35,5498
36,5384
3.088,58
Ankara Başsavcılığı’nın firari Cevheri Güven’e belge ve bilgi sızdırdığı iddia edilen polisler hakkında hazırladığı iddianamede, 10 Ekim 2015’te, Ankara Garı önünde yapılan barış mitingine yönelik, 104 kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırıyla ilgili olarak skandal niteliğinde yazışmalara yer verildi. İddianameyle, 10 Ekim katliamını organize eden ve IŞİD’in Gaziantep emirliğini yapan Yunus Durmaz’ın ölümünün ardından üzerinden çıkan belgelere yönelik hazırlanan ve 10 Ekim Katliamı iddianamesinin temelini oluşturan bilirkişi raporuna, iki istihbarat polisinin zorla imza attırıldığı ortaya çıktı. İddianamede, polislerin bu konuda aralarında yaptıkları yazışmalara yer verildi. Yazışmalarda, incelemeyi yapmakla görevlendirilen eski İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Kerim Altıay’ın, diğer iki istihbarat polisini raporu imzalamaları konusunda zorladığı iddiası yer aldı.
‘FETÖ’ firarisi Cevheri Güven’le bilgi ve belge paylaştıkları iddiasıyla polis memuru Serkan Dinçer hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak”, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan hakkında “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “gizliliği ihlal” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından dava açıldı. İddianamede, 10 Ekim Katliamı’na yönelik çarpıcı iddialara yer verildi.
IŞİD’in Türkiye’deki canlı bomba saldırılarını organize eden ve Gaziantep emirliğini yapan Yunus Durmaz’ın ölümünün ardından üzerinden çıkan belgeleri incelemesi için eski İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Kerim Altıay görevlendirilmişti. İncelemenin ardından hazırlanan ve 104 kişinin öldüğü 10 Ekim Katliamı’nın iddianamesinin temelini oluşturan bilirkişi raporuna, incelemeyle görevlendirilen diğer iki istihbarat çalışanına zorla imza attırıldığına yönelik yazışmalar yer aldı.
“Korkusundan her şeyi imzaladı herhalde”
İddianamede yer alan yazışmalarda, 2014-2017 yılları arasında İstihbarat Başkanlığı’nda çalışan sanık Serkan Dinçer’in telefon rehberinde kod isim kullandıkları değerlendirilen “P Yusuf J3” olarak kayıtlı kişi ve “P Fatih Güzelocak” isimli şahıslarla yaptığı mesajlar yer aldı.
İddianamede, Dinçer’in 10 Ekim Gar Katliamı soruşturmasında bilirkişilik sürecinde görev yaptığı ve bilirkişileri yakından tanıdığı ifade edildi. Dinçer’in, mesajlaşmalarında IŞİD’in Gaziantep emiri Yunus Durmaz’a ait belgelerin istihbarat polisleri tarafından “bilirkişi” olarak incelendiğini ortaya çıkaran haberi paylaşarak, “Ortadaki imza Cengiz Y.’nin, diğer imza kimin?” diye sorduğu aktarıldı. Bunun ardından “ilk imza Kerim’in, ikinci Cengiz Y.’nin üçüncü A.’nın. Zaman Gazetesi haberinde Kerim Altıay raporu imzalamış diyor” diye yazdığı görüldü.
“Kerim Altıay ‘yapacaksın’ diye onunla konuşmuştu”
Yazışmalara göre, Dinçer, Güzelocak’a “Bu olayı hatırlıyorum… Cengiz Y. bu işten toplam 7-8 bin aldıklarını söylemişti. Salaklar para için işte… A. hatta yapmak istemiyordu. Kerim Altıay, onunla konuşmuştu yapacaksın diye. A. akıllı adam ama korkusundan her şeyi imzaladı herhalde” dedi.
“Avukatlar raporu incelerse ortaya çıkar”
Yazışmalarda Güzelocak’ın, “Mahkemeye sunulmuş iddianamede sorun gözükmemiş ama avukatlar ileride bu raporu sorgularsa o zaman ortaya çıkar” demesinin ardından, Dinçer’in, “Zaten yazılar buraya düştüyse sorgulanır” dediği görüldü.
