34,5110
36,1156
3.010,06
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ziyaret etti.
Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan ve DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Tülay Hatimoğulları, açıklamasında, “Kayyum Türkiye’de bir rejim olmaya doğru hızla gidiyor. Ama ne yazık ki Hakkari’de başlayan, Esenyurt’la devam eden ve daha sonra Mardin, Halfeti ve Batman’da atanan kayyumlar, kayyum rejiminin devam ettiğini bize gösterdi. Biz bir kez daha buradan bütün Türkiye kamuoyuna duyuruyoruz. Kayyum antidemokratiktir. Kayyum yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Kayyum seçimde yenemediğinizi seçilmişin yerine atanmışı getirerek demokrasiyi katletmektir. Seçimleri fiilen ortadan kaldırmak demektir. Kayyum bir siyasi darbedir. Biz buradan parlamentodaki 600 milletvekiline seslenmek istiyoruz. Bu kayyumla ilgili kanun teklifine hangi partinin mensubu olursanız olun demokrasiyi yaşatmak için bu kanun teklifine destek verilmesini talep ediyoruz. Bizler Türkiye’de Kürt sorununun barışsız ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin Türkiye barışına, Orta Doğu barışına sağlayacağı büyük katkıları her daim ifade ettik. ve bugün bu yeni tartışmaları ümit ediyoruz ki, bir toplumsal barışa doğru hep birlikte evriltmeyi başarabiliriz. Bugün Türk ve Kürt kardeştir. Türklerin ve Kürtlerin kadim kardeşliği tarih boyunca her fırsatta kendini ortaya koymuştur ve göstermiştir. Kürt sorununu pekala çözebiliriz. Demokratik zeminde çözebiliriz. Türkiye’deki öznelerle çözebiliriz. Türkiye’deki siyasi partilerle, Türkiye’deki bütün sivil toplumla birlikte çözebiliriz. Bu konuda pekala adımlar atabileceğimizi düşünmekteyiz” diye konuştu.
‘HEM FİKİR OLDUĞUMUZ ORTAYA ÇIKTI’
Fatih Erbakan, görüşmenin hayırlara vesile olmasını dilediklerini söyleyerek “Bu görüşmede Türkiye’nin güncel meseleleriyle ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Her iki partinin de birbirini anlamasına ve daha yakından tanımasına yönelik bir görüşme ortamı oluştu. Bununla beraber yine sayın başkanın ifade ettiği gibi son dönemde gündemi meşgul eden seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması ve yerine memurların, kayyumların atanması ile ilgili de Yeniden Refah Partisi olarak fikirlerimizi kendileriyle paylaştık. Bu konuda aslında hem fikir olduğumuz ortaya çıktı. Biz de Yeniden Refah Partisi olarak daha önce de defaatle ifade ettiğimiz gibi bu süreç işletilecekse bir seçilmiş belediye başkanıyla ilgili mutlaka kesinleşmiş bir hükmün, mahkeme kararının olması gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir durum olsa dahi bu kesinleşmiş mahkeme kararı dolayısıyla belediye başkanı görevinden alındığı zaman yerine belediye meclisinin yeni bir belediye başkanı seçmesinin uygun olacağını, kayyum atamasının millet iradesine karşı atılmış bir adım olduğunu ifade ettik. Dolayısıyla milletin iradesine sahip çıkılması ve yine seçilmiş olan millet tarafından seçilmiş, görevlendirilmiş olan belediye meclis üyelerinin yeni bir belediye başkan seçmesini uygun olacağını ifade ettik. Tabii yine Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin o bölgede hangi ırka mensup olursa olsun vatandaşlarımızın yaşamış olduğu problemlerle ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. ve çözüme ilişkin ne gibi adımlar atılabileceği değerlendirildi. Biz de Yeniden Refah Partisi olarak her zaman ifade ettiğimiz gibi Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin haklarının teslim edilmesi, taleplerinin yerine getirilmesiyle ilgili her zaman hazır olduğumuzu ifade ettik. Rahmetli