34,3291
36,3928
2.845,01
T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın asgari ücret politikalarını eleştirerek; “Seçim bitti, iktidar oldu. Temmuzda yapmayıp şimdi zam verilse bile yeterli olmuyor. Bir de utanmadan gerçekleşen değil, beklenti enflasyonuna göre zam vermeyi tartışıyorlar. Asgari ücret talebimiz 30, biz altına yokuz. İtiraza, mücadeleye devam edeceğiz. Bu memleketi size dar edeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Emekli bir felsefe öğretmeninin kızı Melisa. Erken evlilik yapıyor kendi tercihiyle. Hurda toplayarak yaşamını sürdüren bir erkekle evleniyor. Her sene bir evladı oluyor. Eşi hapse giriyor. Sosyal hizmetler defalarca gelmiş, gitmiş. 17 kez çocukları almak için gidiyorlar, vermiyor. Bu düzen içnde beş çocuğu olan ve hurda toplamak zorunda kalan 27 yaşında kadın acıların en büyüğünü hem yaşadı hem de yaşattı. Bu acılar bir daha yaşanmasın diye bir araştırma komisyonu kurulmasını talep edeceğiz.
Ekonomik kriz her alanda derinleşirken iktidarın ekonomi yönetimi kendine rasyonel, vatandaşa irrasyonel davranmaya devam ediyor. Ücretler, maaşlar yavaş yavaş eriyor adet tükeniyor. Özel iletişim vergisi… Hepimizin telefonundan alınan vergi 179 lira iken 278 lira olacak. Her ay bizden tahsil edilecek. Her birimizin verdiği gelir vergisi beyannamesi için damga vergisi 672 lira olacak. Elektronik ortamda veriyoruz yapıştırılmayan pulun vergisini alıyorlar. İğneden ipliğe bu zamlar yansıyacak. Bir yandan birileri asgari ücretle geçinmek zorunda kalacak. AKP iktidara geldiğinde asgari ücret 184 liraydı, çeyrek altın 27 liraydı. AKP’nin memura maliyeti ayda 7 çeyrek altın. AKP’nin her emekliye aylık maliyeti 5,5 çeyrek altın. CHP olarak en önemli iki gündemi şöyle ifade etmek isteriz. Emekli dernekleri Başkanı dedi ki 1 Ocak’ı bile bekleyemeyiz. Bize nefes aldırsınlar. CHP olarak öneriyoruz; emekli maaşı asgari ücrete denk olmalı ve derhal bu ay her emekliye bir asgari ücret yatırılmalıdır. 1 Ocak günü geldiğinde asgari ücret zamlanacak. Biliyorsunuz; asgari ücretin asında 14 Mayıs seçimlerinden önce gündem oradayken Erdoğan yılda dört kez zam vermeyi düşünebiliriz… Seçim bitti, iktidar oldu. Temmuzda yapmayıp şimdi zam verilse bile yeterli olmuyor. Bir de utanmadan gerçekleşen değil, beklenti enflasyonuna göre zam vermeyi tartışıyorlar. Asgari ücret talebimiz 30, biz altına yokuz. İtiraza, mücadeleye devam edeceğiz. Bu memleketi size dar edeceğiz.
Ülkemiz vergide adaletsizliğin en çok yaşandığı ülke. Arkamızdaki ülkelerin sayısı bir elin parmaklarından azdır. 666 milyarı ama teşvik ama vergi silme ama vergiden vazgeçme adları altından bütçeye koydular. Asgari ücreti 30 yapalım dediğimizde olmaz deyip sefaleti sürdürmek isteyenler var. Bir tane mandıra var orada. İki kişi önlü arkalı çocuğuna süt, evine peynir alıyor. Bir tanesi fabrika patronu, öteki orada bekçi. Türkiye’de dünya kadar para kazananlardan alınan vergi yüzde 14. Kimsenin servetinde, parasında gözümüz yok ama bu kadar adaletsiz bir vergi sistemine de eyvallahımız yok. Çok kazanandan çok az kazanandan az alacağız. Garibandan da hiç vergi almayacağız. DİSK geçen sene İstanbul’dan kalktı Ankara’ya kadar yürüdü vergide adalet için. Türk İş geçen ay vergide adalet için miting yaptı. Bu işin sağcısı, solcusu, AKP’lisi, CHP’lisi, DEM’lisi yok. Asgari ücret çok düşük. Açlık sınırı 66 bin lira.
Cebimizden beş kuruş çıkmayacak dedikleri şehir hastaneleri için 5 milyar doların cebimizden çıktığını bir kez daha kayda geçirmek isterim. Ne verecek asgari ücretliye? Enflasyona göre verse 48 vermesi lazım. Hesap yapıyor Tayyip Bey. Saraydan tasarruf etmemeye asgari ücretliyi, emekliyi ezmeye çalışıyor. Ezdirmeyeceğiz. Karıncanın kardeşi var o da CHP’dir!
Kazdağı’nın altını üstündeki zeytinidir derdik. şimdi madenler açıyorlar ve o madenler yüzünden 80 yaşındaki anamı gözü yaşlı bırakıyorlar. Orada gözyaşı döktü, şimdi de döküyor. Anacım, sil gözyaşlarını. Bu memleketin derelerini kurutanların da, anaların gözünü yaşlı bırakanların da iki elimiz yakasında.
Geçtiğimiz yasama yılında getirdiler, direndik geri çektiler. şimdi noterlik düzenlemesiyle geri getirmek istiyorlar. Muhalefet, muhalif gazeteciler, köyünü koruyan köylüler için bir sopa olarak getirmek istiyorlar. Hukukun en temel beklentisini bile aramadan. Birisi bana muhalifse ben onu başkalarını etki ajanı olarak etiketlerim kimseyi de konuşturmam.”