniyorlar. İş cinayetlerine kurban gitmemek için mücadele ediyorlar. Kazanılmış sosyal haklarına sahip çıkıyorlar. Daha sonra Nallıhan için direniyorlar. Özel sektörün gelmesi ile az sayıda işçinin sırtına kaldırılamayacak bir yükün bindirileceğini biliyorlar. Verimlilik adı altında Nallıhan’da işsizliğin artacağını görüyorlar. Sonra Ankara için direniyorlar. Bugün 1 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılayan Çayırhan santralinin kar hırsına bırakılamacağını hatırlatıyorlar. Ankara’nın karanlıkta kalmaması için kendilerini yerin altına, karanlık madenlere kilitlemekten çekinmiyorlar. ve Türkiye için direniyorlar. Madenlerini, santrallerini patronlara peşkeş çeken bir ülkenin bağımsızlığını yitireceğini anlıyorlar. Halkın ortak değerlerinin yağmalanmaması için üzerlerine düşen görevi fazlası ile yerine getiriyorlar.
“Madenler halkın ortak malıdır, satılamaz”
Halk olarak bizim görevimiz de madencilerin sesine ses olmak, mücadelelerini mücadelemiz olarak sahiplenmek. Haykırıyoruz, madenler halkın ortak malıdır, satılamaz. Santraller, işçinin emeğidir. Ülkenin bağımsızlığının güvencesidir, satılamaz. Israrla hatırlatıyoruz. Özelleştirme yıkım demektir. Bugün hayat pahalılığından, yoksulluktan yakınıyorsak en önemli sebebi yakın tarihimizde gerçekleşen özelleştirmelerdir. Emekçilerin alınteri ile kurulmuş yüzlerce işletme, sermaye sahiplerine peşkeş çekildiği için bugün iktisadi bir bağımsızlıktan söz edemiyoruz. Sağlık hakkımız özel sektöre teslim edildiği için yenidoğan bebeklerimiz işkence ile katledilebiliyor. Türkiye’nin düzlüğe çıkması için gereken şey özelleştirmenin tam tersidir. Kamulaştırma, devletleştirme, millileştirme; adına ne diyorsanız deyin, üretimin devlet tarafından yapılması tek çözümdür. Madenlerin, santrallerin, tarım arazilerinin, fabrikaların ve tüm büyük işletmelerin emekçi halkın ortak malı haline getirilmesi tek çıkar yoldur. Özelleştirmelere karşı direnen tüm emekçileri selamlıyoruz. Yaşasın işçilerin direnişi.”