Yenidoğan skandalı Meclis gündeminde: Hastanelerin ticari ortakları arasında siyasetçi bulunmakta mıdır?

İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları belirtilen 'yenidoğan çetesi' ile ilgili CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, TBMM’ye soru önergesi verdi.

İstanbul'da, bir çetenin 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ortaya çıkmıştı. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol,  bebek ölümleriyle ilgili Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun cevaplaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Erol, Bakan Memiş’e “Bahsi geçen olayın yaşandığı hastaneler hangileridir, bu hastanelerin ticari ortakları arasında siyasetçi bulunmakta mıdır?” diye sordu.

CHP’li vekil Erol verdiği soru önergesinde, “Sağlık hakkı; evrensel hukuka göre vazgeçilemez insan hakları arasında yer almakla birlikte anayasamızda da Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler başlığı altında 56. Madde ile güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın 56. maddesinin Üçüncü fıkrasında yer alan, ’Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler,’’ hükmü ile kamusal bir hak olan sağlık hakkının kullanımı için devlete sorumluluk yüklemiştir. Basın yayın organlarına ‘’yeni doğan çetesi’’ olarak yansıyan ve Sosyal Güvenlik Kurumunu dolandırmak amacıyla İstanbul’da bazı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde bilinçli ve isteyerek yaptıkları işlemler ile bebek ölümlerine neden olduklarına ilişkin haberler toplumda büyük bir infial yaratmıştır. İddianamenin basına yansıdığı şekliyle, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir hekimin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine yapmış olduğu şikayet üzerine bahsi geçen olayla ilgili adli soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

“HASTANELERİN TİCARİ ORTAKLARI ARASINDA SİYASETÇİ BULUNMAKTA MIDIR?”

Erol, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun cevaplaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları sordu;


1) Sağlık hizmetinin en kritik noktalarından biri olan yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde Bakanlığınızca ne tür denetimler, hangi sıklıkla yapılmaktadır?

2) Bahsi geçen olayın yaşandığı hastaneler hangileridir, bu hastanelerin ticari ortakları arasında siyasetçi bulunmakta mıdır?

3) Bahsi geçen olay CİMER’e yazılmadan edilmeden önce İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Bakanlığınızca olaya dair herhangi bir idari işlem başlatılmış mıdır, idare tarafından herhangi bir soruşturma başlatılmadı ise nedeni nedir, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün olayda ihmal ve hizmet kusuru bulunmakta mıdır?

4) Tüm illerde özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki yaşanan bebek ölümleri incelenmiş midir? Benzer vakaların başka hastanelerde de yaşanıp yaşanmadığı Bakanlığınızca araştırılmış mıdır? Eğer herhangi bir araştırma yapılmadı ise nedeni nedir, bu konuda ne tür adımlar atılması planlanmaktadır?

5) Yoğun bakım ünitelerinde bir daha bu tür olayların yaşanmaması için Bakanlığınızca ne tür önlemler alınması planlanmaktadır?

6) Yenidoğan ve çocuk yoğun bakım ünitelerinin sektörel dağılım oranı kaçtır? Özel hastanelerdeki yenidoğan ve çocuk yoğun bakım yatakları kamu hastanelerinden fazla ise bunun nedeni nedir?