34,5312
35,9937
2.998,40
İtalya, 2011 yılında Libya lideri Muammer Kaddafi’nin öldürülmesini büyük bir hata olarak niteleyerek bölgede çok daha büyük kaosa kapı açtığını ifade etti. Konuyla ilgili açıklama yapan İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Kaddafi öldürüldükten sonra Libya’nın ve Afrika’nın istikrarı ile yasa dışı göç gibi konularda her şeyin daha kötüye gittiğini, Batı dünyasının Libya liderinin öldürülmesine izin vermesinin hata olduğunu belirtti. İtalyan bakanın açıklamasının, Fransa ve ABD’nin desteklediği Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Nijer’e müdahale sinyalleri verdiği döneme gelmesi dikkat çekti. Daha önce bölgedeki Cezayir, Libya, Mali ve Burkinas Faso gibi ülkeler gibi İtalya da diyalog çağrısı yaparak müdahaleye karşı çıkmış, böyle bir hareketin bölgeyi daha derin bir kaosa sürükleyebileceğini kaydetmişti.
İtalyan basınına demeç veren Tajani, “Kaddafi’nin öldürülmesine izin vermek çok ciddi bir hataydı. O, demokrasiye bağlı olmayabilirdi ama bu iş bittiğinde Libya ve Afrika’ya siyasi istikrarsızlık geldi” şeklinde konuştu. İtalyan bakan ayrıca ülkesinin, son yıllarda Roma için çok büyük bir soruna dönüşen düzensiz göç hakkında da Kaddafi’yle beraber çalıştığının altını çizdi. Tajani, Kaddafi’nin “kendisinden sonra gelenlerden daha iyi bir lider” olduğunu da sözlerine ekledi. Libya lideri, 2011 yılında Arap Baharı sürecinin başlamasından sonra Fransa ve ABD önderliğindeki NATO güçlerinin alelacele müdahalesi sonrası devrilmiş, kısa süre sonra da Libyalı isyancılar tarafından öldürülmüştü.
Fransa’nın neden alelacele Kaddafi hükümetininin devrilmesinde öncü olduğu ise daha sonra ortaya çıkmıştı. Eski ABD Başkanı Barack Obama ile hareket eden dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin seçim kampanyası için Kaddafi’den yasa dışı para aldığı ve Fransız liderin bu konunun ortaya çıkmasını engellemek için Kaddafi’nin devrilmesine önayak olduğu dünya basınında yer almıştı. Skandalın ortaya çıkmasıyla Sarkozy, 2007 yılındaki seçim kampanyasına “yasa dışı yollardan mali kaynak sağlamak”, “Libya kamu fonlarını zimmetine geçirmek” ve “pasif yolsuzluk” suçlamalarından yargılanarak 2021 yılında 1 sene hapis cezasına çarptırıldı.
Kaddafi’nin devrilmesi için ön saflarda yer alan Fransa, sonraki yıllarda da Libya’yı siyasi istikrarsızlığa savuracak bir çok hamleye öncülük yapmıştı. Paris, Birleşmiş Milletler’in meşru hükümet olarak tanımladığı Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) devirmek isteyen Halife Hafter’in en büyük destekçisi olmuştu. Türkiye’nin desteğiyle UMH’nin Hafter’i bozguna uğratarak Libya’daki kaos planı suya düşen Fransa, daha sonra Türkiye’ye bu konuda cephe aldı.
Kaddafi’nin öldürülmesinden Libya derin bir politik kaosa sürüklenirken, Fransa ve ABD olmak üzere Batı ülkelerine yönelik tepkiler arttı. Irak, Libya, Suriye gibi ülkelere geçmişte yapılan askeri müdahaleler sık sık eleştiri konusu olsa da Batılı ülkeler, hatalarını tekrarlamaktan geri durmuyor. Son olarak Nijer’de yaşanan askeri darbenin ardından, tüm uyarılara rağmen Fransa askeri müdahale için komşu Afrika ülkelerini kışkırtmaya devam ediyor. Politik istikrarsızlık yaşayan Libya ile birlikte Cezayir, Mali ve Burkina Faso gibi ülkeler askeri müdahalenin her şeyi daha da karmaşık hale getireceği yönünde uyarılar yapsa da Fransa’nın kışkırttığı ECOWAS’ın ülkeye askeri bir operasyon başlatma ihtimalinin her geçen gün arttığı belirtiliyor.