CUMA HUTBESİ DİYANET | 🤲 25 Ekim Cuma hutbesi konusu, DİNLE, PDF İNDİR

0

BEĞENDİM

0

CUMA HUTBESİ DİYANET 25 EKİM 🤲 Diyanet İşleri Başkanlığı’nca konusu belirlenerek cumaya gelen Müminlere cami minberinden okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu merak ediliyor. 25 Ekim 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu resmi internet sitesinde yayımlayan Diyanet’in rehberliğinde merak edilenleri haberimizde derledik. İşte ayrıntılar…

25 EKİM CUMA HUTBESİ KONUSU

25 Ekim 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Vatan Müdafaası Mukaddestir’ olarak belirlendi.

VATAN MÜDAFAASI MUKADDESTİR

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir keresinde vatan müdafaasının ehemmiyetini ve faziletini şöyle anlatmıştır: “Vatanı korumak için bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ay beyhude oruç tutup geceleri beyhude namaz kılmaktan daha iyidir. Mümin nöbet tutarken ruhunu Allah’a teslim etse bile amel defteri kapanmaz. Allah, onu rızıklandırmaya devam eder…”

Allah Resûlü (s.a.s) bu hadisiyle bizlere, vatan müdafaasının kutsal bir misyon olduğunu öğretmektedir. Vatanı korumak için nöbet tutanların ibadet sevabı kazanacaklarını haber vermektedir. Bu uğurda canlarını feda eden şehitlerin, Allah katında sonsuz nimetlere ulaşacaklarını, ebedi cennet ile ödüllendirileceklerini bildirmektedir.

Aziz Müminler!

Vatan müdafaası, yalnızca üzerinde yaşadığımız toprak kesimini korumaktan ibaret değildir. Vatan müdafaası; dinimizi, canımızı, malımızı, namusumuzu ve jenerasyonumuzu her türlü tehlikeden korumaktır. İstiklal ve istikbalimizi teminat altına almak, birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirmek için çaba göstermektir. Vatan müdafaası; en bedelli hazinemiz olan ailemizi güçlü kılmaktır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi batıl ideolojilerin, sapkın akımların insafına terk etmemektir. Vatan müdafaası; işimizi ve mesleğimizi en hoş ve en hakikat formda yapmak, insanların malına ve canına ziyan vermemektir. Şahsi ihtirasları için dinimizi ve hislerimizi istismar etmek isteyen hainlere karşı uyanık olmaktır.

Kıymetli Müslümanlar!

Bizler, millet olarak tarih boyunca aziz vatanımızı koruma etmek için birçok dertlere göğüs gerdik, kaç badireler atlattık. Bütün zorluklar karşısında tek desteğimiz Aziz Rabbimiz oldu. Her koşul ve durumda sadece O’na güvendik, O’na sığındık. وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ “Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; iman etmişseniz üstün olan sizsiniz.” ayetinin muştusuyla hiçbir vakit yılmadık, yıkılmadık, ümitsizliğe kapılmadık. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in “Mümin, mümin kardeşi için birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş tuğlalardan oluşan bir bina üzeredir.” hadisi mucibince birbirimize omuz verdik. Malazgirt’te, Çanakkale’de, Ulusal Uğraş’ta bütün imkânsızlıklara karşın en kesif ordulara karşı vatanımızı müdafaa ettik. Hiçbir vakit zulme ve zalimlere geçit vermedik elhamdülillah.

Değerli Müminler!

Dün olduğu üzere bugün de yarın da ülkemize ve aziz milletimize karşı kurulan kirli tuzaklar boşa çıkacaktır. İnsanlıktan nasibini almamış, hiçbir ahlaki ve insani kıymet tanımayan dâhili ve harici cinayet şebekeleri, kirli emellerine asla ulaşamayacaktır. Vatanımızın ayrılamaz bütünlüğüne kasteden hainler; itimat ve huzur ortamımızı bozamayacak, gücümüzü zayıflatamayacak, istikbale dair ümitlerimizi yok edemeyecektir. Rabbimizin, وَاللّٰهُ مُتِمُّ نُورِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْـكَافِرُونَ “Kâfirler istemeseler de Allah ışığını tamamlayacaktır.” vaadi kesinlikle gerçekleşecektir. سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ “Yakında o zalimler topluluğu da yenilecek, gerilerini dönüp kaçacaklardır.” ayetinde buyrulduğu üzere, yeryüzünü savaş alanına çevirmeye çalışan bütün terör örgütleri ve gerilerindeki şer güçleri kesinlikle hezimete uğrayacaktır.

Aziz Müslümanlar!

Etrafımızın ateş çemberine döndürülmek istendiği bugünlerde bize düşen; İslam kardeşliğini temel alarak birlik ve beraberliğimizi koruma etmektir. Her alanda güçlü olmak için daha fazla çalışmak, daha fazla gayret göstermektir. Uygunluğu hayatımızın her alanında hâkim kılmak, berbatlığa ve kötülere mahzur olmaktır. Göz ışığı yavrularımızın yeterli bir insan, şuurlu bir Müslüman olarak yetişmeleri için sorumluluklarımızı yerine getirmektir. İnsanların huzuruna, canına, malına kast edenlere karşı yekvücut olmaktır. Aziz şehitlerimizin, uğruna canlarını feda ettikleri, kahraman gazilerimizin cepheden cepheye koştukları ulvi kıymetleri yaşamak ve yaşatmaktır. Hülasa, ülkemize ve aziz milletimize karşı oynanan kirli oyunları feraset ve basiretle boşa çıkarmaktır.

Bu vesileyle, huzurla yaşadığımız hoş vatanımızı bize yurt kılan aziz şehitlerimizi ve ahirete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Ayrıyeten Ankara’da gerçekleştirilen menfur terör taarruzunda şehadet şerbetini içen kardeşlerimize Büyük Rabbimden rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına ve aziz milletimize sabır ve baş sıhhati diliyorum.

Hutbemi Enfâl müddeti kırk altıncı ayetin mealiyle bitiriyorum: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Zira Allah sabredenlerle beraberdir.”