34,3359
36,2271
2.834,28
(TBMM) – Gelecek-Saadet Grubu Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, “Etki ajanlığını düzenleyen teklifin 16. maddesi geri çekiliyormuş. Bu madde gerçekten geri çekilmişse buradan teşekkür etmek istiyorum ama bir şerh ile. Tekrar bu maddeyi birtakım kelime oyunlarıyla önümüze getirmemeleri kaydıyla. Çünkü sık sık bu hadiseye tanıklık ediyoruz. Ülkenin milli menfaatlerini korumak adına insan haklarını feda edecek olursak içinden geçmekte olduğumuz otoriterleşme süreci korkarım ki totaliter bir düzenin kurulmasıyla sonuçlanır” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin geneli üzerine görüşmeler devam ediyor.
“Bu maddeler aslında yenilik doğurmuyor”
Gelecek Saadet Grubu Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu teklif metni daha önceki kanunlar gibi torba yasa niteliğini taşıyor. Torba kanun olması nedeniyle Anayasamızın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin belirlilik unsurunu ihlal ediyor. Bu eleştirilerimizi komisyonda dile getirdiğimiz halde dikkate alınmamıştır. Teklifin ismi ile içeriği arasında ciddi bir uyumsuzluk var. Başlığı okuyan herkes ağırlığın Noterlik Kanununda olduğunu düşünür ancak öyle değil. Kanunun ağırlık noktasını anaysaya aykırı hükümler oluşturuyor. Şöyle bir endişemi dile getirmek istiyorum; neden isimler böyle seçiliyor, kamuoyu yanıltılmak mı isteniyor? Bir diğer sorun, Noterlik kanununda değişiklik yapan hükümlerin ilginç bir boyutu var. Çünkü bu maddeler aslında yenilik doğurmuyor. Uzun yıllardır ülkemizde uygulanan ama kanuni dayanağı olmayan hususlara kanuni dayanak getiriyor. Örneğin Noter’de işlem yaptığınızda nakit olarak değil kredi kartıyla ödeme yapılmayı sağlayan husus zaten yıllardır böyle uygulanıyor. Noterlerin haftas onu nöbetçilik sistemiyle çalışabilmesi de yıllardır uygulanıyor. Dolayısıyla burada kanun yapma tekniğimizle ilgili ciddi bir sorun var. Önce kanun gelir sonra idare bunu uygular dolayısıyla önce bu kanunlar yapılmalıydı. Bu yönüyle de teklif ciddi bir sorun içeriyor.
“Suç yaratma ilkesi sadece kanun koyucunundur”
Etki ajanlığını düzenleyen teklifin 16. maddesi geri çekiliyormuş. Eğer böyleyse çok memnun oluruz çünkü öylesine muğlak kavramlarla suç tanımı yapılmış ki bu tanım karşısında suç yaratma yetkisi anayasaya aykırı olarak yargı kuruluşlarına geçecek. Devlet otoritesinin bireyin hayatında en kuvvetle uygulaması alanıdır. Bu sebeple devletin ceza hukukundaki yetkileri sınırlanır. Suç yaratma ilkesi sadece kanun koyucunundur. Bu madde gerçekten geri çekilmişse buradan teşekkür etmek istiyorum ama bir şerh ile. Tekrar bu maddeyi birtakım kelime oyunlarıyla önümüze getirmemeleri kaydıyla. Çünkü sık sık bu hadiseye tanıklık ediyoruz. Ülkenin milli menfaatlerini korumak adına insan haklarını feda edecek olursak içinden geçmekte olduğumuz otoriterleşme süreci korkarım ki totaliter bir düzenin kurulmasıyla sonuçlanır.”
“Anayasanın ilk 4 maddesi pazarlık konusu edilemez”
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun ise şunları söyledi:
“Anayasanın ilk 4 maddesi pazarlık konusu edilemez. Her kim ki bu maddelerin değiştirilmesini savunuyorsa o kişi kim olursa olsun bu ülkenin kuruluş felsefesine, milletimizin ortak iradesine ve bağımsızlık mücadelesiyle kazanılmış değerlerine saldırmaktadır. Birçok kişi bu değişiklik taleplerini demokrasi, özgürlük ve reform gibi kulağa hoş gelen kavramlarla süsleyerek toplumun önüne getirmeye çalışıyor. Bu talepler Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini dinamitlemeye yönelik bir girişimdir. Anayasayı ihlal etmeye çalışanlara sesleniyorum; İYİ Parti olarak bu devleti ve milleti kökünden sarsacak hiçbir girişime geçit vermeyeceğiz.
“Bu ihtiyaçları karşılayacak ve yapılacak düzenlemelere desteğe açığız”
Bugüne kadar çıkartılan 9 yargı paketi yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmemiş aksine yargının siyasallaşmasını pekiştirmiştir. Artık adalet arayışları siyasi çıkarların gölgesinde kaybolmuştur. Hukuk yalnızca iktidarın bir aracı olmuştur. AKP iktidarının casusluk suçuna dair TCK’ya eklemeyi planladığı maddenin geri çekilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. TCK’da zaten casusluk suçuna dair kapsamlı düzenlemeler mevcuttur. Dolayısıyla mevcut düzenlemede devletin güvenliğini tehlikeye atacak eylemleri engellemek adına yeterli çerçeveyi sunmaktadır. Dünyanın hızla değişen dinamikleri ve yeni tehditler göz önüne alındığında bu düzenlemelerin zaman zaman gözden geçirilmesi gerekebilir. Bu şekilde yeni güvenlik ihtiyaçları ortaya çıkarsa biz de vatanseverlik bilinciyle bu ihtiyaçları karşılayacak ve yapılacak düzenlemelere desteğe açığız.”
“Bütün torba yasalarda olduğu gibi bunda da anayasaya aykırılık söz konusu”
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez de kanun teklifiyle ilgili teklife ilişkin şunları kaydetti:
“Bizler bütün kanun tekliflerinde aynı cümleleri söylemeye devam ediyoruz. Getirdiğiniz torba yasalar halkın beklentilerini karşılayacak düzeyde değil. Yoksulluk bu ülkenin en kıyıcı sorunudur. Bütün torba yasalarda olduğu gibi bunda da anayasaya aykırılık söz konusudur. İsmine Noterlik Kanunu dediğimiz bir çorba yasayla karşı karşıyayız. Çorba yasa hem Noterlik kanunu içeriyor hem avukat ve stajyer avukatların sorunlarına ilişkin hem casusluk gibi maddeyi hem başsavcı kıdemliliğini içeriyor. Bu torba yasaların olumlu olan düzenlemelerine de maalesef torba yasa olduğu için evet oyu kullanamıyoruz. Bir düzenleme yapacaksak tüm muhalefeti dinleyerek, halkın çıkarları için ortak bir şekilde düzenleyelim dedik. Bu torba yasada cezaevlerine ilişkin önemli bir madde getiriyoruz ama onu da iyi hal şartına bağlayarak anayasada tanınan eğitim hakkına bir darbe vuruyoruz. Bizler toplumun beklentileri olan yasal düzenlemeleri yapmakla mükellefiz. Kanun gerekçelerinin hiçbir geçerliliği yok çünkü onlar da kanunun kendisi gibi baştan savma ve anlaşılabilir değil.”