Yeni Araştırma, İnsan Soyunun Tükenişini ve Neandertallerin Rolünü Ortaya Koydu

Fosillerin DNA'ları üzerinde yapılan yeni bir araştırma, büyük bir nüfusa ulaşmadan önce insanların soylarının birçok kez tükendiğini ortaya koydu. Bu yeni araştırma ayrıca Neandertal kuzenlerimizin başarımızdaki rolüne de ışık tutuyor. Uzun bir ...

Fosillerin DNA'ları üzerinde yapılan yeni bir araştırma, büyük bir nüfusa ulaşmadan önce insanların soylarının birçok kez tükendiğini ortaya koydu.

Bu yeni araştırma ayrıca Neandertal kuzenlerimizin başarımızdaki rolüne de ışık tutuyor.

Uzun bir süredir Afrika'dan ayrıldıktan sonra Avrupa kıtasındaki bu türe egemen geldiğimiz düşünülse de, yeni çalışmalar yalnızca Neandertallerle çiftleşen insanların gelişmeye devam ettiğini, diğerlerinin soyunun tükendiğini gösteriyor.

Hatta, Neandertal genleri bizi daha önce karşılaşmadığımız yeni hastalıklardan koruyarak gelişmemizde büyük rol oynamış olabilir.

Araştırma ilk kez, Homo sapienslerin (modern insan) Afrika'yı terk ettikten sonra Neandertallerle çiftleştiği ve ardından dünyanın daha geniş kesimlerine yayıldığı 48.000 yıl önceki kısa bir döneme odaklanıyor.

Homo sapiensler bundan önce Afrika kıtasından geçmişti, ancak yeni araştırma, türler arasında çiftleşmenin olmadığı dönemde yaşayan bu popülasyonların hayatta kalmadığını gösteriyor.

Almanya'daki Max Planck Evrimsel Biyoloji Enstitüsü'nden Profesör Johannes Krause,'a göre modern insanların tarihinin artık yeniden yazılması gerekecek.

"Modern insanları, 60.000 yıl önce Afrika'dan çıkıp gezegendeki en başarılı memeli olmak için tüm ekosistemlere yayılan büyük bir başarı hikayesi olarak görüyoruz. Ancak başlangıçta öyle değildik, birçok kez neslimiz tükendi."

Uzun bir süre, hayatta kalan tek insan türünün nasıl evrimleştiğini çözmek, yüz binlerce yıl önce yaşamış atalarımızın fosilleşmiş kalıntılarının şekillerine bakmaya ve anatomilerinin zamanla nasıl değiştiğini gözlemlemeye dayanıyordu.

Antik kalıntılara seyrek rastlanıyordu ve genellikle hasar görmüş durumdalardı. Ancak binlerce yıllık kemiklerden genetik kodu çıkarma ve inceleme imkanı, gizemli geçmişimizin üzerindeki sis perdesini kaldırdı.

Fosillerdeki DNA, bireylerin hikayesini, birbirleriyle nasıl ilişkili olduklarını ve göç örüntülerini anlatır.

Homo sapienslerin Neandertallerle başarılı bir şekilde çiftleşmesinden sonra bile, Avrupa'daki nüfusu sorunlarla karşılaştı.

Neandertallerle çiftleşen ve onlarla birlikte yaşayan ilk modern insanlar 40.000 yıl önce Avrupa'da tamamen yok oldular - ancak geride dünyaya daha da yayılacak kuşakları bıraktılar.

Sonunda Avrupa'ya dönerek buraya yerleşenler, bu ilk uluslararası öncülerin atalarıydı.

Bunun nedenini kimse bilmiyor, ancak yeni kanıtlar bizi türümüzün onları avlayarak yok ettiği ya da onlara bir şekilde, fiziksel veya entelektüel olarak üstün olduğumuz teorilerinden uzaklaştırıyor.

Profesör Krause bunun çevresel faktörlerden kaynaklandığı görüşünü destekliyor.

"Bu dönemde Avrupa'da hem insanlar hem de Neandertaller yok oldu. Eğer biz başarılı bir tür olarak bölgede yok olduysak, daha küçük bir nüfusa sahip olan Neandertallerin yok olması büyük bir sürpriz değil."

Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi'nden Profesör Chris Stringer'a göre, iklim o zamanlar inanılmaz derecede dengesizdi. Bazen bir insanın yaşam süresi içerisinde, hava bugünkü kadar sıcakken daha sonra dondurucu soğuklar ortaya çıkabiliyordu.

"Çalışma, gezegendeki zamanlarının sonuna doğru Neandertallerin sayıca çok az olduğunu, birlikte yaşadıkları modern insan türlerinden daha az genetik çeşitliliğe sahip olduklarını ve kolayca yok olmanın eşiğine gelmiş olabileceğini gösteriyor" dedi.

Science dergisinde yayınlanan ayrı bir DNA çalışması, modern insanların Neandertallerden evrimsel bir avantaj sağlamış olabilecek bazı temel genetik özelliklere sahip olduğunu gösteriyor.

Stringer'a göre, "Belki de Neandertal DNA'sı elde etmek başarının bir parçasıydı çünkü bize Afrika dışında daha iyi uyum sağlama yetenekleri sağladı".

"Biz Afrika'da evrim geçirdik, oysa Neandertaller Afrika dışında evrim geçirdi. Neandertallerle melezleşerek bağışıklık sistemimizi hızlıca onarmış olduk."

Kültür Sanat Teknoloji Genetik Eğitim Doğa