Fenerbahçe’de Acun Ilıcalı’dan Galatasaray’a zehir zemberek sözler! ‘Teraziden kaçan hırsızdır’

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, yaşanan tartışmalı pozisyonları yabancı hakemlerin değerlendirmesi için Galatasaray ile anlaştıklarını duyurmuştu. Daha sonra Galatasaray ile demeç savaşları yaşandı. 

İşte Acun Ilıcalı’nın yaptığı açıklama: 

“Dün sosyal medyada konuştum. Öncelikle, bu yabancı hakem getirip de pozisyonların incelenmesi konusunu açıklayayım. İbrahim Hatipoğlu, biliyorsunuz canlı yayında yabancı hakem gelsin incelesin dedi. Biz de resmi hesaptan cevap verdik. Bu seneden başlayarak istediğiniz sezonların pozisyonlarına bakalım dedik. Teklifi onlar yaptı, biz kabul ettik.”

“Sayın Hatipoğlu beni aradı, güzel bir sohbet oldu. O sohbet içerisinde tamam hakem getirelim, ben dedim ki siz 1 hakem getirin, ben de UEFA’dan bir hakem rica edeyim, pozisyonları inceleyelim dedik.”

‘SİZ BULURSANIZ OLMAZ DEDİ!’

“Biz nezih bir şekilde konuşurken, o sırada Galatasaray hesabından Galatasaray – Beşiktaş maçından sonra bizi işaret eden çirkin bir paylaşım geldi. Açıklama geldi. Gönderme var bize. Sayın Hatipoğlu dedim, biz böyle güzel bir diyalog içindeyiz, siz niye böyle bir şey yapıyorsunuz bir yandan. ‘Benim o açıklamadan haberim yok’ dedi. “Peki” dedim. “Haberiniz yoksa ne diyeyim” dedim. O sırada Fenerbahçe’ye saldıran açıklamalar geliyor Galatasaray’dan. Devam ettim. Hakemimiz hazır dedim. “Biz daha hakem bulamadık.” dediler, 1 hafta böyle geçti. 2. hafta hakem geliyor artık dedim, biz niye bu işi 1 haftada bitirmedik belli değil. İkinci hafta oldu, biz daha hakem bulamadık dedi. Sayın Hatipoğlu dedim, yurt dışından hakem bulmak zor değil, isterseniz biz bulalım dedim. “Siz bulursanız olmaz” dedi.”

“Siz bulun, tamam” dedim. “Bana 1 gün süre verir misiniz?” dedi. Ertesi gün beni aradı, “Tamam hakem bulduk.” dedi. Biz hakem olarak Şampiyonlar Ligi finali yönetmiş Mark Clattenburg’u önerdik, onlardan da Markus Merk geldi. “Tamam çok güzel yapalım.” dedim, “Ama” dedi “Bunu milli takım arasında yapalım.” dedi. Ona da “Tamam” dedik.”

“Enteresan biri durum var. Kendisiyle konuşuyoruz, mesajlaşıyoruz. En son bana mesaj attı, “Markus Merk için şu tarih uygun” dedi, milli takım arasını söyledi. Ben de aradım “Tamam, o tarih de uygun, milli ara tarihi de okey.” dedim. Tarihte anlaştık, hakemler de anlaştık. Bu süreci zaten yönetim biliyor, bu gizli saklı değil herhalde. Gazeteciler de konuşmanın başını biliyorlar, bize devamlı “Ne oldu ne oldu” diye soruyorlar. Ben de gazeteciler aydınlatma adına “Milli arada bakmaya karar verdik pozisyonlara” dedim.”

“Bu süreçte şöyle bir ayrıntı var, onu da anlatmam lazım. Bütün arkadaşlarım bana devamlı “Onlar gelmez” diyorlar. “Hayır karar verdik.” diyorum, “Gelmezler” diyorlar. “Hakemleri belirledik” diyorum, “Gelmez onlar” diyorlar. “Yok bir şey bulur gelmezler” dediler. Tarihi belirledik falan dedim, yine bizimkiler “Gelmez” dedi. Tweet attım, yine “Gelmez onlar” dediler. Tweetten sonra açıklama, “Sinsilik, bir plan var, yok şöyle.” falan dediler. Soruyorum, bunun neresinde bir plan var.”

‘TERAZİDEN KAÇAN HIRSIZDIR’

“En üst düzey iki hakem incelesin demişiz, “Önce bu sezona bakalım” dedik, İbrahim Hatipoğlu “Geçtiğimiz sezona da bakalım” dedi. Biz zaten geçtiğimiz sezona da bakmak istiyoruz. Bizim hakkımız asıl geçen sezon yenildi. İstediğiniz her yere bakalım. Sizi masaya getiremiyoruz ki, teraziden kaçan hırsızdır. Sizi masaya getiremiyoruz ki, teraziden kaçan hırsızdır.”

“Maalesef şu anda teraziden kaçan bir takım görüyoruz. Sorun değil. Tecrübeliler bekliyordu, ben beklemiyordum. Ben şu tecrübeyi yaşadım, Galatasaray ile ilgili saygısız bir ifadede bulunmadım, aşağılamadım, karalamadım. Hakem hatalarını söyledim. Çıktı bir yöneticileri, hakkımda abuk subuk konuştu. Beni karalamaya çalıştı. Şimdi yine başka bir yöneticisiyle konuşuyorum, anlaşıyoruz, ‘milli takım arası’ diye mesajı duruyor burada. Her şey belgeli, somut… Bu sefer hop vay efendim ‘Bize sormadınız’ dediler. Bu gizli bilgi değil ki. Ben zaten herkesle konuşuyorum bunu. Ne yaptık gizli bir operasyon mu yapıyoruz beraber? Gizliliğe mi alıştınız konu ne? Her şey gizli mi olmak zorunda! Niye şeffaf olmuyoruz? Anlamadım. Çok mu gizli bir konu bu.”