35,3251
36,8152
2.998,86
Uzun yıllar boyunca bu patlamanın kaynağı bilinmiyordu. Ancak yakın zamanda yapılan araştırmalar, Grönland’dan alınan buz çekirdeklerindeki kükürt izotopları, kül taneleri ve küçük volkanik cam parçalarının analiz edilmesiyle önemli ipuçları sundu.
Araştırmacılar, bu verileri kullanarak volkanik parçacıkların yörüngesini hesapladı ve patlamanın Pasifik Okyanusu’nun kuzeybatısındaki Kuril Adaları’nda bulunan Zavaritskii yanardağında gerçekleştiğini ortaya çıkardı.
TARİHİ KAYITLARDA YOKTU
CNN’de yer alan habere göre; Zavaritskii volkanının 19. yüzyıldaki faaliyetlerine dair herhangi bir kayıt bulunmuyordu. Bunun temel nedenlerinden biri, volkanın Japonya ile Rusya arasında tartışmalı bir bölgede yer alması ve çevresinde yerleşim olmamasıydı. Tarihi bilgiler yalnızca bölgeden geçen gemilerin tuttuğu sınırlı günlüklerle elde ediliyordu.
Patlama sırasında atmosfere yayılan yoğun kükürt dioksit, Dünya’nın stratosferine ulaşarak Kuzey Yarımküre’deki sıcaklıkların düşmesine neden oldu.
Bu durum, 19. yüzyılın en güçlü volkanik olaylarından biri olarak kabul ediliyor. Olayın, Küçük Buzul Çağı’nın etkilerinin devam ettiği bir dönemde gerçekleşmesi, iklim üzerindeki etkilerini daha da artırdı.
DAHA ÖNCE M.Ö. 800’DE PATLADI
Yeni bulgular, Zavaritskii’nin 1831 yılında büyük bir patlama yaşadığını gösteriyor. Ancak bu araştırmadan önce bilim dünyası, volkanın son patlamasının M.Ö. 800’de gerçekleştiğini düşünüyordu. Bu durum, volkanların tarihsel faaliyetlerine dair bilgi eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
St. Andrews Üniversitesi Dünya ve Çevre Bilimleri Fakültesi’nden Dr. William Hutchison, “Dünya’daki birçok volkanın patlama geçmişine dair çok az bilgiye sahibiz,” diyerek bilimsel kayıtların eksikliğine dikkat çekti.
Dr. Hutchison, Zavaritskii’nin son derece uzak bir adada yer almasının, bu volkanın geçmişteki faaliyetlerini araştırmayı zorlaştırdığını ifade etti.
Hakemli bilim dergisi Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS)’ta yayımlanan araştırma, yalnızca bu büyük volkan patlamasının kaynağını açıklamakla kalmadı, aynı zamanda dünyanın uzak bölgelerinde bulunan volkanların potansiyel etkilerini incelemenin önemini de vurguladı.