34,3510
37,0154
3.024,15
Başak Nur GÖKÇAM
Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi TÜREK 2024, ‘Geleceğin Enerjisi Türkiye’nin Geleceği’ temasıyla Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından 13’üncü kez düzenlendi. 5-6 Kasım tarihlerinde gerçekleşen kongrede rüzgâr enerjisi sektöründeki son gelişmeler ve fırsatlar ele alındı.
Kongrede konuşan TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, “Çok büyük küresel ve teknolojik dönüşümün içerisinden geçiyoruz. Hem küresel hem yerel anlamda bu dönüşümü yaşıyoruz. Bölgesel çalışmalar, ekonomik rekabet ve artan yıkıcı etkiler, sektörlerimizi özellikle de rüzgâr enerjisi sektörünü derinden etkiliyor” dedi.
Küresel pazarlardaki rekabeti değerlendiren İbrahim Erden, “10 yıl önce dünyanın en büyük 10 rüzgâr türbini tedarikçisi arasında en ön sıralarda ağırlıklı olarak gördüğümüz batı kaynaklı rüzgâr türbini üreticilerinin, bugün uzak doğulu rakipleriyle yoğun rekabet içerisinden geçtiği ve en ön sıraları uzak doğulu rüzgâr türbini üreticilerinin tedarikçilerinin aldığı bambaşka bir resmi karşılıyoruz. 10 yıl önce dünya rüzgâr enerjisi türbini pazarının yüzde 55’i batılı türbin tedarikçileri tarafından domine edilirken, bugün batılı türbin üreticileri yalnızca yüzde 36’lık bir türbin pazarına hakim durumda” bilgisini verdi.
Potansiyeli değerlendirmeliyiz
2035 yılına kadar bu katkılara ek olarak önemli yan ekonomik faydalar sağlamayı hedeflediklerini belirten Erden, “Burada kömür ve doğalgaz ithalatının azaltılmasından, karbon emisyonlarının azalmasına kadar önemli kazanımlar var. Fakat en önemli gördüğümüz ve altını kuvvetle çizmek istediğimiz katkı 50 bin MW’lık kurulumun ülkemizin yeni ve büyük bir sanayi ve tedarik zinciri merkezi yapma potansiyelidir. Bu potansiyeli mutlaka değerlendirmeliyiz” dedi.
“Prototip gelecek 10 yılda pazarları domine edecek”
Söz konusu dönüşümün sadece türbin üreticileri arasında yaşanmadığına da dikkat çeken Erden, “Aynı zamanda türbin boyutlarında da çok hızlı bir artış yaşanıyor. Yalnızca 5 yıl önce 2019-2020’de karasal türbinlerde 4-5 MW’lık türbinlerle yatırımcılarımız santrallerini kurarken, bugün 7-8 MW’lık yani 2 katı büyümüş türbinlerle yatırımlar gerçekleşiyor. Ayrıca şu an prototipliği uygulanan, denenen 10-15 MW’lık türbinlerin önümüzdeki 5-6, en fazla ise 10 senede rüzgâr yatırımlarıyla ilgili pazarları domine etmesini bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Deniz üstü rüzgâr enerjisine ilişkin de konuşan Erden, “5 sene önce 8-10 MW’lık rüzgâr türbinleri yoğun kullanılırdı. Bugün 14-16 MW’a ulaşmış türbinler belki 2030’a varmadan yerini 15 hatta 20 MW’ı aşmış türbinlere bırakacak” dedi. Türbinlerin sadece kurulu güç anlamında değişmediğini söyleyen Erden, “Yoğun bir şekilde artan dijitalleşmeye gidiyoruz. 10-15 yıl önce mekanik ağırlıklı türbinlerle işletmeler yatırım yaparken, önümüzdeki yakın gelecekte yerini otonom özellikleri artmış ve veri merkezli türbinlerle işletilen santrallere bırakacak” diye konuştu.
“Hedeflerin çok uzağındayız”
Kongrede konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan da “Dünyanın iklim değişikliği problemini çözebilmesi için 2035 yılına kadar 150 trilyon dolar, yılda yaklaşık 5 trilyon dolarlık yatırım yapması lazım. Tabii ki bu son geçtiğimiz 2 yıl içerisinde ortalama 1.3 trilyon dolarlık yatırımın gerçekleştiği dikkate alındığında global olarak konulan hedeflerin çok uzağında olduğumuzu biliyoruz. Türkiye olarak biz bu sürece yeni stratejiler gerçekleştirmek üzere hazırlanıyor ve gereken güncellemeleri yapıyoruz” dedi.
Yılda 5 bin MW yatırım sözü
Türkiye’nin gelişmiş bir rüzgâr ve gelişmiş rüzgâr endüstrisine sahip olduğunun vurgusunu yapan TÜREB YK Başkanı İbrahim Erden, “Bütün bu kazanımlar sonrasında maalesef geçtiğimiz yıl son 15 senenin en düşük kurulu güçlerinden biri olan 538 MW’lık bir kuruluma ulaştık. Fakat 538 MW’lık bu kuruluma rağmen önümüzde değerlendirilmeyi bekleyen çok önemli bir proje portföyü ve çok büyük yeni hedefler var. 26 bin MW’lık mevcut proje stoğumuz, depolamalı projeler ve kapasite artışları gibi projelerden oluşuyor.
Bu proje stoku, sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alpaslan Bayraktar’ın önceki hafta açıkladığı 2035 yenilenebilir enerji strateji planında yer alan 120 bin MW’lık yenilenebilir enerji kurulu güç hedefi kapsamında biz de Türkiye rüzgar enerjisi sektörü olarak yılda 5 bin MW’lık rüzgâr enerjisi yatırımını gerçekleştirmeye talip olduğumuzu arz etmek isterim” dedi.
Yılda 5 bin MW’lık yatırım Türkiye’ye neler kazandıracak?
-50 GW yatırım (5 GW DENİZÜSTÜ)
-137 bin 818 Gwh rüzgârdan elektrik üretimi
-Yüzde 15’e yakın elektrik fiyat düşüşü
-14 milyar dolar enerji ithalatında düşüş
-230 milyon ton karbon emisyon azaltımı
-51 milyon ton daha az kömür ithalatı
-33 milyar metreküp daha az doğalgaz ithalatı
-Sanayi ve tedarik zinciri için bölgesel merkez
2035 yılına kadar sektör nelere ihtiyaç duyuyor?
-İzin süreçlerinin hızlandırılması
-Düzenli kapasite arzı
-Elektrik iletim ve dağıtım şebekemizin güçlendirilmesi
-Yeni finansman modelleri
-Sanayinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi