34,6417
36,3858
2.914,12
T24 Dış Haberler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu‘nun Özel Kalem Müdürü Tzachi Braverman‘ın, 7 Ekim 2023 sonrası Netanyahu ile eski askeri sekreteri Tümgeneral Avi Gil arasında yapılan toplantıların tutanaklarına erişmek için Başbakanlık Ofisi’nde çalışmış askeri bir yetkiliye “hassas görüntüleriyle” şantaj yaptığı iddia edildi.
Haaretz’in haberinde, Braverman’ın Gazze’ye saldırıların başladığı 7 Ekim’den sonra Netanyahu’nun Tümgeneral Gil ile yaptığı toplantıların tutanaklarını ele geçirmek için “şantaja başvurduğu” öne sürülürken, Braverman hakkındaki iddiaları reddetti.
Habere göre, İsrail polisi, Başbakanlık Ofisi personelinin kıdemli askeri yetkiliye ait “hassas görüntüleri” kullanarak askeri sekreterlikte saklanan tutanaklara erişmek ve üzerinde değişikler yapmak için şantaj yaptığı iddialarını soruşturuyor.
Polisin yürüttüğü soruşturmaya ilişkin şu ana kadar hiçbir şüpheli sorgulanmadı.
İddiaları reddeden Braverman, yasal işlem başlatma tehdidinde bulundu
Netanyahu’nun Özel Kalem Müdürü Braverman’ın adı iddialara ilişkin ilk İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde açıkça zikredilirken, şantaj için kullanıldığı öne sürülen söz konusu “hassas görüntülerin” Başbakanlık Ofisi’ndeki güvenlik kameralarından elde edildiği ve Başbakanlık Ofisi’nin çalışanlarının kaydı izlemesine izin verildiği öne sürüldü.
İddiaları reddeden Braverman yaptığı açıklamada, “Herhangi bir memurun belgelerine sahip olduğum veya birine şantaj yapmaya çalıştığım yönündeki ciddi iddialar yanlıştır. Bu baştan sona bir yalandır ve bir savaşın ortasında bana ve Başbakanlık Ofisi’ne zarar vermeyi amaçlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Braverman, haberi kaldırmaması durumunda KAN’a karşı yasal işlem başlatacağı tehdidinde bulundu. Ayrıca Braverman, yayımlanan haber nedeniyle kamuoyundan özür dilenmesi ve yaklaşık 26.700 dolar tazminat talebinde bulundu.
Genelkurmay’a Başbakanlık Ofisi hakkında şikayette bulunulduğu iddia edilmişti
İsrail devlet televizyonu KAN’da 8 Kasım’da çıkan haberde, İsrail Genelkurmay Başkanlığı’na iki ay önce Başbakanlık Ofisi’nin bir İsrail ordu yetkilisinin “hassas ve kişisel görüntülerini” elinde tuttuğuna ilişkin şikayette bulunulduğu öne sürülmüştü.
Haberde, askeri yetkilinin daha önce Başbakanlık Ofisi’nde çalıştığı, söz konusu görüntülerin “kötü niyetlerle” saklandığı endişeleri üzerine şikayette bulunulduğu iddia edilmişti.
Yedioth Ahronoth gazetesinin 8 Kasım’daki haberinde ise, Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail ile ilgili oturumların hazırlıklarını ele alan kabine toplantısının tutanaklarında yapıldığı öne sürülen değişikliğe ilişkin de soruşturma başlatıldığı bildirilmişti.
Gazetenin 10 Temmuz tarihli haberinde ise, Tümgeneral Gil’in Başbakanlık Ofisi’nin söz konusu tutanaklarda yer alan bazı ayrıntıları değiştirmeye çalıştığını bir kaç ay önce iletişime geçtiği İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara’ya bildirdiği öne sürülmüştü.
Başbakanlık Ofisi, kendilerine karşı kampanya yürütüldüğünü iddia ediyor
İsrail ordusuna ait hassas istihbarat belgelerinin İsrail Başbakanlık Ofisince yabancı basına sızdırıldığı iddialarına ilişkin eş zamanlı olarak bir başka soruşturma da yürütülüyor.