Erbakan Hoca’mız yıllar öncesinde bunu ifade etmişti. ‘Türk ve Kürt öz kardeştir. Türk’ü Kürt’ten ayırırsanız ortada ne Türk kalır ne Türk kalır. Ama Türk ve Kürt bir olursa, beraber olursa karşısında Amerika’da duramaz, İsrail’de duramaz. Dünya da bir araya gelse onları yıkamaz’ sözlerini her zaman ifade etmiş. Bizler de Yeniden Refah Partisi olarak bütün 85 milyon vatandaşımızın kardeşliğini, yasalar önünde eşit olmasını mutlaka paylaşımda adaletin, yargıda adaletin, yönetimde adaletin Türkiye’de sağlanmasını istediğimizi, bunun için işte gayret gösterdiğimizi kendilerine ifade ettik” dedi.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANI BU SÜRECE DAİR HEPİMİZİ BİLGİLENDİRMELİ’
Tülay Hatimoğulları, ‘yol haritası’ konusuna ilişkin, “Sayın Bahçeli’nin 1 Ekim’den bu yana sürdürdüğü bir süreç var. Grup toplantıları başta olmak üzere yapılan çeşitli açıklamalar var. Bu konuda kendileri de ifade ettiler. Cumhur İttifakı bu konuda hemfikir olduğunu söyledi. Ama biz hangi konuda hemfikir olduklarını, nasıl bir yol haritası kafalarından geçirdiklerini, neyi planladıklarına dair bilgi sahibi değiliz. Kamuoyu bu konuda aydınlatılmış değil. Bizler de DEM Parti olarak bilmemekteyiz. Hatta bir grup toplantılarımızda da farklı yaptığımız açıklamalarda da şu çağrıda bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanı bu sürece dair gerek Türkiye kamuoyunu gerekse hepimizi bizleri de bilgilendirmelidir. Yani bu konuda ne düşündüklerine dair yürütme mercisinden henüz bir açıklama gelmiş değil. Yürütme mercisinden bizler bir açıklama beklemekteyiz bu konuyla ilgili” dedi.
Tülay Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’a yönelik ise “Tecride dair yasak kalkmadı sadece süresi uzatılıyor. Bu uygulamada o sürenin uzatılmasının bir parçası, devamı. Bununla ilgili biz bütün hukuki süreci işletiyoruz. Bizim bu alandaki hukuki mücadelemiz kesintiye uğramadı. Son verilen 6 aylık görüşmeme cezasına dair de hukuki ve siyasi çözümlerin aranması ve zorlanması ile ilgili adımlarımızı devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMELİ’
Hatimoğulları, MHP lideri Bahçeli’nin eski Milletvekili Ufuk Aras ile görüşmesine ilişkin, “Bizler Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesine dair her fırsatta mesajımızı verdik. Bu konuda kendileri kiminle nasıl görüşme yapıyor ve nasıl planladıklarına dair bilgi sahibi değiliz. Bizler bu sürecin bütün Türkiye kamuoyu tarafından yeterince bilgilendirilmesi kamuoyunun ve şeffaf bir biçimde yürütülmesi gerektiğine dair vurgumuzu yinelemek isteriz. Bu görüşmelerin ardını getirecekler mi? Elbette Türkiye’de aydınların, yazarların, akademisyenlerin barış yanlısı her kesimin bu konuda oynayacağı bir rol var. Türkiye’de siyasi partiler dışında bütün demokrasi güçlerini, sivil toplum örgütlerinin akademi dünyasının, aydın, yazar, sanatçıların her kesimin bu konuya elbette bir katkı sağlayabileceğine inanıyorum. Buradan da bu kesimlere çağrımızı yinelemek isterim” diye konuştu.
‘SÜRECİN ŞEFFAF YÜRÜTÜLMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİK’
Fatih Erbakan ise şunları söyledi;
“Yeniden Refah Partisi olarak sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ve herhangi bir adım atılacaksa, bir çözüme ulaşılacaksa muhatap olarak da meşru siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, bölgedeki kanaat önderlerinin muhatap alınması gerektiğini ifade ettik. ve tabii çözümle ilgili de Türkiye’nin ülkesiyle, milletiyle bölünmez bütünlüğüne hiçbir şekilde halel getirmeyecek şekilde adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz.”