Yenidoğan Ölümleri Yanlış Politikaların Sonucudur

Yenidoğan ölümleri skandalı kamuoyunu meşgul etmeye devam ederken, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Alpay Azap önemli açıklamalarda bulundu. 

Yenidoğan ölümleri skandalı kamuoyunu meşgul etmeye devam ederken, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Alpay Azap önemli açıklamalarda bulundu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bazı Özel Sağlık Kuruluşlarında Yaşanan Bebek Ölümlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılması, Özel Sağlık Kuruluşlarının Yenidoğan, Çocuk, Engelli ve Yaşlılarla İlgili Bakım Servislerindeki Uygulamalarının ve Mevzuatın İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nu toplantı düzenledi. Dr. Alpay Azap; sağlıkta ticari çeteleşme skandalı sonucunda hem yenidoğan ölümleri hem de halkın hekimlere olan güven duygusunun zedelenmesi nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını söyledi.

Yenidoğan Ölümlerine Zemin Hazırlayan Değişiklik

2219 sayılı Özel Hastaneler Kanunu’nda mesul müdürün yetkili mercilerin kararlarına uymama suçunun 2014 yılında para cezasına çevrilmesinden ve hastanelerin denetimlerinde tespit edilen eksikliklere ilişkin cezai müeyyidelerin yetersizliğinden söz eden Azap, “Yaptırımların yargı yolu açık olunca hastanelerin yargıya başvurduğunu, örneğin bir hastanenin tam 189 dava açtığını, bu yargı sürecinde ise eksikliklerin bir türlü giderilemediğini görüyoruz. Burada denetimde tespit edilen eksikliklerin giderilmesiyle ilgili ciddi bir eksiklik olduğunu görüyoruz” dedi. Özel hastanelerin çalışmasını düzenleyen Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin ise yayımlandığı Mart 2002’den bu yana 45 defa değiştiğine dikkat çeken Azap, yenidoğan ölümleriyle sonuçlanan skandala zemin hazırlayan bu değişikliklerin kronolojisini bir rapor halinde komisyon üyeleriyle paylaştı.

Özel Hastanelerinin Yenidoğan Yoğun Bakım Yatak Sayısı Sağlık Bakanlığını Geçti

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2008’den itibaren özel hastanelerden hizmet almaya başlaması ile özel hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım yatak sayısının hızla arttığını söyleyen Azap, bugün özel hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım yatak sayısının Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin toplamını geride bıraktığını kaydetti. Sayının hızlı artışı üzerine 2017’de “Yoğun bakım yatak ve kuvöz sayıları toplamı, toplam hasta yatak sayısının %30’unu geçemez” sınırlaması getirildiğini de anımsatan Azap, ne var ki bu düzenlemenin öncesinde ruhsat almış olan veya ön izin ruhsatlandırma işlemi devam eden özel hastanelerde %30 sınırına uyum için verilen son sürenin sürekli ötelendiğinin altını çizdi.

Yenidoğan Ölümlerinde Taşeron Uygulaması

Yenidoğan ölümlerinde taşeron uygulamasının da bir sebep olduğunu vurgulayan Azap şöyle konuştu: “Özel sağlık kuruluşlarının birçoğu, hekimlerden şirket kurarak kendine hizmet faturası kesmesini ve ücretleri bu fatura karşılığında ödemeyi istiyorlar. Pek çok meslektaşımız bordro karşılığında ücretli çalışması gerekirken şirket kurmak zorunda kalıyor ve asıl işverene hizmet satarmış gibi kendini konumlandırıyor. Meslektaşlarımız iş ilişkisinin taşeronlaşmasıyla işçilik haklarından yoksun kalırken, işveren ise bazı yükümlülüklerinden kurtuluyor. Oysa İş Kanunu’nda işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği söyleniyor. Dolayısıyla muvazaalı bir durum ortaya çıkıyor. Bunun düzeltilmesi için de adım atılması gerektiğini düşünüyoruz”

Mağdur Aileler ile Biraraya Geldi

Dr. Osman Küçükosmanoğlu da davada adı geçen 18 hekim hakkında İstanbul Tabip Odası’nın başlattığı disiplin soruşturması ile ilgili söz aldı. Disiplin soruşturmasının mevzuatına ilişkin bir bilgilendirme yapan Küçükosmanoğlu; İstanbul’da özel hastane sayısının kamu ve üniversite hastane sayısının çok üzerinde olduğunu, bunun da beraberinde eğitimsiz, niteliksiz personellerin düşük ücretlerle ve güvencesiz olarak istihdam edilmesi sorununu yarattığını belirtti. Küçükosmanoğlu, İstanbul’da özel hastanelerdeki taşeron uygulamasının nasıl yapıldığına ilişkin somut örnekler paylaştı. Saat 15.00’da başlayan komisyon görüşmeleri, Türk Neonatoloji Derneği ile Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin de görüş vermesinin ardından 23.00 sularında sona erdi. Komisyon, bu hafta içinde İstanbul’a giderek önce mağdur aileler ile bir araya gelecek; daha sonra il sağlık müdürlüğü, SGK il müdürlüğü, 112 çağrı merkezi ve komuta kontrol merkezinde incelemelerde bulunacak. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)