35,5400
37,0524
3.097,41
Elmasın içinde bulunan mineral kalıntıları, bu taşın Dünya’nın üst ve alt mantosu arasındaki 660 kilometre sınırında oluştuğunu ortaya koyuyor.
Mineral fizikçisi Tingting Gu liderliğindeki bir araştırma ekibi, elmasın içindeki ringwoodit, ferroperiklas ve enstatit gibi mineralleri inceleyerek bu sonuca ulaştı. Özellikle ringwooditin suyla zenginleşmiş bir ortamda oluştuğunu gösteren izler, bu bölgenin beklenenden çok daha ıslak bir yapıya sahip olabileceğini işaret ediyor.
Yüzeydeki okyanuslar Dünya’nın toplam su miktarına göre oldukça sığ kalıyor. Ancak suyun, yer kabuğundaki çatlaklar ve dalma bölgeleri yoluyla mantonun derinliklerine kadar ulaşabildiği biliniyor.
Bu derin su döngüsü, suyun yanardağlar yoluyla tekrar yüzeye çıkmasıyla tamamlanıyor. Araştırmacılar, bu döngünün hem volkanik patlamaların şiddetini hem de sismik hareketleri etkilediğini vurguluyor.
ELMASIN YOLCULUĞU
Elmasın içindeki mineraller, taşın Dünya’nın derinliklerinden yüzeye kadar olan yolculuğunu da belgeledi. Geçiş bölgesindeki yüksek basınç altında ringwoodit, ferroperiklasa ve bridgmanit adı verilen minerallere dönüşüyor.
Daha düşük basınçlı alanlarda ise bridgmanit, enstatit formuna geçiyor. Bu dönüşümler, elmasın yer kabuğuna olan yolculuğunu detaylandıran bir hikâye sunuyor.
Derin su döngüsünün mekanizmalarını ve bu derinliklerde ne kadar su bulunduğunu anlamak, Dünya’nın jeolojik aktivitelerini daha iyi kavramamızı sağlayabilir. Bu elmas, yerin altındaki suyun sırlarını çözmemiz için önemli bir anahtar olabilir.