34,5340
36,0109
3.009,36
AĞRI İbrahim Çeçen Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Görevlisi Dilan Özmen Özgün, cinsiyet değişimi için alınan ilaçların toplum için tehdit oluşturduğunu, ilerleyen zamanlarda doğurganlığı etkilediğini ve yaşamsal olarak sorun oluşturabileceğini söyledi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doktor Öğretim Görevlisi Dilan Özmen Özgün, cinsiyet değişimi için alınan ilaçların toplum için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Cinsiyet değiştirmenin sadece ilaç tedavisi ile mümkün olmadığını anlatan doktor Özgün, “Çocuklar 2-3 yaşlarına gelince cinsel kimlik kazanırlar. Kız ve erkek çocukların birtakım cinsel kimlik özelikleri vardır. Eğer cinsel kimlik özelikleri ile biyolojik kimlik özelikleri uyuşmazsa o zaman ortaya transseksüellik dediğimiz durum çıkıyor. Çocukların özelikle ebeveynlerle olan ilişkileri, aile ilişkilerindeki sorunlar, sosyal, kültürel birtakım faktörler, bu süreçte etkili olabilmektedir. Bazen çocuklarda küçük yaşlarda karşı cinsiyete özenti görülebiliyor, bunlar cinsel kimlik karmaşası olarak değerlendirilemez. Bu çok uzun ve aslında karmaşık bir süreçtir. Kesinlikle sağlık profesyonellerinin gözetiminde ve denetiminde olması gereken bir süreçtir. Örneğin, psikiyatristler, endokrinologlar gibi sağlık profesyonelleri ve ailenin ortak olarak yürütmesi gereken bir süreçtir. Bu uzun süreç boyunca eğer buna karar verilirse ilaç tedavisi ile birlikte hem psikolojik desteğe hem de belki çeşitli cerrahi operasyonlara da ihtiyaç duyulabilmektedir. Eğer ortada gerçekten böyle bir durum varsa ülkeden ülkeye değişebilmekle beraber belli bir yaş üzerinde olması gerekmektedir” diye konuştu.
Cinsiyet değişikliği için kullanılan ilaçlara ilişkin bilgilendirmelerde bulunan Özgün, “Kullanılan ilaçlara gelecek olursak, bu tarz durumlarda kullanılabilen bir grup GnRH analogları olarak da adlandırılan ‘Puberte Blokerleri’dir (ergenliğin gelişimini engelleyici). Tıpta bu ilaçların kullanıldığı hastalıklar var, örneğin çocuğun çok erken yaşlarda ergenliğe girmesi gibi durumlarda bu ilaçlar kullanılabiliyor. Bu ilaçların bilinçsiz kullanımında çeşitli istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Hem kısa vadede hem de uzun vadede, büyümede yavaşlama, kemik yoğunluğunda azalma, kısırlık gibi sakıncaları olabilir” dedi.
Yanlış ve bilinçsiz ilaç kullanımının yaşamsal birtakım sorunlara da yol açabildiğinin altını çizen Özgün, şunları söyledi:
“Testosteron ve östrojen hormonu örneğin menopoz ve andropoz dediğimiz dönemlerde replasman tedavisi olarak veya birtakım sağlık sorunları için kullanılabilir. Ama bu durumların dışında kullanılması gerekiyorsa da kesinlikle reçeteli ve doktor kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Bilinçsiz ve uygun olmayan dozda kullanım meme kanseri riskinde artış, kardiyovasküler yani kalp-damar hastalıkları riski, kısırlık, karaciğer harabiyeti riski oluşturabileceği gibi yaşamsal birtakım sorunlara yol açabileceğini söyleyebiliriz, bu nedenle kişi kendi kendine teşhis koyamaz.”