34,5303
36,4176
2.877,68
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, kalp damar hastalıklarının artık yalnızca yaşlı bireyleri değil, gençleri de etkilediğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan bu hastalıklar, kalp krizlerinden felce kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Prof. Dr. Okuyan, “Dünyada her 15 saniyede bir insan kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyor. Bu, korkutucu bir rakam. Özellikle genç yaşta kalp krizine bağlı ölümlerde artış gözlemliyoruz. Eskiden yaşlılara özgü bir hastalık olarak bilinse de artık 30’lu, hatta 20’li yaşlarda dahi kalp krizi görülebiliyor” diye konuştu.
“GENETİK YATKINLIK BAŞLICA RİSK FAKTÖRLERİ ARASINDA YER ALIYOR”
Prof. Dr. Okuyan, bu durumun nedenlerini şöyle ifade etti, “Sigara kullanımı, yüksek kolesterol seviyeleri, hareketsiz yaşam tarzı, obezite, stres, yüksek tansiyon ve genetik yatkınlık başlıca risk faktörleri arasında yer alıyor. Ne yazık ki, bu faktörlerin çoğu günümüzde yaygın olarak görülüyor” dedi.
“DEĞİŞTİRİLEBİLİR RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT EDİLMELİ”
Kalp damar hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Okuyan, değiştirilebilir risk faktörlerine dikkat çekti. Sigara kullanımını bırakmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve kilo kontrolü sağlamak gibi basit yaşam tarzı değişikliklerinin riski büyük ölçüde azalttığını ifade etti. Prof. Dr. Okuyan, “Kan basıncınızı düzenli ölçtürmek, kolesterol ve kan şekerinizi kontrol ettirmek, koruyucu hekimlik adına çok önemli. Genetik risk faktörlerini değiştiremeyiz ancak diğer riskleri kontrol altına alarak bu riski en aza indirebiliriz” ifadelerini kullandı.
“DÜZENLİ KONTROLLER ÖNEMLİ”
Hastalığın ortaya çıkmadan önce önlenebileceğini belirten Prof. Dr. Okuyan, bireylerin düzenli tıbbi kontroller yaptırmasının hayati önem taşıdığını belirterek şunları ekledi:
“30’lu yaşlardan itibaren yılda en az bir kez kan tahlilleri yaptırarak kolesterol, kan şekeri ve tansiyon değerlerini kontrol ettirmek, kalp damar hastalıklarının erken tanısında kilit rol oynar. Ayrıca genetik yatkınlığı olan bireylerin daha sıkı bir takip sürecine girmesi gerekir. Toplumsal farkındalığın gerekiyor. Kalp damar hastalıkları, ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almasına rağmen, alınacak önleyici tedbirlerle bu oranlar yarıya indirilebilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve düzenli doktor kontrolleri, bu hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltır.”