İsrail basınında çıkan haberlerde, soruşturmanın İsrail ordusuna ait hassas istihbarat belgelerinin yetkisiz transferi, çarpıtılması ve medyaya sızdırılmasıyla ilgili olduğu kaydedilmişti.
Söz konusu olaya ilişkin soruşturmada aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu’nun eski yardımcılarından Eliezer Feldstein’ın da bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmıştı.
Hamas’a ait olduğu öne sürülen, üstünde oynamalar yapılmış belgelerin kamuoyunu manipüle etmek amacıyla Başbakanlık Ofisince yabancı basına servis edildiği anlaşılmıştı.
Yabancı basına servis edilen belgeler, Alman Bild ve İngiltere merkezli The Jewish Chronicle gazetelerinde yayımlanmıştı.
Jewish Chronicle’ın belgelere dayandırdığı haberinde, İsrail ordusunun Gazze’de ele geçirdiği öne sürülen belgelere göre, Yahya Sinvar’ın İsrailli esirlerle beraber Mısır üzerinden Gazze dışına kaçmayı planladığı öne sürülüyordu.
Bild gazetesindeki habere göre ise, İsrail güçlerinin Gazze’de ele geçirdiği belgelerde Hamas’ın psikolojik harp taktiği olarak esir takası ve ateşkes görüşmelerini mümkün olduğunca uzatmayı planladığı aktarılıyordu.
İsrail basınında, söz konusu olayın “İsrail güvenlik teşkilatında büyük endişe ve öfkeye yol açtığı ve bunun, Başbakan Binyamin Netanyahu ve yakın çalışma arkadaşları ile askeri yetkililer arasında gerginliği yükselteceğinin öngörüldüğü” yorumu yapılmıştı.(AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı? Orta Doğu’da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail’in Hizbullah’ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail’in Lübnan’ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran’ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan’ın güneyi, İsrail’in kuzeyinde “yerlerinden edilmiş” vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah’tan Litani Nehri’nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD’nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan’da Hizbullah’a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah’a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. TIKLAYIN | Lübnan’da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı TIKLAYIN | Lübnan’da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı’ndan “savaşta yeni aşama” açıklaması TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah’ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı? FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan’da Hizbullah’ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah’ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldü Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın, Hizbullah’ın kontrolündeki Dahiye’de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül’de “hedefli bir saldırı” gerçekleştirerek Beyrut’un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. TIKLAYIN | İsrail’in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14’e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı Ardından 27 Eylül’de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu’nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
TIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut’taki İsrail saldırısında öldürüldü TIKLAYIN | İsrail Başbakanı Netanyahu’nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşme vurgusu yaptı, BM’ye “antisemitik safra bataklığı” dedi ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek” açıklamasında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül’de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, “Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah’ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız” dedi. TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak İsrail’den Lübnan’ın güneyine kara harekâtı İsrail ordusu, 30 Eylül’de Lübnan’a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. “Sınırlı, bölgesel ve hedefli” diye olduğu belirtilen harekâtın isminin “Kuzey Okları” olduğu açıklandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. TIKLAYIN | İsrail ordusu kara harekâtı başlattı, Güney Lübnan’a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre çekildi! İran’dan misilleme saldırısı İran, İsrail’in Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail’e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran’dan İsrail’e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah’ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan’ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı “savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır” olduğu belirtilerek, bunun “zamanında” yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran’ın füze saldırısıyla “hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini” savundu. İran ise İsrail’e yönelik füze saldırısının “BM Şartı’nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca” gerçekleştirildiğini belirtti. TIKLAYIN | İran’dan İsrail’e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD’den İsrail savunmasına destek, Netanyahu’dan “Bedel ödeyecek” açıklaması TIKLAYIN | Dünya basını, İran’ın İsrail’e misilleme saldırısını nasıl gördü? |