34,2519
37,1800
3.061,65
İZMİR’de emekli doktor Serkan Bulun (49), üniversite sınavına girip, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı ve Yönetmenliği Bölümü’nü kazandı. 25 yıl doktorluk yaptıktan sonra okul sıralarına geri dönen Bulun, hekimlerin sıkıntılarını anlatan bir film çekmeyi hedeflediğini belirtip, “Edindiğim tecrübeleri ve ülkemizdeki hekimlerin yaşadığı sorunların bir şekilde ifade etmek istedim. Bu bölümü seçmemdeki çıkış noktam bu oldu” dedi.
Tire ilçesinde yaşayan Serkan Bulun, geçen ağustos ayında Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı olarak görev yaptığı Tire Devlet Hastanesi’nden emekli oldu. 25 yıllık doktorluk hayatına ara veren Bulun, üniversite sınavına girip, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı ve Yönetmenliği Bölümü’nü kazandı. Bir yandan kendi kurduğu ahşap atölyesinde üretim yapan bir yandan amatör telsizcilik faaliyetlerinde bulunan Bulun, film yönetmenliğini hobi olarak seçmediğini belirtip, ilerde doktorluk deneyimlerini anlatan bir film çekmek istediğini söyledi.
‘KENDİMİ DENEMEK İSTEDİM’
Serkan Bulun, “Üniversite sınavına girmiştim. Kendimi denemek ve düzeyimi görmek istedim. Sözel bölümden tercih yaptım. Bu bölümü kazandıktan sonra hocalarımla gelip görüştüm. Öğrenci olarak okula başlamam tuhaf karşılanır mı diye merak ettim. Ama herkes beni teşvik etti. Emekli olduktan sonra okula kaydımı yaptırdım. Şu an işte 1’inci sınıfta öğrenim hayatıma devam ediyorum” dedi.
‘Z KUŞAĞI İLE AYNI SIRALARDA OTURMAKTAN MEMNUNUM’
Daha önce Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin Sosyoloji Bölümü’nde de öğrenim gördüğünü anlatan Bulun, “O uzaktan eğitim olduğu için öğrenci arkadaşlarla sınav salonunda karşılaşıyorduk. 1992 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdim ve 1998 yılında da mezun oldum. 6 yıllık, dolu dolu bir üniversite öğrenciliği hayatım vardı ama o zaman sosyal medya yoktu. İnsanlar birbirlerine kart atarlardı. Sabit telefonlarla randevu verip, bilinen yerlerin önünde buluşurlardı. Öyle sosyalleşirdi insanlar. Hayat daha yavaştı. Günümüzdeki gençlik ‘Z kuşağı’ olarak kategorize edilmeye çalışılıyor. Onlarla aynı sıralarda oturmaktan memnunum.”
‘YÖNETMENLİK DE HEKİMLİK DE BİR SANAT DALI’
Film yönetmenliği bölümü ile tıp eğitiminin birbirinden çok da zıt alanlar olmadığını vurgulayan Bulun, “Beyin cerrahisi özelinde bakacak olursak, çok ağır disiplini ve kuralları olan bir sanat dalı. Orada hayat kurtararak bir eser ortaya koyuyorsunuz. Burada ise görsel olarak insanlara bir şeyler anlatabilmek gerekiyor. Çok edebi bir yeteneğim yok ama 25 yıllık hekimlik hayatım boyunca edindiğim tecrübeler ve hayatlarına dokunduğum insanlar oldu. Edebi anlamda güzel yazı yazamıyorum. Ben de görsel tarafta kendimi daha iyi ifade edebileceğimi düşündüm. Edindiğim tecrübeleri ve ülkemizdeki hekimlerin yaşadığı sorunların bir şekilde ifade etmek istedim. Bu bölümü seçmemdeki çıkış noktam bu oldu” dedi.
‘BU BÖLÜMÜ HOBİ DİYE SEÇMEDİM’
Film çekmeyi istediğini dile getiren Serkan Bulun, bir yönetmen olarak vermek istediği mesajlar olduğunu belirtip, “Toplumumuz görsel olarak şu anda mesaj almaya daha açık. Herkesin elinde cep telefonu var, öyle uzun süreli videoları izleyemiyorlar. Hızlı tüketim var. İleride yaşadıklarımı anlatmak ve özellikle hekim camiasının sıkıntılarını çekmek isterim. Bunlar değişik mecralarda dile getiriliyor ama sanatsal olarak konumlandırıp, mesajları topluma bu şekilde vermek hekim arkadaşlarımı da yüreklendirir diye düşünüyorum. Yurt dışına çok fazla beyin göçü veriyoruz. Özellikle hekimler olarak. Açıkçası emekli olmadan önce benim de böyle bir planım vardı; yurt dışına gitmek gibi. Sonrasında EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) çıkınca ülkemi terk etmek istemedim. Farklı bir mecrada bir şeyler yapabileceğime inandığım için de bu yolda ilerlemek istedim. Bu bölümü ayran gönüllülük yaparak, hobi diye seçmedim” dedi.
‘BURADA BULUNMAK UFKUMU AÇIYOR’
Yeniden üniversite okumasına ailesi ve çevresinin şaşırmadığını söyleyen Bulun, “Sıra dışı bir insan olduğum için çevremdekiler, yeniden üniversiteye gelmeme çok şaşırmadılar. Hep çok yönlü bir insandım. Tire’deki köyde bir ahşap atölyem var. Orada stres atmak için ahşap mobilyalar üretiyorum. Amatör telsizcilik belgem var. Kısa dalga telsizle dünyanın her tarafıyla iletişim kurabilirim. Burada tanıştığım hocalarımız gerçekten çok dolu, çok kaliteli insanlar. Derya deniz insanlar. Sınavı geçip, geçmemek önemli değil. Burada bulunmak bile, onlarla sohbet etmek bile insanın ufkunu açıyor” diye konuştu.