34,3220
36,1766
2.833,67
(TBMM)- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, işçi ve emekçilerin sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Gürer, AKP iktidarının çalışma yaşamını dönüştüren politikalarını eleştirerek, “1475 Sayılı İş Kanunu 2003 yılında 4857 Sayılı Kanun ile büyük ölçüde değiştirildi. Bu süreç sonrası emekçiler ciddi hak kayıplarına uğradı, çalışma yaşamı modern kölelik düzenine dönüştü” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çalışma yaşamının AKP iktidarında modern köleliğe döndüğünü belirterek,”1475 sayılı İş Kanunu 2003 yılında AKP iktidarı döneminde 4857 sayılı Kanunla önemli ölçüde değiştirildi. Bu süreç sonrası emekçiler ciddi hak kayıplarına uğradı. Çalışma yaşamı modern kölelik düzenine dönüştü. Taşeron sistemi getirildi. Sendikal örgütlenmenin önü kesildi. Toplu sözleşmeler işveren insafına bırakıldı. Kıdem tazminatı sınırlandı” dedi.
“Taşeron sorunu devam ediyor”
Türkiye’de taşeron sorunun devam ettiğini belirten Gürer, “2017 yılında taşeron için yükselen kadro mücadele talebi, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kısmen karşılandı. 4 Aralık’ta çalışıyor olma şartı getirilip, bir gün önce sözleşmesi bitenlere kadro verilmedi. Kadro geçene tayin, terfi hakkı tanınmadı. Zorunlu emeklilik uygulamasına getirildi. Belediye taşeron işçileri ve yardımcı zabıtalar, şirket işçisi yapıldı. Esas işi yaptıkları kadroları ise verilmedi” diye konuştu.
Belediyelerdeki taşeron işçilerin sorunların da değinen Gürer, şunları söyledi:
“Emekçiler, hak verilir gibi yapılıp, hakları sınırlanmış, düşük ücrete mahkum edilmiştir. Kamu da hizmet alım sözleşmesi diye bir sınırlama getirilip, 100 binden fazla taşeron çalışanda taşeronda bırakılmıştır. Karayolları, demiryolları, PTT, çağrı merkezleri gibi Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’na bağlı çok sayıda iş yerinde; Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde, kamu bankalarında, güvenlik ve sosyal tesisi ile yemekhanelerde, Tarım Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarda, kamu iktisadi teşekküllerinde taşeronda kalanların feryadı duyulup kadroları verilmelidir. Taşeron sisteminde tüm çalışanların çalıştıkları kamu kurumlarının kadrosuna alınmaları sağlanmalıdır. 2003 yılında AKP iktidarınca yapılan düzenleme ile konut kapıcıları ve çıraklar, iş sağlığı ve güvenliği saklı kalmak kaydıyla yasa kapsamından çıkarılmıştır. Bu da mağduriyetler yaratmıştır.”
Çırak ve staj mağdurları
CHP’li Gürer, “Staj ve çıraklar istihdamda, TÜİK işçi sayarak genç işsizliği düşük göstermekte. Bakanlık olarak siz bu staj mağdurlarını öğrenci saymaktasınız. Bu büyük bir haksızlıktır. Sigorta kartı işe başladığı gün verilip, yaşlılık sigortasına esas süreci yaş dolunca uygulamaya almanız adaletsizdir. Geriye dönük primlerini ödeyerek, tüm staj ve çırak mağdurlarına hakları verilmelidir” dedi.
“1 Gün ile 17 yıl kaybını hiçbir vicdan kabul etmez”
Gürer, “Emeklilikte adalet arayanların da sesi duyulmalıdır. Kademeli bir emeklilik, haktır ve bu hak sağlanmalıdır. Bir gün ile 17 yıl kaybını hiçbir vicdan kabul etmez. Gerekli düzenlemeler sağlanmalıdır. Toplum yararı projesi kapsamında işe alınıp güvencesiz çalıştırılan emekçilere sürekli iş ve çalışma hakkı sağlanmalıdır. Mevsimlik ve daimi işçiler sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır. MEB güvenlik ve hizmetliler 12 ay çalışması sağlanmalıdır. İl özel idare ve belediye geçici işçilerin kadroları sürekli işçi kadrosuna döndürülmelidir” diye konuştu.
“Emeklilerle ilgili hak kayıpları AKP iktidarında yaşanmıştır”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Emeklilerle ilgili hak kayıpları, AKP iktidarları döneminde yaşanmıştır. Aylık bağlama oranı katsayısı 2008 yılında yüzde 70’lerden yüzde 40’lara çekilmiş, 2000 öncesi, 2000-2008 aralığı ve 2008 sonrası üç ayrı emekli maaş uygulaması doğmuştur. İntibak düzenlemesi ile bu haksızlık giderilmeli ve emekli aylık bağlama oranı yüzde 70’e çıkarılmalıdır. Emeklilerde ilaç katılım payı kaldırılmalı, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalı ve bayram ikramiyeleri de asgari ücret seviyesinde olmalıdır. Asgari ücrette 30 bin liraya yükseltilmelidir. Açlık sınırı altında emekli maaşı ve asgari ücret kabul edilemez. Esnafa söz verildiği gibi 9000 gün prim 7200 güne indirilmeli” ifadelerini kullandı.