DEM Parti diyalog için hangi adımları atmayı tartışıyor?

Ayşe Sayın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısı ve DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın İmralı’ya ziyaretine izin verilmesinin ardından, parti önümüzdeki sürece ilişkin yol haritasını belirlemeye çalışıyor.

Bahçeli’nin yeni dönemdeki süreç için Öcalan’la birlikte iki muhataptan biri olarak işaret ettiği DEM Parti’nin yönetimi, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle siyasi parti temsilcilerine vereceği yemeğe geniş katılım kararı aldı.

Parti yönetimi, süreçle ilgili olarak AKP ve MHP ile muhalefet partilerini genel başkan düzeyinde ziyaret ederek, diyalog sürecini başlatmayı tartışıyor.

DEM Parti, Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan üzerinden yaptığı, “Koşullar oluşursa, bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi parti zeminine çekecek teorik ve pratik güce sahip sahibim” mesajını bir anlamda, Bahçeli’ye yanıt olarak yorumluyor.

Bahçeli, 22 Ekim’de MHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” demişti.

DEM Parti’den de daha önce Bahçeli’nin Öcalan çağrısı sonrası, partinin sürece olumlu katkıda bulunmaya hazır olduğu açıklaması gelmişti.

Önder, Aydeniz, Koçyiğit ve Temelli, Meclis Başkanı Kurtulmuş’un vereceği yemeğe katılacak

Parti yönetiminde yapılan iç değerlendirmelerde, siyasette de yeni bir diyalog arayışının başlatılması tartışılıyor.

Bu kapsamda alınan ilk karar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle siyasi partilerin grup başkanları, başkanvekilleri ve TBMM Başkanlık Divanı üyelerine vereceği yemeğe geniş katılım sağlanması oldu.

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis İdare Amiri Salihe Aydeniz, Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli yemeğe katılacak.

Süreç parti örgütleriyle yapılacak toplantıda değerlendirilecek

DEM Parti yönetimi ayrıca süreci değerlendirmek, önerileri almak ve yeni yol haritasına ilişkin bilgilendirme yapmak için, il ve ilçe örgütleri ile toplantılar yapacak.

Parti kaynakları, yakın dönemde 8 bölgede 81 il ve ilçe örgütünün yöneticileriyle bir araya geleceği ve sürece dair fikirlerinin alınacağını söylüyor.

Ayrıca, Öcalan’la görüşmelerin sürekli hale getirilmesi ve avukat görüşlerine de izin verilmesi için çağrı yapılması kararlaştırıldı.

Erdoğan ve Bahçeli’den randevu istenmesi tartışılıyor

DEM Parti yönetimi yeni döneme ilişkin siyasi partilerle yeni bir diyalog sürecini de başlatmayı planlıyor.

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dahil, iktidar ve muhalefet partilerinin liderlerinden randevu istenmesi gündemde.

Ancak parti kaynakları bu konuda henüz kesin karar verilmediğini ve Erdoğan’ın Bahçeli’nin çağrısı ile ilgili yapacağı kapsamlı açıklamanın bekleneceğini vurguluyor.

“Süreci baltalayacak yaklaşımlardan uzak durulmalı”

DEM Parti, yeni döneme ilişkin Bahçeli’nin çağrısını çok önemli buluyor ve bu süreci “baltalayacak, sabote edecek” yaklaşımlardan uzak durulmasının önemine işaret ediyor.

Bunun için liderler düzeyindeki görüşmenin önemine dikkat çeken parti kaynakları, DEM Parti olarak diyalog kanallarının açılması için üstlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söylüyor.

Partide Bahçeli’nin çağrısı ve önümüzdeki sürece ilişkin yapılan değerlendirmelerde şu görüşler öne çıkıyor:

“Bu çağrıyı Kürt sorununun varlığını dahi kabul etmeyen Bahçeli gibi bir liderin yapması çok önemli. ‘Tecrit’ ifadesini kullanarak, Öcalan’a tecriti de kabul etmesi kıymetlidir.

“Bahçeli, Kürt sorunu konusundaki muhataplık tartışmasına da noktayı koydu ve farklı gerekçelerle de olsa muhatabın Öcalan olduğunu, kendi durduğu yerden ifade etti.

“Öcalan’ın Kürt halkı üzerindeki etkisi, gücü nedeniyle biz de bunu söylüyoruz. Kürt sorununun ve Orta Doğu’daki sorunların çözülmesine dair Öcalan’ın önermeleri var, bir barış aklı, bir formülü var. Bizim yıllardır söylediğimiz bu gerçeklik, Bahçeli’nin ifadeleriyle açığa çıktı.”

“Bahçeli’nin ‘umut hakkı’ndan bahsetmesi çok önemli”

Bahçeli’nin “umut hakkı”ndan bahsetmesinin de çok önemli olduğunu vurgulayan DEM Parti kaynakları, “Bunu silahların bırakılması, örgütün lağvedilmesi koşulunun arkasından da söylemiş olsa, önemli buluyoruz. Umut hakkı insani bir haktır, hukuki haktır” diyor ve ekliyor:

“Ancak bunun doğru yere ve barışa evriltilmesi için, açıklamalarımızda da ifade ettiğimiz gibi Öcalan’ın tecriti kaldırılması ve müzakere için zemin oluşturulmalı.

“Bu sürecin Erdoğan’dan bağımsız başlatıldığını düşünmüyoruz. Belki Bahçeli’nin açıklamasını cümle cümle bilmiyordur veya ne zaman konuşacağını belirtmiyordur ama bunun sadece Bahçeli’nin bireysel çıkışı olmadığını, ‘aile görüşü’ sağlanması da ortaya koyuyor.”

TUSAŞ saldırısı süreci sekteye uğratır mı?

DEM Parti kaynakları, TUSAŞ’a yapılan saldırının süreci sekteye uğratmamasını umduklarını söylüyor.

Saldırıyla ilgili değerlendirmelerde, “Dünya örneklerinde de gördük ki çatışma çözümünün olduğu tüm ülkelerde bu gibi olumsuz gelişmeler olur” deniyor ve şu görüşler dile getiriliyor:

“Yıkmak, savaş kolaydır ama zor olan bu şartlarda barış zordur. Bu zora var mıyız, yoksa ilk engelde vaz mı geçeceğiz?

“Bu konuda kararlı olmak, barışın taraflarını çoğaltmak gerekir. En şok edici, meselede de çözüm aklını sahiplenmek gerekir.

“Zaten partimizden de KCK’den de sürece destek yönünde açıklamalar yapıldı. O nedenle kısır döngüye hapsolmamak, pozitif olanı büyütmekte ısrar etmek gerekir ki bizim tavrımız da bu yöndedir.