Zonguldak’taki faciada 11 yıl sonra karar

Zonguldak'ta 8 madencinin öldüğü kazaya ilişkin davada karar çıktı. Mahkeme heyeti, 3 sanığı 11 yıl 1 ay 10'ar gün hapisle cezalandırdı, 6 sanığın beraatine karar verdi.

Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) ait maden ocağında 7 Ocak 2013'te metan gazı püskürmesi sonucu 8 kişinin ölümüne, 8 kişinin yaralanmasına ilişkin haklarındaki mahkumiyet ve beraat kararları bozulan 3 sanık ile Anayasa Mahkemesi kararıyla yargılanmaya başlanan 6 sanığın dosyalarının birleştirildiği davada karar çıktı.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık kurum yöneticisi M.A. ve taraf avukatları katıldı. Kazada ölen işçilerin yakınları da salonda hazır bulundu.

Hayatını kaybeden işçilerin yakınlarından Pınar Arslan, Özlem Açıkgöz ve Eren Yapıcı, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti.

Müşteki avukatı Murat Kemal Gündüz, tüm sanıkların bilinçli taksir hükümlerinin uygulanarak cezalandırılmalarını talep ederek, meydana gelen olayda ölen ve yaralananların hiçbir kusurunun olmadığını, sanıkların olayın niteliğine göre tutuklu kalmamış olmalarına dikkati çekti.

Diğer müştekilerin avukatları da önceki beyanlarını tekrar ettiklerini ve mütalaadaki aleyhte olan hususları kabul etmediklerini belirterek, sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Tutuksuz sanık M.A. ise beraatini talep etti.

Sanıklar proje sorumlusu E.K, alt işveren şirketin genel müdürü Ş.S.D. ve dönemin TTK yöneticisi A.A'yı "bilinçli taksirle öldürme" suçundan 11 yıl 1 ay 10'ar gün hapisle cezalandıran mahkeme heyeti, diğer 6 sanığın beraatine karar verdi.

Avukat Gündüz, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, karardan memnun olmadıklarını belirterek, temyiz yoluna başvuracaklarını kaydetti.

NE OLMUŞTU?

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında, 7 Ocak 2013'te özel firmanın galeri açma işini yürüttüğü eksi 630 kotunda metan püskürmesi sonucu 8 işçi yaşamını yitirmiş, 8 kişi de gazdan etkilenmişti.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 sanık hakkında "taksirle birden çok kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Nisan 2019'daki duruşmada, tutuksuz sanıklardan 3'ünün, olayın meydana gelmesinde asli kusurlu oldukları gerekçesiyle 8 yıl 4'er ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.

Sanıklardan 2 müessese yöneticisine de denetim görevlerini yerine getirmedikleri için tali kusurlu oldukları gerekçesiyle 3 yıl 4 ay hapis cezası veren ve bu cezaları paraya çeviren heyet, tutuksuz 5 sanığın ise beraatine hükmetmişti.

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin TTK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı ile kurum yöneticisi 5 kişi hakkında istenilen soruşturma izninin reddedilmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunmuş, itirazın kabul edilmemesi üzerine de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştı.

Başvuruyu kabul eden Anayasa Mahkemesi, dosyanın gönderildiği Ankara Bölge İdare Mahkemesinin soruşturma izni verilmemesine ilişkin itiraza konu kararının kaldırılmasına hükmetmiş, 6 sanığın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla, "görevi kötüye kullanma" suçundan ise 3 aydan birer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına 25 Ekim 2022'de başlanmıştı.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, "iş güvenliği mevzuatına aykırı eylemleriyle, kazaya sebebiyet verebileceğini objektif olarak öngördüğü halde neticenin meydana gelmeyeceğine inanmak suretiyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarıyla bilinçli taksirle hareket ettiği" gerekçesiyle 3 sanık hakkındaki kararları bozmuştu.

Dosya, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma" suçundan yeniden yargılanması için 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

3. Ağır Ceza Mahkemesi de aynı kazaya ilişkin haklarında daha önce soruşturma izni verilmeyen ancak Anayasa Mahkemesi kararının ardından yargılanmasına başlanan 6 sanığın dosyasını birleştirilmek üzere 1. Ağır Ceza Mahkemesine iletmişti.

Haklarında verilen mahkumiyet ve beraat kararları bozulan 3 sanık ile Anayasa Mahkemesi kararıyla yargılanmasına başlanan 6 sanığın dosyaları birleştirilmişti.