İstihbarat polisleri “bilirkişi” sıfatıyla inceleme yapmıştı IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda 104 yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliamı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 571 sayfalık iddianamede örgütün Türkiye’deki canlı bomba saldırılarını organize eden ve Gaziantep emirliğini yapan Yunus Durmaz’ın öldürülmesinin ardından üzerinden çıkan belgeleri “bilirkişi” sıfatıyla iki istihbarat polisinin incelediği görülmüştü. O dönemde, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç, Durmaz’a ait belgeleri incelemesi için Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda çalışan emniyet müdürü Kerim Altıay’ı ve 2 istihbarat çalışanını “Adli Bilişim Uzmanı” sıfatıyla dosyada bilirkişi olarak görevlendirmişti. Kerim Altınay ve 2 istihbarat çalışanı, raporlarını 4 Ocak 2016 tarihinde savcılığa sunmuştu. Savcılık da bu rapordan yaklaşık 6 ay sonra iddianamesini tamamlayarak, dosyayı yargılamanın yapıldığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Katliama ilişkin ihmal olduğu şüphesiyle Mülkiye Müfettişleri de rapor hazırlamıştı. Raporda ve eklerinde, katliamdan 25 gün önce 14 Eylül 2015’te birden fazla “canlı bomba ile eylem yapılacağı” istihbaratı alındığı ancak istihbaratın değerlendirilmediği görülmüştü. Müfettişler o tarihteki Ankara Emniyet Müdürü ile TEM, Güvenlik ve İstihbarat Şube müdürlerinin de ihmal suçundan soruşturulması gerektiği belirtmişti. Raporun ekinde yer alan yazıda 10 Ekim bombacılarından Yunus Emre Alagöz’ün eylem hazırlığında olduğu ve canlı bomba olabileceğine yönelik 8 Ekim 2015 tarihinde gelen istihbaratın, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in imzasıyla ilgili birimlere katliamdan yaklaşık yarım saat önce gönderildiği ortaya çıkmıştı. Bu istihbaratın ilgili birimlere olaydan yaklaşık 4 saat sonra, saat 13.48’de ulaştırıldığı ortaya çıkmıştı. 10 Ekim katliamının iddianamesi de IŞİD’ın 20 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 33 yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan ve 10 Ekim katliamı bombacılarından Yunus Emre Alagöz’ün kardeşi Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün düzenlediği katliamın iddianamesine kaynak olmuştu. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Suruç katliamı 10 Ekim Katliamı’ndan yaklaşık 2 ay önce yaşanmasına rağmen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ardından iddianamesini hazırlamış ve 10 Ekim katliamı iddianamesinin özeti niteliğinde bir iddianame ortaya koymuştu. Her iki katliamın iddianamesinin de ana omurgasını Gaziantep Emiri Yunus Durmaz’ın ölmesinin ardından ortaya çıkan belgeler oluşturmuştu. İstihbarat şubenin 10 Ekim’de ihmali olduğu iddialarına rağmen, Durmaz’a ait belgeleri incelemesi için istihbarat polislerinin görevlendirildiği de anlaşılmıştı. |
Altıay’ın adı kripto para vurgununa karışmıştı Yunus Durmaz’ın üzerinden çıkan belgeleri “bilirkişi” sıfatıyla inceleyen ve raporu hazırlayan istihbarat polislerinden Kerim Altıay’ın adı Trabzon merkezli “kripto para vurgununa” karışmıştı. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021 yılında başlattığı soruşturma kapsamında A. gözaltına alınmıştı. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 400 milyon dolarlık dolandırıcılık yapıldığını tespit etmesiyle başlayan soruşturmada kapsamında Kerim Altıay da ifade vermişti. Altıay verdiği ifadesinde, soruşturma şüphelileri arasında geçen ve milyon liraya varan para transferini “Arkadaşım oyun satın alacaktı. Ben 20 bin lira anlaşmıştım. Ancak söz konusu satın alma işlemi gerçekleşmediğinden böyle bir parayı alma mevzusu da yaşanmadı” diye açıklamıştı. Soruşturmadan yaklaşık iki yıl sonra Altıay’ın emeklilik işlemleri başlatılmıştı. |
Kızıl Goncalar: Neye ya da kime taparsa tapsın sonuçta herkes fâni! |
Günün öne çıkan haberleri TIKLAYIN |CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Aziz İhsan Aktaş ve 23 kişi tutuklandı TIKLAYIN | Tolga Şardan yazdı: Komiser Kürşat’ın intiharının ardından “Moskova skandalı” çıktı! TIKLAYIN | Vedat Milor hastalığını ve nedenini anlattı TIKLAYIN | Ankara’da feci ölüm; otomobilden atladı, arkadan gelen aracın çarpmasıyla öldü TIKLAYIN | Hakemlerin performansına tepki gösteren Hacıosmanoğlu, yüzde yüz zammı iptal etti: “Ayaklarınızı denk alın” TIKLAYIN | 2025 emekli bayram ikramiyesi ne kadar olacak? |