34,3597
37,0306
2.968,44
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ege bölge temsilciliğimizi ziyaret etti. Ege Bölge Temsilcimiz Mehmet Şakir Örs ve çalışma arkadaşlarımızla sohbet eden Tugay, sorularımızı yanıtladı. İzmir ve ülke gündeminin konuşulduğu ziyarette Tugay, erken seçim çağrısı yaparken CHP’den başka bir seçenek olmadığının altını çizdi.
‘NORMALLEŞME İSTİSMAR EDİLİYOR’
Normalleşme süreci üzerinden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e eleştiriler var. Nasıl değerlendirirsiniz?
Genel başkanın o süreci iyi niyetle sürdürdüğünü düşünüyorum. Sadece uzlaşmaz bir tutum içerisinde olan bir CHP değil orta yol arayan çözüme katkıda bulunan bir parti. Bu insanlar bundan anlamıyorlar uzlaşmaya yanaşmıyorlar, sadece istismar ediyorlar iyi niyetinizi. İzmir’de bunu ben de yaşadım yaşıyorum. Bizim halkımıza doğruları anlatmamız, belediyelerimizin eliyle hizmetlerimizi en iyi şekilde sürdürmemiz bu işin tek yolu. Tabii önümüzdeki seçimi kazanmamız. Genel başkan çokça ziyaret yapıyor, toplantı yapıyor, miting yapıyor. Bence hakkının verilmesi lazım. Toplumu muhalif muhalefet anlamında diri tutmak için çok çaba gösteriyor. Ve son zamanlardaki açıklamalarında benim de anladığım eskisi kadar da alttan alma tutumu içerisinde de değil açıkçası.
‘AKP ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR’
Partiniz genel seçim için çağrı yapıyor. Sizin düşünceleriniz?
AKP bence miladını doldurdu. Artık Türkiye’de çözüm üretecek durumda değil. Sadece uzun süredir devleti yönetmenin ona verdiği güç var devletin bütün kademelerinde böyle bir partileşme var. Görev yapıyorlar ve oradan güç ve cesaret alarak adeta halkı da görmezden gelerek bir süreç yürütüyor. Ama bugün “Enflasyonu düşüreceğiz” diye yürütülen ekonomi politikası bence başarısız. Çünkü ülkedeki işsizliğin Türkiye’deki yoksulluğun azalmasına hiçbir etkisi olmuyor. Rakamlarda biliyorsunuz TÜİK sürekli oynama yaparak enflasyon düşük gösteriyor ama gerçekte enflasyon halen çok çok yüksek. Bugün kimse ev, araba almayı hayal edemiyor. Yoksulluğun pençesinde milyonlarca insan var. Bu insanlar da çok mutsuzlar. Bu hükümetin bunları düzeltmesi mümkün değil.
Önümüzdeki genel seçimde AKP ve MHP yenik çıkacak. Onlar bunu biliyorlar. Bunun önüne geçmek için kendileri daha iyi olamadığı için muhalefete saldırıp, muhalefeti güçsüzleştirmek, muhalefeti parçalamak gibi operasyonlar peşindeler. Bu kayyum atamaları da bağlandı. Kendileri daha iyisini yapamayacaklar. Muhalefeti kötü göstermek için belediyelere saldıracaklar. Böyle şartlar altında gireceğiz bu genel seçime. Bizim parti olarak, özel olarak bir ittifak peşinden koşmadan yani yerel seçimde yaptığımız gibi insanlarımıza iyi hizmet, demokrasi, insan hakları, hukuk, ahlak vaat ettiğimiz bir süreçle güçlü bir başkan adayıyla önümüzdeki genel seçime girmemiz gerekiyor. Onun için muhalefetteki bütün partilere de çağrımız da AKP’li bir devletten çıkarıp normal bir hukuk devletine, demokratik bir ülkeye çevirmek için CHP’nin adayına destek olmaları. Sorsanız hiç kimse şu andaki durumdan memnun değil. Bu kadar kötüyken bu hükümetin tekrar seçim kazanmasını beklemek mümkün değil.
‘EKREM BAŞKAN KAZANIR’
Güçlü aday dediniz? Sizin aklınızdaki isim kim?
Yani şimdi tabii ki herkes kendince değerlendirme yapıyor. Benim görebildiğim kadarıyla bizim partinin ülkenin çok büyük çoğunluğunun aklından geçen aday Ekrem İmamoğlu. Ama bir taraftan da Ekrem başkana işte bir siyasi yasak getirilecek ve dolayısıyla seçime gelemeyecek endişesi var çok yaygın bir şekilde. Ekrem başkan girerse o seçime kazanır ama girmezse yani engellenirse de gene partimizin mutlaka bir başka adayla bu seçimi kazanması gerekiyor. Yani başka bir seçenek yok çünkü. CHP’nin dışında bir seçenek yok.
‘SAĞLIK HİZMETİ BİNAYLA OLMAZ’
Hastanesi olan ilk ve tek belediyesiniz. CHP’li belediyelerin hastane kurma projesi hakkında düşünceleriniz neler?
Devletin kendi sağlık sistemi şu anda çok yarım yamalak, bir sürü eksikle hizmet vermeye çalışıyor arada hem sağlık personeli eziliyor hem halk mağdur oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi taramalarla insanlar için çalışmalar yapmış pek çok hastayı ücretsiz bir şekilde tedavi etmiş ve mümkün olduğunca yerel sağlık hizmetindeki açıkları kapatmaya çalışmış bir kurum. Ben doktor belediye başkanıyım. Bizim çizgimiz kim nerede hangi sağlık hizmetinde zorluk yaşıyorsa ona yardımcı olalım. Hem hastane hem şubeler hem de tıp merkezleri açalım. İşçi sağlığı polikliniği açalım. Aile planlamasına da önem veriyoruz. Devlet hastaneleri aile planlamasını şu anda tamamen durdurmuş durumda. Geçenlerde partimizin sağlık çalıştayında “Biz aslında iktidar olduktan sonraki dönemde belediyelerin, yerel yönetimlerin, sağlık hizmetlerinde daha fazla sorumluk almalı daha fazla iş yapmaları gerektiğine inanıyorum” dedim. Diğer taraftan Türkiye uzun yıllardır yetiştirdiği hekimleri hızla kaybetmeye başladı. Sağlık hizmetinde de önemli bir hizmet kapasitesini kaybediyoruz.
Şu anda bizi yönetenler sağlık hizmetini kocaman bir bina yapmak olarak görüyor. Dünyanın hiçbir yerinde bizde olduğu gibi büyük yapılarda bir sürü birimin bir arada olduğu komplekslerde sağlık hizmeti verilmez çünkü bu sağlıksız bir şeydir. Şehrin bir yerine ben kocaman bir hastane yapayım şehrin her yanından da görünsün mantığıyla yürümez sağlık hizmeti. İnsanların mahallesine, sokağına yakın pozisyonda bir sağlık tesisi yaparsanız sağlık hizmetinin en çok ihtiyaç duyulan birinci basamağını iyi bir şekilde verirseniz daha başarılı olursunuz.